Kartalkaya’da turizm bölgesindeki Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 yurttaşın hayatını kaybettiği faciaya ilişkin konuşan CHP lideri Özgür Özel Özel, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın 10 gün içinde sorumluların ortaya çıkacağına dair sözlerini hatırlatarak “21 gün geçti, ağzını bu konuda açmadı. Erdoğan, ölenlerin sayısını açıklamak için Kürşad Zorlu'ya rozet takmayı bekledi, şimdi bakanı görevden almak için 23 Şubat'ı AK Parti kongresini bekliyor” dedi. Sahte içki ölümlerine de değinen Özel, 100 liralık içkinin 62 lirasının vergi olarak alındığına dikkat çekti ve yüksek verginin “ideolojik” olduğunu söyledi.
CHP Genel başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel, konuşmasının başında geçtiğimiz hafta kalp kapakçığı operasyonu geçiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye geçmiş olsun dileklerini iletti.
Özel’in gündeminde Grand Kartal Otel'de meydana gelen ve 78 yurttaşın hayatını kaybettiği facia vardı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın 10 gün içinde sorumluların ortaya çıkacağına dair sözlerini hatırlatan Özel, “İlk gün gittiğimde İçişleri Bakanı, bir hafta, en geç 10 günde bütün sorumluların belirleneceğini, kimsenin sorumluluktan kaçamayacağını, üstlerindeki sorumluluğu yıkayamayacağının sözünü veriyordu. 21 gün geçti, ağzını bu konuda açmadı. Erdoğan, ölenlerin sayısını açıklamak için Kürşad Zorlu'ya rozet takmayı bekledi, şimdi bakanı görevden almak için 23 Şubat'ı AK Parti kongresini bekliyor. O kongrede bakanı, 8-10 bakandan biri değiştirecek. Bakanın sorumluluğunu göstermeden o yükten hem kurtulacak hem sorumluluğu partisine almayacak” dedi.
“Meseleye ideolojik yaklaştıkları için hırsla, kinle vergi alıyorlar”
Özgür Özel, içki fiyatlarına yapılan zamlara ve ağır vergilere de değindi. 100 liralık içkinin 62 lirasının vergi olarak alındığını vurgulayan Özel, “Bu vergi ideolojik vergidir. Bu vergi, 'yaşam şekli tercihi vergisidir'. Bu vergi içki içeni öldürmeyi göze alarak koyulan vergidir. Meseleye ideolojik yaklaştıkları için hırsla, kinle vergi alıyorlar. Kimsenin yaşam şekline karışmayacaklarını söylemişlerdi. 2006'dan beri 55 kat artırdılar” ifadelerini kullandı. Toplam 110 kişi kaçak içkiden dolayı hayatlarını kaybetmişti.
“Milletin seçim takvimi başlamıştır”
CHP’nin “kurultay günü para karşılığı oy kullandırıldığı” iddiaları nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma hakkında da konuşan Özel, “Dosya, iftira atanın yargılandığı dosya. Bursa'dan dosyayı Ankara'ya çekmişler. Size işin aslını söyleyeyim. Saray'ın bir medya planlaması var. Dün akşam planlanan, Özgür Özel, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun zirvesinden kaos çıkmasıydı ama yaşanan bu. (Üçlü zirvedeki fotoğrafı göstererek) CHP'de krizden, CHP'de şaibeli kurultay yalanına çevirdiler bu işi. Erdoğan birkaç kez bunu söylemiş, ben girer miyim bu çukura? Milletin derdinin çözüleceği sandıktan kaçıyorlar” dedi.
“Bir erken seçimi var. Bizim talebimiz, milletin acısını dindirecek sandığı getirmektir” diyen Özel, seçim takviminin başladığını belirtti: “Muhtemel rakibini saf dışı bırakmaya çalışan birisine karşı her türlü konvansiyonel siyasetin göstereceği her tepki gösterilmiş, her miting yapılmıştır. Seçim takvimini YSK değil millet başlatır. Milletin seçim takvimi başlamıştır.”
CHP lideri Özgür Özel’in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
6 Şubat depremleri
- 6 Şubat büyük depremin acılarını bir kez daha yaşadığımız bir yıl dönümüydü. İkinci yıl dönümünde Adıyaman'da, Kahramanmaraş'ta ve Hatay'da birer tam gün geçirdim. Erdoğan, sokağa çık dedim çıkmadın, pazara gel dedim gelmedin. Bu sefer de bir teklifim var seninle birlikte konteynerkentleri gezelim.
