Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Öztekin'in birçok konuda açıklama yaptığı program, yarın 12.00'de izleyiciyle buluşacak. Her pazar farklı bir kişinin konuk edildiği programa ilişkin açıklamaya göre, işini severek yapmanın öneminden bahseden Rasim Öztekin, "Ben işime meslek olarak değil, hobi olarak bakıyorum. Hep oyun oynuyorum. Benim en büyük şansım hobimle para kazanıyorum." ifadesini kullandı. Geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi İsmail Hakkı Dümbüllü'nün kavuğunu, daha önce Ferhan Şensoy'dan devralan Öztekin, şunları kaydetti: Onur verici bir şey ama burukluğu var bende. Kavuğu aldım ama kalbimdeki rahatsızlığımdan dolayı, doktorlar canlı performansı yasakladı bana.

Yakın zamanda

Sinema veya dizi değil canlı performans aritmiyi tetikleyen bir şey. Herkes iyi niyetli değil, 'Kavuğu aldın madem niye oynamıyorsun?' diyorlar. Orta oyuncularda 'Şahları da Vururlar' için Ferhan da teklif etti ama oynayamıyorum, sağlığım el vermiyor, hatta oyunu izlemeye bile gidemeyebilirim. Bu nedenledir ki kavuğu bu sene genç bir arkadaşa devredeceğim. İsimler var, yakın zamanda olacak." Rasim Öztekin, programda geçmiş günlere de değinerek, Erol Günaydın'la baba oğul gibi olduklarını ve yaşlandıkça kendisini Erol Günaydın'a benzetmeye başladığını aktardı.

Kavuk geleneği

Geleneksel Türk Tiyatrosu'nu temsil eden ve günümüze kadar gelmiş olan kavuk geleneği İsmail Dümbüllü'yle anılıyor olsa da, ortaya çıkmasını sağlayan Kel Hasan Efendi'ydi. Kel Hasan Efendi'den sonra İsmail Dümbüllü'ye geçen kavuğun hikayesi ve yolculuğu şöyle: Kel Hasan Efendi aslında bir yoğurtçuydu. Fakat gönlünde tiyatro oyunculuğu ve komedyenlik vardı. Başındaki kavuğuyla sahneye çıkan Kel Hasan Efendi, İbiş karakterini canlandırdı ve zamanla bir tiyatro ustası oldu. Başındaki kavuk ise zamanla bir geleneğe dönüştü.

İsmail Dümbüllü kimdir?
İsmail Dümbüllü, geleneksel Türk Tiyatrosu'nun son temsilcisi; bir orta oyunu ve tuluat ustası. Doğaçlama türündeki oyunlarıyla bilinen İsmail Dümbüllü, ustası Kel Hasan tarafından yetiştirildi. Başındaki kavuğunu öğrencisi İsmail Dümbüllü'ye veren Kel Hasan, Geleneksel Türk Tiyatrosu'nda bir akım başlattı ve Dümbüllü Kavuğu ortaya çıktı. Dümbüllü, ustası Kel Hasan'dan aldığı kavuğu 1968 yılında Münir Özkul'a devretti. 1989 yılına kadar kavuk Münir Özkul'da kaldı. 1989 yılında ise kavuk, Münir Özkul tarafından o zamanlar 38 yaşında olan Ferhan Şensoy'a devredildi. Ferhan Şensoy 27 sene boyunca elinde tuttuğu kavuğu, 2016 yılında kendisinden 8 yaş küçük tiyatrocu Rasim Öztekin'e devretti. 2016 yılından beri Rasim Öztekin'de bulunan Dümbüllü Kavuğu toplamda 5 kişinin eline geçmiş oldu. Rasim Öztekin kavukla ilgili "'Kavuğu çok çabuk devretmek isterim ki bu gelenek sürsün. Bunu layık olana çabuk devrettiğim sürece bu gelenek sürecektir. Bu geleneğin sürmesi, daha önce bu kavuğu kazananlar için de iyi bir şey. Benden sonra bittiği zaman bu geleneğin bir anlamı kalmayacak çünkü. Kavuk müzeye gittiği zaman hiçbir anlamı kalmayacak. Dolayısıyla bu geleneğin sürmesi lazım" dedi.