İzmir'in Kızlarağası Hanı, on parmağında on marifet olan bir antikacıya ev sahipliği yapıyor. Handa antika işiyle uğraşan 72 yaşındaki Ali Işıkbol, bu merakının yanı sıra spora olan ilgisi ve kazandığı madalyalarla da gençlere örnek oluyor. Yaşam enejisiyle görenleri etkileyen Işıkbol, herkesin bir ilgi alanının olmasını ve çalışmaktan kaçınmamalarını tavsiye ediyor. Antika işiyle uğraşmaya ortaokul yıllarında başladığını söyleyen Işıkbol, öğrenciyken eski paralar, pullar, şişeler, damacanalar ve küçük çapta objeler topladığını, okulu bittikten sonra inşaat müteahhiti olduğunu ve sonrasında da geçmişe dair ne varsa toplamaya başladığını belirtiyor. Dünyanın hemen hemen her yerini gezdiğini söyleyen Işıkbol, yurt dışından da birtakım objeler getirdiğini ama bunlarında biza ait eski Osmanlı eserleri olduğunu ifade ediyor. 'Yurt dışındaki eserleri ülkeme kazandırmak istedim' diyen Işıkbol, bu yüzden Osmanlı'ya ait kamalar, hançerler, cellat kılıçları, cep saatleri, tüfekler, vezir kamçısı, 1874'e ait mürekkep hokkası ve 400 senelik barutluk gibi objeleri bir araya getirdiğini söylüyor. Handa 1 senedir bu işi yaptığını ve bu işte kar amacı gütmediğini ifade eden Işıkbol, bir çok kesimden takdir gördüğünü, hatta Lonra'nın önemli antikacılarının bile kendisine tebrik notları gönderdiğini belirtiyor. Işıkbol, bir çok ünlü ismin de dükkanını ziyaret ettiğini söyleyerek, Vali Yardımcısı Nevzat Ergün'ün sık sık geldiğini ve tesbih meraklısı olduğunu ifade ediyor. Elindeki objeleri hobi amaçlı topladığını ve elinden çıkarmaya kıyamadığını belirten Işıkbol, handa sevilen biri olduğunu ve değerli eşyaların bir şekilde kendisine ulaştığını söylüyor.
Dükkanı kapatıp, madayla kazanmaya gidiyor
Sporun kendisi için bir tutku olduğunu ve tabiri yerindeyse spor yaparak dünyaya geldiğini ifade eden Işıkbol, "Elimden geldiğince tüm spor organizasyonlarına katılmaya çalışıyorum. Güllede müsabakalarında mutlaka ben olurum. Yaşım 72 ama ben kendimi 25-26 yaşında gibi hissediyorum" diyor. Doktorların bu duruma hayret ettiğini söyleyen Işıkbol, daha önce kontroller dışında hiç doktora gitmediğini ifade ederek, "Gittiğimde 'sen gençsin sende bir şey yok, git' diyorlar. Alkol ve sigara kullanmıyorum. Hayatım boyunca da kullanmadım. İnsanlara da sigara ve alkol tüketmemelerini tavsiye ediyorum. Spor müsabakalarında fazla sayıda madalyam var. Genellikle de gülle, cirit ve koşuda. Mesela bu sene 24 haziran 2011 Bergama Kermesi'nde 5 bin metre koştum. 53 ülkeden insanlar katıldı, kalabalık bir ortam vardı. Bu yaşımda, o kadar insan arasında birinci oldum ve altın madalya kazandım. Salon atletizmi gülle atma Türkiye 3.cüsüyüm aynı zamanda. 2011 Zübeyde Hanım Koşuşu Erkekler kategorisinde 3.cü, uzun atlamada da Türkiye 2.cisi oldum. Bunun gibi pek çok madalyam var. Benim asıl kategorim gülle ve cirittir. Antrenmanlı olduğum için de koşuda da derecelere giriyorum. Atıcılıkta yapıyorum ve keskin nişancıyım diyebilirim. Her sabah fuara giderim, saat 8'e kadar koşarım. 8'den 9'a kadar yarım saat ayakta, yarım saat minderde jimnastik yaparım. Sonra eve gelip kahvaltımı yapar, çıkıp dükkanımı açarım. Cirit ve gülle antrenmanlarını da öğleden sonra yapıyorum. Dükkanımı kapatırım stadyuma giderim ve arkadaşlarımla gerekli antrenmanları yaparım. Benim için dükkanım ikinci plandadır, ne zaman bir spor organizasyonu ya da antrenman olsa dükkanı kapatır giderim" diye konuştu
Sercan Özipekçi
