CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katledilişinin 44. yılında anılan yayıncı İlhan Erdost için “İlhan Erdost niye gözaltına alındı, niye, nasıl dövüldü, gerçekten bu emri kimler verdi, bu cinayetin kanı kimlerin elinde' diye hiç merak etmediler. Bugün göbeğinden birbirlerine suçlarıyla bağlı olanların neler yaptıkları, hangi suçları nasıl örttüklerini, kimlere cesaret verdiklerini ve hâlen kimlerden korktuklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yayıncı İlhan Erdost'un ölümünün 44'üncü yıl dönümü nedeniyle Karşıyaka Mezarlığı'nda düzenlenen anma programına katıldı.
Programın ardından basın mensuplarına açıklama yapan Özel, “Güya 12 Eylül'le hesaplaşacaklardı. Bir hesaplaşma görmedik. 12 Eylül'le hesaplaşacak olanlar dönüp de 'İlhan Erdost niye gözaltına alındı, niye, nasıl dövüldü, gerçekten bu emri kimler verdi, bu cinayetin kanı kimlerin elinde' diye hiç merak etmediler. Bugün göbeğinden birbirlerine suçlarıyla bağlı olanların neler yaptıkları, hangi suçları nasıl örttüklerini, kimlere cesaret verdiklerini ve hâlen kimlerden korktuklarını görüyoruz. Bir gün buraya iktidar partisinin genel başkanı olarak geldiğimde o gün devlet, İlhan Erdost, acıttığı bütün canlardan, babasız bıraktığı bütün evlatlardan, gözü yaşlı bütün eşlerden, annelerden özür dilemiş olacak. O güne kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
İlhan Erdost kimdir?
İlhan Erdost, 17 Aralık 1944’te Tokat’ın Artova ilçesinde dünyaya geldi. Ailesinin maddi zorlukları ve II. Dünya Savaşı’nın olumsuz etkileri nedeniyle ilkokulu bitirdikten sonra çalışma hayatına atıldı. Ancak, zamanla eğitimini sürdürmeye karar vererek, ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost ile birlikte Ankara’ya yerleşti. Eğitim hayatına yeniden başlayan İlhan Erdost, lise yıllarında Atatürkçü düşünceleri benimsemiş, 27 Mayıs 1960 Darbesi sonrası ise sol görüşlere ilgi duymaya başlamıştır.
Eğitim hayatı ve yayıncılıkla tanışması
Erdost, liseyi bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu ancak eğitimine devam edemedi. Çünkü, aynı dönemde ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost’un kurduğu Sol Yayınları’nda çalışmaya başlamıştı. Bu süreçte, yayıncılığa olan ilgisi arttı ve kısa sürede Sol Yayınları ve Onur Yayınları’nın sorumluluğunu üstlendi.
1971 yılında ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost’un 12 Mart Muhtırası sonrasında hapse girmesiyle birlikte, yayınlarındaki sorumluluğu daha da arttı. Bu dönemde, sadece bir yayıncı olarak değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara duyarlı bir birey olarak da dikkat çekti.
12 Eylül 1980 darbesi ve ölümü
12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında, İlhan Erdost, yasaklanmış yayınları basmak ve bulundurmak suçlamasıyla gözaltına alındı.
7 Kasım 1980’de, Mamak Cezaevi’nde, askerler tarafından dövülerek yaşamını yitirdi.
İlhan Erdost’un mirası
36 yaşında katledilen İlhan Erdost, Türk yayıncılık tarihinin önemli bir ismi olarak anılmaya devam ediyor.
Erdost, genç yaşta kaybedilmiş olmasına rağmen Türk yayıncılık camiası üzerinde büyük bir etki bıraktı. Yayıncılık alanında özgür düşünceyi savunmuş ve özellikle sol düşüncelerin yayılmasına katkı sağladı.
Ağabeyi Muzaffer Erdost, kardeşinin gözleri önünde öldürülmesinden sonra adına kardeşi İlhan'ın adını ekledi ve “Muzaffer İlhan Erdost” adını kullanmaya başladı.
Sanatçı Leman Sam, “Ağıt” şarkısını İlhan Erdost için besteledi.
İkinci Yeni şairlerinden Cemal Süreya ise İlhan Erdost için şu şiiri yazdı:
Senli benli buğday çocuk
Nerden başlasam bilemiyorum
Taşıtlar seçenek değil artık
Ayrıca cesaretim de yok
Bir bardak su içsem şimdi
Yaralarımdan dökülür
Gün ki yıkımlar günüdür
Boştur ne söylesem şimdi
Birini görüyorum kalabalıkta
o adam işte sana benziyor
Ama sana nasıl da benziyor
Binlerce adam kalabalıkta
O’sun sen yürüyüp gidiyorsun
Parmağında küçük bir zincir
Bıyıkların yazgı gibidir
Dolmuştan indin gidiyorsun
Anıştırır yüzleri aşklar
Belirsizdir o mu değil mi
Ama orda kalmaz acıların ki
Değiştirir her şeyi, o kılar
Şimdi bir parçasısın artık
Ekmeğin Ankara’nın Türkçenin
Gurbet ezgilerinin her şeyin
Kendisi, küçüğü eşisin artık