24 Temmuz 1923'te İsviçre'nin Lozan şehrinde imzalanan Lozan Antlaşması, Türkiye'nin o dönemdeki durumunu dikkate alarak değerlendirilmelidir. Sakarya Savaşı sonrası Türk ordusunun zaferiyle Ege bölgesi temizlenmiş, İstanbul ve Trakya geri alınmıştır. Anadolu'daki müttefik kuvvetler geri çekilerek Türkiye'nin ulusal sınırları oluşturulmuştur.

Başarılar ve kazanımlar

Lozan Antlaşması ile birlikte, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünün nedenlerinden biri olan kapitülasyonlar kaldırılmıştır. Bu antlaşma, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını kazanması açısından büyük bir zafer olarak görülmelidir. Ayrıca, gayrimüslimlere ve yabancılara tanınan hakların da sona ermesi, ülkenin üniter yapısını güçlendirmiştir.

Hezimet senaryolarının yanlışları

Lozan'a "hezimet" diyenlerin, Anadolu gençlerinin Musul ve Batı Trakya’ya saldırabileceğini düşünmeleri gerçekçi değildir. O dönemde İngiltere ve diğer büyük devletler, bu toprakları korumak için güçlü askeri varlıklarını sürdürüyordu. Ayrıca, Yunan adalarının İtalya'nın kontrolünde olduğunu bilmemek ve "saldırsaydık Musul'a gidebilirdik" gibi hayali senaryolarla kendini kandırmak, tarihi bilgi eksikliğidir.

Atatürk'ün stratejisi

Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı boyunca İngiltere ile doğrudan çatışmaktan kaçınarak akıllıca bir strateji izlemiştir. Dünyanın en güçlü ordusuna saldırmamak, büyük bir siyasi zekanın göstergesidir.

Atatürk'ün Nahçıvan sınırını koruyan stratejik toprak satın alımı Atatürk'ün Nahçıvan sınırını koruyan stratejik toprak satın alımı

Sonuç ve çağrı

Sonuç olarak, Lozan Antlaşması, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinde elde edilen önemli bir zaferdir. Musul ve Kerkük gibi topraklar hala işgal altındayken, Lozan'ı hezimet olarak nitelendirenleri bu topraklara davet ediyorum. Türk gençliği, geçmişin derslerinden öğrenmeli ve ulusal bağımsızlığı için savaşmanın önemini kavramalıdır.

Muhabir: Mehrican Candemir