Şefika Bal - Bornova Okyanus Koleji 11. Sınıf öğrencileri İrem Melek Karaca ve Umut Yuncu, öğretmenleri Dilara Güldür danışmanlığında 'Lise Öğrencilerinde Toplumsal Cinsiyet Algısı'nı araştırdı. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yürüten Karaca ve Yuncu, kadın cinayetlerinin artış gösterdiği günümüzde bunun önüne geçmeyi hedefleyen bir proje oluşturdu. Öğrenciler, okullarında düzenledikleri anket çalışmasıyla biyolojik cinsiyetin üzerine yüklenen toplumsal roller hakkında öğrenci arkadaşlarından geri dönüşler aldı. Cinsiyetlere yüklenen 'anne evde oturur çocuk bakar, baba ise çalışır ve ailesi için para kazanır' gibi rollerin liselilerin gözündeki yansımasını araştırmak isteyen öğrenciler, arkadaşlarına çeşitli anket soruları yöneltti. Soruların cevaplarında çocukların genel olarak erkeklerin kendilerini ilgilendiren konularda eşitlikçi davrandığı ancak kadınları ilgilendirmeyen konularda ise kendilerini üstün gördükleri sonucuna ulaşıldı.
Kız öğrenciler eşitlikçi
Kız öğrencilerde ise her zaman eşitlikçi düşüncenin yaygın olduğu tespit edildi. Bu cevapların sonunda da toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanabilmesi için en gerekli olgunun eğitim olduğuna karar verildi. Hem aile hem de okuldaki eğitim toplumsal cinsiyetin ne demek olduğunu ve nasıl yaşama uygulanması gerekiği ile ilgili çalışmalar yapmak gerektiği gözler önüne serildi. Ayrıca İstanbul Anlaşması gibi, kadınların yaşamına yönelik anlaşma maddeleri olduğu ancak bunların uygulanabilirliği ve kadınların bu anlaşmalarda haberdar olması konusunda problemlerin olduğu da anlaşıldı.
Kalıpları kırmak zor
Ayrıca Okyanus Koleji 9. Sınıf öğrencileri Öykü Gökçe Canpolat ve Özge Mahide Gümülcineli de öğretmenleri Özge Tanal'ın danışmanlığında, 'Kadınlarda Cam Tavan' projesi üzerine çalıştı. Pireler üzerinde gerçekleştirilen bir deney olan cam tavan, önce pireleri cam tavanlı bir kutuya konulmasıyla başladı. Pireler bir süre kutu içerisinde zıpladı ve tavanı aşamadıklarını gördü, ardından tavan kaldırılsa da pireler artık sadece tavanın olduğu bölgeye kadar zıpladı ve önlerinde bir engel olmadığı halde kendi sınırları içerisinde yaşamaya devam etti. Bu deneyden yola çıkan öğreciler, pireleri kadınların iş yaşantısında var oluşlarına benzetti. İki proje toplumsal cinsiyet açısından birbiri ile benzer niteliklere sahip. Öğrenciler çalışmalarını yürütebilmek için velilere ve çeşitli sektörlerde çalışanlara anket soruları yöneltti. Buradan aldıkları cevaplarda da kadınların iş hayatındaki başarısının medeni durumlarına göre değiştiğini gözlemledi. Evli olan kadınlar çalışma hayatında belli bir noktada kalırken bekar kadınlar ise iş hayatına odaklanarak kariyer basamaklarında çok daha yukarılara çıkabiliyor.