Ümit Özdağ, Zafer Partisi 2. Olağan Büyük Kongresi'nde, Genel Başkanlığa yeniden seçildi. Özdağ, Suriye'deki gelişmelerle ilgili yaptığı konuşmada "HTŞ, ani bir saldırıyla Şam’a kadar neredeyse savaşmadan ilerledi. Erdoğan, ‘Kazasız belasız bir Şam’a varsalar’ dedi. Bunun bir savaş olmadığını bundan daha iyi kimse açıklayamazdı. HTŞ’nin saldırısı eğer AKP’nin bilgisi dışındaysa burnunuzun dibinde neyin olduğunu bilmiyorsunuz demektir. Saldırısı bilginiz dâhilindeyse Amerika ve İsrail ile ortak operasyon yapıyorsunuz demektir. Demek Netanyahu ile aranız o kadar bozuk değilmiş. IŞİD’in oynadığı rolü, HTŞ’nin oynadığını görüyoruz" dedi.

Önümüzdeki dönemde ülkenin, Erdoğan’ın Suriye’de yaptıklarının bedelini ödeyeceğini söyleyen Özdağ, "Ama artık ‘Esad gitmeden Suriyelileri gönderemeyiz’ bahanesi ortadan kalkmıştır. Esad gitti. ‘Zafer Partisi ne yapacak’ diyorlar. Zafer Partisi sizin yollamaya niyetiniz olmayan Suriyelileri yollayacak" ifadelerini kullandı.

CHP'li Başarır: "Bir değil, birden fazla eylemimiz olacak" CHP'li Başarır: "Bir değil, birden fazla eylemimiz olacak"

Nazım Hikmet Kültür Merkezi’ndeki Zafer Partisi 2. Olağan Büyük Kongresi, divan başkan ve üyelerinin belirlenmesiyle başladı.

Genel Başkanlık için Ümit Özdağ'ın tek aday olduğu Zafer Partisi 2. Olağan Büyük Kongresi'nde, konuşmaların ardından delegelerin oy verme işlemine geçildi.

Ümit Özdağ, oy kullanan 769 delegenin tamamının oyunu alarak yeniden genel başkanlığa getirildi.

"Bu kongre, emekli, dul ve yetim kardeşlerimizin kongresidir"

Partisinin kuruluşunun üzerinden 28 ay geçtiğini, en ağır şartlarda iki seçime girdiklerini ve genel seçimlerde 1 milyon 200 binin üzerinde oy aldıklarını söyleyen Özdağ, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ardından gerçek muhalefeti halk içinde halkla beraber yaptıklarını ifade etti.

"Bu kongre, 8 ila 12 bin lira arasında bir ölüm maaşı alan emekli, dul ve yetim kardeşlerimizin kongresidir. Bu kongre, asgari ücretle çalıştığı işine sabahın köründe tıklım tıklım otobüsle, metrobüsle giden, öğlen şirketin verdiği yemeğin yanındaki elmayı, portakalı yemeyip onu akşam evine getirip eşine ve çocuklarına yediren Türk emekçisinin kongresidir" diyen Özdağ, Suriye'deki gelişmelere değindi.

Özdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar başlıklar şöyle:

"IŞİD’in oynadığı rolü, HTŞ’nin oynadığını görüyoruz"

- HTŞ, ani bir saldırıyla Şam’a kadar neredeyse savaşmadan ilerledi. Hatta Erdoğan şöyle söyledi: ‘Kazasız belasız bir Şam’a varsalar...’ Bunun bir savaş olmadığını bundan daha iyi kimse açıklayamazdı. Adeta Mart 2003’te çöken Irak Ordusu gibi, Suriye Ordusu savaşmadan çöktü. HTŞ’nin baskın saldırısı eğer AKP’nin bilgisi dışındaysa burnunuzun dibinde neyin olduğunu bilmiyorsunuz demektir. Saldırısı bilginiz dâhilindeyse Amerika ve İsrail ile ortak operasyon yapıyorsunuz demektir. Biliyoruz ki bu sizin bilginiz dâhilinde oldu. Demek Netanyahu ile aranız o kadar bozuk değilmiş. IŞİD’in oynadığı rolü, HTŞ’nin oynadığını görüyoruz. HTŞ, eski El-Kaide, bunu da inkar etmiyorlar zaten. Şam rejimi düştü, şimdi Suriye’de yeni iktidar ve toprak paylaşımı savaşı başlayacak. Özetle PKK YPG terör ordusu Suriye’de altın vuruşu yapmaya hazırlanıyor.

