Nüfusumuzun yüzde 95’i normal zekâya sahip, yüzde 3’ü normalin altı, yüzde 2’si ise çok üstün zekâlı kişilerden oluşuyor. Türkiye’de üstün yetenekli çocuklar ve gençlerin eğitimleri için bir şeyler yapılıyor, ama kesinlikle yeterli değil. Dâhi düzeyindeki binlerce çocuk ve gencin heba edilmemesi için kendilerine uygun eğitim almaları, bu alanda eğitimci ve destek verecek personelin yetiştirilmesi gerekiyor.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nce düzenlenen Beyin ve Öğrenme Sürecinde Okul Öncesi Eğitimi Sempozyumu Sonuç Bildirgesi’nde, üstün yeteneklilerin beyin işlevselliğini de ölçen çağdaş tekniklerle tanılanması; bu grup için geliştirilmiş bir model uyarınca eğitilmesi; bu grupla çalışacak eğitimci ve destek personelin yetiştirilmesi ve bütün bunların sürdürülebilirlik kazanmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılmasının önemine dikkat çekildi.

Eğitim yeterli değil

Sempozyumda, “Üstün Yetenek Nedir, Ne Değildir” başlıklı bir sunum yapan Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi, Nöropsikoloji ve Nöropsikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Sirel Karakaş, üstün yetenekli çocukların beyinlerini farklı kullandıklarını söyledi. Üstün yeteneğin çok yönlü, bilimsel ve çağdaş etkinliklerle ölçülmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Karataş, ülkemizde üstün yetenekli çocuklar için uygulanan eğitim modellerinin yeterli olmadığını vurguladı. Prof. Dr. Sirel Karataş, “Ayrı eğitim ayrıcalıktır deniliyor. Bunlar zaten ayrıcalıklı çocuklar. Üstün yetenek sadece bu bireylere bahşedilmiş. Ülkemizde çok üstün zekâlı 627 bin 480 kişi var. Bunlardan eğitim çağında olanları ülkeye kazandırmalıyız” dedi. (Cumhuriyet)
Editör: Haber Merkezi