Babadağ İlçesi’ne bağlı Kıranyer Köyü’nde oturan Fethiye Çoban, 25 yıl önce aynı köyden 47 yaşındaki Yusuf Çoban ile evlendi. Baba evinde, ilkokula giderken keçi çobanlığı yapmaya başlayan Fethiye Çoban, Yusuf Çoban’la kurduğu yuvasında da aynı işini devam ettirdi. İlkokuldan sonra eğitim hayatına devam edememenin eksikliğini çeken Fethiye Çoban, dünyaya getirdiği üç evladının okuyabilmesi için var gücüyle çalışıyor. Büyük bir azim gösterip çocuklarının eğitimi yarıda bırakmayan anne Fethiye Çoban’ın, ilk çocuğu 23 yaşındaki İsmail Çoban, Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi son sınıf öğrencisi, ortanca çocuğu olan 20 yaşındaki Sibel Çoban da Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesi 2’nci sınıf öğrencisi. Çoban’ın en küçük çocuğu olan 17 yaşındaki Ömer Çoban ise Sarayköy İmam Hatip Lisesi son sınıfta ailesinin desteğiyle eğitim görüyor.

TEK ARZUSU, ÇOCUKLARININ BAŞARILI OLMASI

Çocuklarının okul masraflarını karşılayabilmek için gece gündüz demeden 70 keçi ve 50 oğlağın bakımını üstlenen Fethiye Çoban, işini severek yaptığını dile getirdi. Çoban, "Dağlarda, ormanlarda keçi çobanlığı yaparak üç çocuğumu okutuyorum. Hayattaki tek arzum, çocuklarımın başarıyla üniversiteyi bitirmesidir. Erken saatlerde evden çıkıp, hava kararıncaya kadar keçilerin başında duruyorum. Babadağ’ın dağları, yaylaları ve ovalarını karış karış bilirim. Önceden az sayıda keçim vardı. Bankadan iki yıl geri ödemesiz yedi yıl vadeli 40 bin TL kredi alarak, keçi sayısını arttırdım" dedi.

Çocuklarının giderlerinin fazla olduğunu kaydeden Fethiye Çoban, "Onları kimseye muhtaç etmeden okutmak için sürüdeki keçi sayısını arttırdık. Keçilerin sütünü eşim pazarlıyor. Kesimi gelenleri de satıyoruz. Elde ettiğimiz kazançla da hem evimizin hem de çocuklarımızın giderini karşılıyoruz. Ben çoban doğdum, çoban olarak da öleceğim. Yaptığım işi de seviyorum. Bu keçiler sayesine çocuklarımı okutup, karnımızı doyuruyoruz. Vatana faydalı evlat yetiştirebilirsem ne mutlu bana" diye konuştu.


Editör: Haber Merkezi