Ali Budak - Türkiye yıllardır coğrafi konum olarak 3 tarafı denizlerle çevrili diye anlatılır. 3 tarafı denizlerle çevrili olan bu kara parçasında ise her yıl binin üzerinde insan boğularak hayatını kaybediyor. Deniz, akarsu ve göllerde yüzmeye çalışırken ya da buralara düşerek hayatını kaybeden insanlar ise devlet tarafından sorun olarak görülmüyor. Yüzme bilmeyenlere öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Yaşar Üniversitesi Deniz ve Liman İşletmeciliği Programı Öğretim Görevlisi Bülent Onural, Ağustos ayı itibariyle Türkiye'de boğularak ölen kişi sayısının 700'ü geçtiğini ve devletin acilen bu soruna çözüm geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti. 
İzmir'de denize düşerek ölen var

Türkiye'de 2016 yılı Ağustos ayının sonunda boğularak ölenlerin sayısının 700'ü geçtiğini belirten Yaşar Üniversitesi Deniz ve Liman İşletmeciliği Programı Öğretim Görevlisi Bülent Onural, 'Türkiye'nin 8 bin kilometre sahil hattı var ve her yıl binin üzerinde insan boğularak hayatını kaybediyor. Özellikle yaz aylarında denizlerde, göllerde, akarsularda kısacası her yerde boğularak ölenlerin sayısı daha da artıyor. Bu ölümler ise vatandaşların büyük kısmının yüzme bilmemesinden kaynaklanıyor. Yüzme bilmediği halde serinlemek için denize giren ve yanlışlıkla düşerek boğulanlar var. 3 tarafı denizlerle çevrili olan bir ülkede yaşıyorsanız, yüzmeyi bilmeniz önemli bir konudur. Özellikle İzmir gibi sahil şehirlerinde yaşıyorsanız dolayısıyla deniz kıyısında vakit geçiriyorsunuz. Deniz kıyısında olan bir insan sadece denize girdiği için değil yanlışlıkla denize düşerek de ölebilir. 700 rakamının içinde İzmir'de denize düşerek ölenler de var' dedi. 

Bir hafta da yüzme öğretilir

İzmir'in 72 kilometre sahil uzunluğuna sahip olduğuna dikkat çeken Onural, şöyle konuştu: Dolayısıyla düşenler de derin suya düşebiliyor. Kordon, Göztepe, Karşıyaka ve İnciraltı tarafı örnek verilebilir. Buralarda denize düşen kişi yüzme bilmiyorsa üstündeki elbiselerin de etkisiyle boğularak ölüyor. Bunların örnekleri çok var. Zaten denize düşen ve yüzme bilmeyen birinin yardımına sadece Konak Kantar polis karakolundaki deniz polisi gelebilir ve onlar kurtarabilir. Tabi, yanında yüzme bilmeyen kimse yoksa... Polisin oradan gelip düşeni kurtarması da bir yerde imkansız. Yüzme öğrenmek için 1-1.20 metre suda yüzülmesi gerekiyor. Portatif kurulacak olan bir havuz ve onun dezenfektesinin sağlanmasıyla yüzme alanı oluşturulmuş olur. Bunlar okulların bahçesine kurulabilir. Ya da İzmir'de sığ olan plajlar belirlenir ve buralarda çocuklara 1 hafta da yüzme öğretilir. Daha fazla zaman ve maliyet çıkarmaz. 1 hafta için bu kadar insanın ölmesine göz yumulamaz. 

Aileler de sorumlu

Onural, ölenlerin çoğunluğunu çocuklar oluşturduğunu belirterek, 'Bu konuda aileler de sorumlu. Çünkü çocuklarına yüzmeyi öğretmek konusunda etkin ve istekli değiller. Zaten bunun önemini de kavramış durumda değiller. Devletin işte bu yüzme konusunu aileleri de dahil ederek ele alması gerekiyor. Coğrafi şartlarımızdan dolayı halkımıza yüzmeyi mutlaka öğretmeliyiz. Çünkü hayati bir önem taşıyor. Öncelikle devletin bunu sorun olarak görmesi ve ciddi bir şekilde ele alması gerekiyor. Bu konuda yüzme bilmeyen herkese eğitim verilmesi gerekir. Devletin özellikle küçük çocuklara yüzme eğitiminin ne zaman başlayacağını, ilkokullarda ders olarak ya da bir dersin içine konu olarak konup-konmayacağını, belediyelerin ya da başka kurumlar tarafından mı yapılacağının belirlenmesi gerekiyor. Rakamlar incelendikten sonra ortaya çıkan rakamlarla kanunun gerekip, gerekmediği de ortaya çıkar' dedi.

Kanun teklifi verildi

Onural, 3 tarafı denizle çevrili ve vatandaşlar tarafından kullanılan bu alanlarda boğularak ölmeyi engellemek için devletin bir şeyler yapması gerekmez mi? diye sorarak, 'Bu durum Moğolistan için geçerli değil ama Türkiye için geçerli. Türkiye'nin 8 bin kilometre sahil hattı var. Şu ana kadar bu konu hakkında ilk kanun teklifini de 22 Ağustos 2016'da CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın vermesi de ayrıca düşündürücüdür. Kaç yıldır bu coğrafyalarda yaşanıyor ama hiçbir siyasi tarafından sorun olarak görünmemesi de ayrıca düşündürücü. Bu teklif umalım ki kanunlaşsın. Kanun olarak zorunlaştığında, en azından dersler ve yeni yönetmelerle koordineli olarak bir şeyler yapılabilir. Devlet eliyle öğretilecek yüzmeyle de vatandaşların suda boğulması yüzde 90 engellenmiş olur. Çünkü yüzme bilen insanların boğulması çok düşük olasılıktır' ifadelerini kullandı.  
Editör: Haber Merkezi