Cumhurbaşkanı adayını ön seçimle belirleyeceğini ilan eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Herkese seçme hakkını veriyoruz. Adayımızı belirleyeceğiz, Tayyip Erdoğan’a ‘Öyle karşıdan oraya buraya saldırma, aday burada, arkasında biz varız’ diyeceğiz. ‘Hodri meydan. Biz belirledik, adayımızın arkasındayız diyeceğiz” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da partisinin Salihli İlçe Başkanlığı ziyaretinin ardından vatandaşlara seslendi.
CHP, Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için 23 Mart’ta yapılacak ön seçimin yol haritasını açıkladı. Aday belirleme takvimi başlarken, Özel, “Ben aday değilim, partinin bir adayı olacak. Doğru adayı nereden bulacağız? Anketlere bakacağız. Anketlerde çok önemli iki isim var, ikisi de kazanıyor. Ama oradaki kararı da tek başına sen versen ‘Niye ben değil de o?’ Böyle olunca zaten kurultayda söz vermişim, 'Cumhurbaşkanı adayını da ön seçimle belirleyeceğiz' diye. Herkese seçme hakkını veriyoruz. Adayımızı belirleyeceğiz, Tayyip Erdoğan’a ‘Öyle karşıdan oraya buraya saldırma, aday burada, arkasında biz varız’ diyeceğiz. ‘Hodri meydan. Biz belirledik, adayımızın arkasındayız diyeceğiz” diye konuştu.
“Milli gelirde İskandinav ülkeleriyle aramızda 10 kat fark var”
Özel, milli gelirde İskandinav ülkeleriyle Türkiye arasında 10 kat fark olduğuna dikkat çekti. Avrupa Birliği’ndeki ortalama milli gelirden bahseden Özel, “Bugün İskandinav ülkelerinde kişi başı milli gelirde yüz bin sınırına dayandı. Yüz bini geçen bir İskandinav ülkesi var. Diğerleri de zorluyor. Avrupa Birliği'nde ortalama milli gelir 58 bin dolar. 80 bin doları zorlayan, 70 bin doları zorlama umudu olan ülkeler var. Türkiye'de 9 bin dolardı. Dolar düşük diye. Dolar baskılanıyor diye 12 bin dolar falan milli gelir düzeyi. Ne hâldeyiz? İskandinav ülkeleriyle 10 kat neredeyse aramızda fark var” dedi.
“Ya zenginliğe gideceğiz ya yoksulluğa gideceğiz”
“Satın alma gücüne bakarsanız perişan durumdayız” diyen Özel, şunları söyledi:
“Atatürk'ün muasır medeniyet dediği bu ülkelerin hepsi güçlü parlamentolarla yönetiliyor. Öbürleri tek adamlarla yönetiliyor. Şanghay İşbirliği Örgütüne girelim diyor ya. 4 bin 500 dolar milli gelir var, buyurun girin. Bunun da üç katı fakirleşirsin. Ama Avrupa Birliği, zenginleşme diyoruz. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki bir tercihte bulunacak ya zenginliğe gideceğiz ya yoksulluğa gideceğiz.”
“MHP'den devralınan belediyelerde borç rekoru var”
Özel, MHP'den devralınan belediyelerde borç rekoru olduğunu söyledi. Mali disiplinsizliğe dikkat çeken Özel, “Zaten bir belediye, ilçelerde özellikle Milliyetçi Hareket Partisi'nden devralındıysa ben o başkana hiç sormuyorum ‘Borç var mı?’ diye. Mutlaka bir borç rekoru var orada, bir mali disiplinsizlik var, bir personel rejiminde maalesef bir boş vermişlik, hiç buralarda olmayanların, buralarda görevdeymiş gibi olanlar var. Bunlarla mücadele edildiğini de biliyoruz. Buna rağmen Salihli'de yüzlerin gülüyor olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.
CHP lideri Özgür Özel’in açıklamaların öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
“Kutuplaşmaya karşı seçmenle kucaklaştık”
- Türkiye 31 Mart‘ta kavga edenleri, kavga söyleyenleri, hakaret edenleri cezalandırdı. Biz dedik ki ‘Biz Türkiye ittifakıyız. Sosyal demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar... Vatan, millet, bayrak ve Atatürk ile sorunu olmayan bütün demokratlarla kol kola omuz omuzayız’ dedik ve bu seçimleri Türkiye ittifakı olarak kazandık. Kural ne? Ne derlerse desinler gerçek sorunları konuşmak. O bize ‘terörist’ dedi, ben dedim ki, ‘Ya sen bana onu bunu söyleme.’ O bana ‘Dem'leniyorsun’ dedi, ‘Dem, dem, dem değil, senin yaptığın zam zam zam. Bunları konuşacağız’ dedik. Bana en kötü sözleri söyledi, ben ona emeklinin tarihin en kötü durumunda olduğunu anlattım. O bize en ağır hakaretleri etti, biz en zor şartlarda geçim mücadelesi veren asgari ücretlileri konuştuk. Kutuplaşmaya karşı seçmenle kucaklaştık, onları duymadık.