"Saray zenginlerinin, faiz lobilerinin, beşli çetenin iktidarı"

- "5 milyon Suriyeli sığınmacı, 2 milyon da kaçak var." İçişleri Bakanlığı yalan söylüyor, ‘3 milyon’ diyorlar, doğru değil bu rakam. Ülkemiz demografik bir işgal altında. Sokaklarda devlet yok. Vatandaş korku içerisinde işe gidip eve geri dönüyor. Uyuşturucu artık Erzurum’un dağ köyünde çoban tarafından, Gaziantep’te ortaokul öğrencisi tarafından kullanılıyor. Ülkemizin gerçek gündemi, halkımızı her geçen gün biraz daha fakirleştiren sarayın ekonomik politikalarıdır. Saray dar gelirlinin, emeklinin, dulun, yetimin, çiftçinin yanında değil. Saray Türk gençliğinin yanında değil. Saray zenginlerin, faiz lobilerinin, beşli çetenin iktidarı. Ülkemizin gerçek sıkıntısı organize suç örgütlerinin yaydığı uyuşturucu, sanal kumar ve yasa dışı bahsin gençliğimizi ve Türk ailesini tüketmesidir.

"Her zaman yaptıkları gibi yanlış istatistikler yayımlayacaklar"

- Saray rejimi ülkemizin öyle bir jeopolitik tuzağa düşmesine yol açmıştır ki Cumhuriyet tarihimizin ortaya yaşamsal kriz çıkartacak kadar ağır bir hatası olmuştur. Önümüzdeki dönemde ülkemiz, Erdoğan’ın Suriye’de yaptıklarının bedelini ne yazık ki ödeyecektir. Ama artık ‘Esad gitmeden Suriyelileri gönderemeyiz’ bahanesi ortadan kalkmıştır. Esad gitti. ‘Zafer Partisi ne yapacak’ diyorlar. Zafer Partisi sizin yollamaya niyetiniz olmayan Suriyelileri yollayacak. Şimdi diyecekler ki ‘Durun biraz. Önce yeni Suriye rejimi kurulsun, tam istikrar sağlansın. Ondan sonra dönerler.’ Her zaman yaptıkları gibi yanlış istatistikler yayımlayacaklar.

"Sübyan mekteplerini tamamen kapatacağız"

- Sokaklarda ve mahallelerde çeteler değil, Türk devleti hâkim olacak. Türk yurdunu yabancı maden şirketlerine zehirleten, madenlerimizi yabancı firmalara talan ettiren bütün anlaşmaları iptal edecek, yeni bir milli madencilik politikası yaşama geçireceğiz. Türkiye’nin azalan ormanlarını ve kuruyan göllerini tekrar canlandırmak için 'Yeşil Vatan Projesi’ni hayata geçireceğiz. AKP’li yıllarda her geçen gün kalitesi düşen eğitim sistemimizi de anaokulundan üniversiteye yeniden yapılandıracağız. Tarikat ve cemaatlerin çocuklarımızın beyinlerini yıkayan sübyan mekteplerini tamamen kapatacağız.

"'Kürt ve Zaza da Türk milletinin ayrılmaz parçasıdır’ diyen bir siyasi duruşu temsil ediyorum"

- Türkiye’de kimse anayasal ve hukuki bakımdan etnik mağduriyet içerisinde değildir. Anayasamızın 10’uncu ve 66’ncı maddesi, anayasal ve eşit vatandaşlık ilkelerini zaten sağlamıştır. Siz Mustafa Kemal’in kurduğu devletten daha iyisini mi kuracağınızı düşünüyorsunuz bre gafiller? Ben, ‘Kürt ve Zaza da Türk milletinin ayrılmaz parçasıdır’ diyen bir siyasi duruşu ve geleneği temsil ediyorum.

"Öcalan’ı konuşturarak milli birliği sağlayacağını düşünüyorsa gaflet içindedir"

- Abdullah Öcalan adlı teröristi Gazi Meclis’e getirmek, milli birliği sağlamaz; aksine Türk milletine hakarettir. Türk milletinde öyle bir travma yaratır, terör örgütü yandaşlarını öyle şımartır ki milli birliğe indirilecek en ağır darbe olur. Kim Öcalan’ı konuşturarak milli birliği sağlayacağını düşünüyorsa gaflet ve dalalet içindedir. Erdoğan, PKK’ya ‘Silahları gömün, önünüzü açalım’ diyor. Niye silahları teslim etmiyorlar da gömüyorlar? Demek ki teslim olmasını önermiyorsunuz siz PKK’ya, siz PKK ile el sıkışmayı hedefliyorsunuz.

Kaynak: AA