Halil Özcan - Selanik göçmeni bir ailenin kızı olan emekli tıp doktoru Figen Gürsoy, babasının isteğiyle girdiği tıp fakültesinin ardından doktorluk mesleğinden emekli oluncaya kadar içindeki minyatür aşkını kaybetmemiş. Lise yıllarında başladığı minyatür sevdasına emekli olunca devam eden Gürsoy, "İnsanların asıl ilgi alanlarının çocukluğunda onlara keyif veren hobileri olduğunu düşünüyorum. Derslerimde başarılı bir öğrenciydim. Babamın isteğiyle tıpı seçtim ve doktor oldum. Tıp fakültesi geçerliliği olan bir meslek sundu bana. Tıpta okurken resme ve minyatüre zaman ayırmadım. Hastaların zamanında çalar düşüncesiyle hep içimde büyüttüm bu sevgiyi." diye konuştu.

Yarım saat önünde bekledim

Lise çağında İstanbul'da bir sahafın önünden geçerken Matrakçı Nasuh'un İstanbul minyatürünü gördüğünü anlatan Gürsoy, şöyle devam etti: "Yaklaşık yarım saat posterin önünde bekledim. Sahaf da dükkanın önünde neden duruyorsun demedi. Cebimde ne varsa verip oradan bir minyatür kitabı aldım. Minyatür sanatına başlamam gerektiğini orada fark ettim. Doktorluk mesleğimi tamamlayıp emekliye hak kazandığım gün ayrıldım ve resim kurslarına başladım. 2006'dan emekli oldum ve kurslar ve atölyelerde 10 yıl geçti. 2016'da kendi evimi atölyeye çevirdim. Bu çalışmalara burada devam ediyoruz." Doktorluktan emekli olduktan itibaren sonra aldığı kurs ve eğitimlerden sonra kurs vermeye başlayan Gürsoy, şu anda 6 arkadaşıyla çalışmalarını yaptıkları minyatür eserler sergisini açmaya hazırlanıyor.

116 parçalık tam seri

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle yaptıkları projenin, Matrakçı Nasuh' un, 'Menazilname' isimli başyapıtının içerdiği tüm minyatür resimlerin 116 parçalık tam seri halinde reprodüksiyon olarak üretimleri olduğunu belirten Gürsoy, "Bu tam serinin çalışılması bir ilktir. Matrakçı Nasuh Üstad, üzerinde yaşadığımız coğrafyada Anadolu 'da mayalanmış ve demlenmiş bir kök sanatçımızdır. Kök sanatlarımızdan, 'Kitap Resim Sanatı Minyatür' de kendine özgün bir üslup yaratarak Dünya Sanat Tarihi'ne önemli bir iz bırakmış çok yönlü bir deha, Osmanlı İmparatorluğu'nun 10'uncu Padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminin saray sanat atölyesinin başındaki kişidir. Yıl 1533 Osmanlı İmparatorluğu'nun 10'uncu Padişahı Kanuni Sultan Süleyman ve yönetimindeki ordusu Irak-İran Seferi için İstanbul'dan yola çıktılar. Bu sefer 1536 yılına dek sürdü. Yıl 1537 Kanuni Sultan Süleyman döneminde saray nakkaşhanesinin başnakkaşı olan Matrakçı Nasuh ve ekibi bir minyatürlü elyazması kitabı çalıştılar. Kitap uzun adı ile 'Menazili Sefer i Irakeyn - i Sultan Süleyman Han'  kısa adı ile 'Menazilname' idi . Bu kitapta Irakeyn Seferi'nde ordunun geçtiği ve konakladığı yerlerden 116 noktadaki şehir ve binalar topografik minyatürler olarak çalışıldı. Döneminden bugüne belgeler sunan bu kitabın tek orijinal nüshası halen İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde T5694 kayıt numarası ile muhafaza edilmektedir." şeklinde bilgi verdi.

Yeni nesil de bilsin istedik

İzmir Karşıyaka'da Figen Gürsoy Atölyesi'nde minyatüre sevdalı Filiz Süllü, Müge Nisari, Ufuk Tekin, Şule işbilen ve Yeliz Yilmaz'dan oluşan altı arkadaş 482 yaşındaki Menazilname'nin içerdiği tüm minyatürleri reprodüksiyon olarak yeniden çalışarak tamamladı. Özgün minyatürler üretmekte olan grubun, çok değerli üstad Matrakçı Nasuh'un Menazilname kitabındaki 116 parçalık bir seri oluşturan tüm minyatürlerini yeniden çalışma amacını anlatan Gürsoy, "İçinde bulunduğumuz farkındalık yüzyılında bütünüyle Anadolu topraklarında mayalanmış ve demlenmiş bir minyatür üstadı olan Matrakçı Nasuh'un, yeryüzündeki üretilmiş binlerce resim arasından kolaylıkla seçilebilecek özgün üslubu ile ürettiği Osmanlı Sanatı'nın en önemli eserlerinden biri olan bu kitaba dair daha yaygın bir farkındalık geliştirmek ve genç nesillerle bu sanat eserlerini buluşturmak istedik. Kültür tarihimizin en kıymetli parçalarından biri olan bu muhteşem kitaptaki minyatürlerin ilk kez tamamını reprodüksiyon olarak üreterek tanınmasına, bilinmesine katkıda bulunmayı amaçladık." dedi.  

Altın kullanılıyor

Bu projenin ilk minyatürünü 2008'de çalıştığını aktaran Gürsoy, "Bu çalışma Menazilname kitabının da ilk minyatürü olan İstanbul idi. Yıllar önce minyatüre sevdalanmamı sağlayan bu minyatürü bir teşekkür anlamında çalışmıştım. Ancak gün geçtikçe kitaptaki diğer minyatürlerin hepsini çalışma isteğim güçlendi. Son 3 yıldır keyifle, aşkla, tutkuyla diğerlerini çalışırken Figen Gürsoy Atölyesi ' ne devam eden beş yol arkadaşımı da bu projeye davet ettim. Bu muhteşem lezzetten daha çok minyatür sevdalısının da pay almasını istedim." diye konuştu. Orijinaline uygun şekilde üretilen kağıtlara yapılan minyatürlerde altın kullanılıyor.  Minyatür eserler sırasıyla 25-30 Kasım'da Ankara'da Milli Kütüphane Sergi Salonu'nda, 2-22 Aralık'da İzmir Resim ve Heykel Müzesi'nde, 20 Şubat-15 Mart tarihlerinde de İstanbul'da Türk ve İslam Eserleri Müzesi Sergi Salonu'nda sergilenecek.

Editör: Haber Merkezi