“Enflasyonunu yüzde 1'de tutup milletten yüzde 4 daha çaldılar”
- Öyle bir hâldeyiz ki Diyanet İşleri Başkanlığı emeklilere ve asgari ücretlilere fitre verilebileceğini söyledi Ramazan'da. Yani 10 çalışandan 6'sının fitreye muhtaç olduğunu söyledi. Ayrıca, ayrıca, çünkü 10 çalışandan 6'sı asgari ücretle çalışıyor. Diyanet yine, emekli aylığı alanların yüzde 80'ine yakınının fitreye muhtaç olduğunu söyledi. Çalışanının yüzde 60'ının, emeklisinin yüzde 80-85’inin fitreye muhtaç olduğu bir ülkedeyiz. Ve bu insanlara zam verilirken enflasyon oranında veriliyordu. Onunla övünüyordu, ezdirmedik diye. Biz de diyorduk ki, “TÜİK'in enflasyonu doğru değil. Bir de refah payı vermezsen yine de erir.” Ama öyle veriyordu. Bu sene beklenen enflasyona göre verdi ve beklenen enflasyonunu ilk önce Aralık enflasyonunu yüzde 1'de tutup milletten yüzde 4 daha çaldılar.
- Emekçilere şunu söylüyoruz: Hakkınızı alacaksınız, yanınızda, arkanızda Cumhuriyet Halk Partisi'ni bulacaksınız. Ve iktidarımızda en düşük emekli aylığının en az bir asgari ücret düzeyine gelmesini, asgari ücretin de bırakın açlık sınırında, iki asgari ücretlinin yoksulluk sınırını aşabileceği, sendikaların hedeflediği rakamı da sahiplendiğimizi, aşağı yukarı da bu sene söylediğimiz 30 bin liraya 32 bin liraya denk geldiğini açıkça ifade etmem lazım.
Erdoğan’a Trump eleştirisi: Trump’a laf söyleyecek cesaretin yok senin
- Alman Cumhurbaşkanı Sayın Steinmeier, Erdoğan'la görüşmesinden sonra birlikte yaptıkları basın toplantısında, “Kabul edilemez. Uluslararası hukuka aykırı. Bu Almanya'yla Amerika'nın, benimle Trump'ın kuracağımız ilişkileri etkiler. İyi düşünsün. İlişkilerimizi bozar bu karar. Bu insanlık suçudur.” Vallahi burada bizimki duruyor, kafasını bile sallamaya korkuyor o ifadelere. "Hadi Almancasına sallayamadın, tercümesine salla." Tercümeyi duyuyor, böyle bakıyor. Bir kelime etmedi, beş gün boyunca. Dedim ki: “Niye konuşmuyorsun? Çık konuş.” Dün konuştu, utandırdı beni.
- Açıklaması şu: “Konuşmaya değer bir yanı yok.” Bak bu konuşma bu. “Konuşmaya değer bir yanı yok.” Sonra var gücüyle Netanyahu'ya saldırdı bu konuda. Eee? O zaman Netanyahu'nun konuşmaya değer bir yanı var. Şimdi, Netanyahu'nun söyledikleri konuşmaya değer de Trump'ınki değersizse nasıl oluyor bu iş? Esas mesele şu: Sen Netanyahu'ya laf söyleyecek cesaretin var da Trump'a laf söyleyecek cesaretin yok senin.
Üçlü toplantı: Abi-kardeş ilişkisine yürekten teşekkür ediyorum
- Türkiye'de umut olmuş iki ismin ön seçim yarışına girerek birbirini yıpratmamasına dair fikir birliğine vardık. Mansur Yavaş, ön seçime girmeyeceğini söyledi. 'Elbette partimizin üyelerinin vereceği karara saygılıyım' dedi. Partide kaos arayanlar, devlet imkânlarıyla karşımıza dikilenler avuçlarını yalayacaklar. Benim için en büyük kazanım yıllardır CHP'yi, kavganın merkezi gibi gösterenlere inat, iki belediye başkanının verdikleri birliktelik pozudur. Partimizin birlik görüntüsünün bozulmaması için iki başkanımızın da olağanüstü çabasına ve birbirleriyle kurdukları abi-kardeş ilişkisine yürekten teşekkür ediyorum.
“Ön seçim takviminin birinci günü bugün”
- Bugün takvimin birinci günü. 28 Şubat'a kadar ön seçimin seçicisi olmak isteyen Türkiye'nin bütün gençlerini ve Türkiye'nin bütün demokratlarını CHP'nin adayını belirlemekte görev almak üzere baba evine kaydolmaya ve yapılacak seçimde oy kullanmaya davet ediyorum. Cumhurbaşkanı adayımızı 23 Mart'ta yapılacak ön seçimle belirleyeceğiz.
“Krizi bitirecek, zaferi getireceğiz”
- İçimizi karıştıramayacaksın. Birlik ve beraberliğimizi bozamayacaksın. Yargı aparatlarıyla önümüzü kesemeyeceksin. Seni rekabete, namuslu bir yarışa, korkmadan karşımıza çıkmaya çağırıyorum. Halkın adayı karşında olacak, sana meydan okuyoruz. Krizi bitirecek, zaferi getireceğiz. Adayımızla beraber meydanlara çıkmaya, bir olmaya, birlikte olmaya, hiçbir ayrılmamaya kararlıyız. Biz kazanacağız, Türkiye kazanacak.