“Erdoğan seçim sonucuna saygı duymak yerine bir savcı görevlendiriyor”
- Bir şeyler yaşanıyor Türkiye’de. Ne yaşanıyor? Bunu Tayyip Bey de görüyor. Adım adım iktidara gidiyoruz. Hele hele belediye memnuniyet sonuçlarını görüyor, asabı hepten bozuluyor. Rakibini görüyor, tehlikeyi görüyor. Buna karşı mertçe, buna karşı siyasi zeminde bir rekabet etmek yerine ki o bizi birçok kez bu rekabetleri yaptık ve yendi, biz sonucuna saygı duyduk. Ama o saygı duymak yerine bir savcı görevlendiriyor ve milletin seçtiği belediye başkanımıza kayyum atıyor, bizimkine atanan da yanlıştır, bugün Van’da atanan kayyum da yanlıştır. Milletin dediği olur. Belediye başkanlarımızı içeri atıyor. Belediye meclis üyelerimizi içeri atıyor, ‘Efendim geçmişte şu partideymiş bu partideymiş.’ Ben Türkiye İttifakı diye yazı yollamışım, demişim ki, ‘Geçmişte AK Parti’de, MHP’de, İYİ Parti’de, DEM Parti’de görev yapmış, kimi bazı yerde ilçe başkanlığı yapmış, bazı yerde belediye meclis üyesi, bazı yerde kurucular.
CHP’li belediye başkan yardımcılarına soruşturma
- Listelerimize Türkiye ittifakı kapsamında bu kesimlerden oy almak için konuluyor, belediye başkanlarımız itiraz ediyor, ‘Yerine şunu koyalım.’ Dedik ki, ‘Böyle bir şey yapamazsınız, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye ittifakı için, İstanbul ittifakı için, İstanbul’da Tuzla ittifakı için, İstanbul’da Beyoğlu ittifakı için farklı görüşleri koymalıyız.’ Bizim listemizde Sayın Aliye Kavaf vardı, AK Parti’de bakanlık yapmış. Şimdi bizde ve en önemli katkıları sağlıyor. Efendim, biz bunlarla ilgili bir yerden kefalet alacak olsam ve nereden alacağım? Mahallesinin bakkalına mı soracağım, ‘Nasıl insan bu?’ diye. ‘Suçu var mı?’ diye. Nereden alacağım kefalet? Devletime güveneceğim. 31 Mart’ta temiz kâğıdı istiyorsun, Belediye CHP’den belediye meclis üyesi adayı olsunlar diye. Gittiler, kağıtları getirdiler. Devlet kefil. Çağlayan Adliyesinden kâğıt vermişler. ‘Suçu, günahı yok, aday olabilir’ diye. Şimdi işler iyi gidince, iki belediye başkanına saldırdı, üç belediye başkanı yetmedi her belediyeden birer ikişer belediye meclis üyesi toplayıp algı yaratmaya çalışıyor. O arkadaşlar CHP’ye gelmiş, imza atmış, üye olmuş, listemizde yer almışlar, hepsini seviyoruz. Hele hele gelmişler, devletten temiz kâğıdı almışlar bir de bunun üzerine arkadaşlara suç icat ediyorlar, bu algı yönetimi de kirli oyunun bir parçasıdır. Kimse bunlara inanmasın, güvenmesin arkadaşlar.
Cumhurbaşkanı adayının belirleme için ön seçim süreci
- Normalde partilerin genel başkanları doğal aday olabilir ama genel başkan kendi adaysa daha güçlü bir adayı gözü görmeyebilir ya da etrafındakilerin söylemleriyle kendinin çok daha iyi yapacağına inanıp doğal adaylaşır gider. Ben koltuğa oturmadan önce, yeminimi hatırladım. Yeminim şu, ‘Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini girdiği her seçimde birinci yapacağım. O yemine uygun davrandım, yerel seçimlerde gördünüz. Anketse anket yapıldı, eşit çıkanlara karşı getirildi, sandık koyuldu, size soruldu. Kadın varsa direkt aday yapıldı, seçimi kazanacak kadın. Gençlerin önü açıldı.