Kasım 1962'de Küba Füze Krizi'nin zirveye ulaştığı sırada, Sovyet denizaltısındaki subaylar ve kaptan, Amerikan gemilerinin sürekli olarak denizaltıyı bombalamasıyla büyük bir gerilim yaşadı. Bu sırada, Sovyetler Birliği'nin nükleer torpido taşıyan denizaltısının kaptanı, misilleme yapmaya karar verdi. Ancak bir kişi, dünyayı felaketten kurtarmak için adım attı: Vasili Arkhipov.
Kaptanın karar anı: Nükleer torpido fırlatılacak mıydı?
Denizaltının komutanı, Rusya ile iletişim kuramadan ve Moskova’dan gelen talimatları alamadan, Amerikan gemilerine karşı saldırıyı başlatmayı düşünüyordu. Denizaltında, her biri nükleer torpido taşıyan üç subay vardı ve saldırıyı başlatmak için tek bir oylama gerekiyordu. Ancak Arkhipov, saldırıyı onaylamayarak tarihin akışını değiştirdi.
Arkhipov'un sakinliği ve kahramanlığı
Vasili Arkhipov, sakinliği ve soğukkanlılığı ile kaptanı ikna etti. Arkhipov, denizaltının su yüzeyine çıkmasına ve bombaların sadece uyarı amaçlı yapıldığını açıklayarak, saldırıyı engelledi. Nükleer silahların kullanılmaması, olası bir dünya savaşının önüne geçti. Arkhipov'un bu kararının dünya için ne kadar kritik olduğu yıllar sonra anlaşılacaktı.
Bir nükleer savaşın eşiğinden dönüş: Arkhipov’un Rolü
Arkhipov'un, nükleer silahların kullanılmasını engellemesi, sadece Sovyetler Birliği ve Amerika arasındaki gerilimin yükseldiği bir dönemde değil, tüm dünyadaki insanlar için bir dönüm noktasıydı. Tarih, Arkhipov'un kahramanlığını ancak çok sonra takdir etti. Bugün, o anki sakinliği ve soğukkanlılığı, ona tüm insanlığın hayatını kurtaran bir adam olma unvanını kazandırdı.