Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 14 yıl aradan sonra Bayburt’ta düzenlediği mitingde konuşan Özgür Özel, “Artık Bayburt ne AK Parti’nin ne Tayyip Bey’in ne başkasının değil! Bayburt bir bütün olarak bu milletin kalesidir” dedi. Asgari ücrete ara zam yapılması talebini yineleyerek “İşçi sendikaları çıkıp ‘mücadele edeceğiz’ diyorsa, işçi sınıfına sesleniyoruz: Kaya gibi arkanızdayız” diyen Özel, sendikaları ses yükseltmeye çağırdı. Özel, İBB Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 87 günden beri Silivri Cezaevi’nde tutulduğunu hatırlattı ve yürütülen soruşturmalarla ilgili “Masum kadınları evlatları ile tehdit ediyorlar. İş adamlarını itirafçılık adı altında iftiraya zorluyorlar” dedi. İsrail’in İran’a düzenlediği hava saldırısına da değinen Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Sadece İsrail'e laf söyleyerek değil, ‘Sen buna niye yüz veriyorsun, niye şımartıyorsun, niye tepemize bindiriyorsun, niye Müslüman kanı döküyorsun’ diye Trump’a karşı bir dik duruş bekliyorum” sözleriyle seslendi.

CHP’nin, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na özgürlük ve erken seçim talebiyle başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin onuncu adresi Bayburt oldu.

CHP’nin miting için kent merkezindeki alan talebi valilik tarafından reddedilmesi üzerine miting Osman Stadı önünde düzenlendi.

Bayburt’ta kent merkezinde, Çoruh Nehri’nin üzerindeki köprüye CHP’li vekiller tarafından “İmamoğlu'na Özgürlük” pankartı asıldı.

CHP’nin 14 yıl aradan sonra düzenlediği mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları söyledi:

Erdoğan’dan ‘terörsüz Türkiye’ mesajı: İç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacak
Erdoğan’dan ‘terörsüz Türkiye’ mesajı: İç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacak
İçeriği Görüntüle

“Bugün Bayburt'a sizlerle kucaklaşmaya, buraya koşmaya geldiğimizde, birtakım ezberlerin, bir takım haksız söylemlerin yerle bir olmasını ümit ediyordum. Yazdılar, çizdiler. Bayburt'a geleceğiz dedik, 'gitme Bayburt'a. Oraya Gezi gelmedi.' Bayburt'a gideceğim diyorum, 'gitme Bayburt'a.' 19 Mart'tan sonra Bayburt'ta bir şey olmadı. 'Ben gideceğim Bayburt'a diyorum. Bayburt AK Parti'nin kalesi.' Dedim ki, bu ezberler bitti. Bu eski siyaset bitti. Bayburt'a gideceğim. Bayburt'a selam vereceğim. Bayburt'la kucaklaşacağım. Bayburt bizi bağrına basacak dedim. Bugün artık öyle siyasi partilerin kalesi, kale siyaseti bitmiştir. Artık Bayburt ne AK Parti'nin ne Tayyip Bey'in ne başkasının değil. Bayburt bir bütün olarak bu milletin kalesidir. Bu milletin kalesidir. Bayburt bu iktidara çok dostluk yaptı. Çok destek verdi. Ama iktidar, Bayburt'un ona yaptığı dostluğu, Bayburt'a yapmadı. Bunun için artık biz, şimdi Bayburt'un sesini duymaya, duyurmaya Allah'ın izniyle ilk seçimlerden sonra Bayburt'ta yapılmayanı fazlasıyla yapmaya geliyoruz inşallah.

‘Ferdi Zeyrek gibi biri olsun’ dedi’

“Bu sabah Bayburt’ta gezerken üç kardeşim 30-35 yaşlarında. Dediler ki ‘Genel başkan bu Bayburt’a öyle birini belediye başkanı gösterin ki hepimiz oy vereceğiz’. Dedim ki ‘Nasıl olacak bu iş?’ Diyorlar ki 'CHP burada güçsüz. Biz bıktık artık dön dolaş aynı isimlerden. Birinin aday yapmadığını öbür partinin aday etmesinden. Oyları alınıp hizmetin aksamasından. Bin türlü şikâyetimiz var. Hem çiftçilik yaparız hem dolmuşçuluk. Hem çiftçilik yaparız hem işçilik yaparız. Yine de geçinemeyiz. Nasıl biri olsun biliyor musun dedi biri?' Dedim nasıl biri olsun? 'Ferdi Zeyrek gibi biri olsun' dedi.

Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül’e teşekkür etti

“Manisa'mdan ilk kalktım Bayburt'a geldim. Ferdi Başkan'ın vefatı bütün Türkiye'yi üzdüğü gibi Bayburt'ta da üzülmeyen, gözü dolmayan, gırtlağı düğümlenmeyen kimse kalmamış. Onu gördüm. Ne hatimler bağışlamışlar ne hatimler yollamışlar. Ne dualar etmişler ne gözyaşları dökmüşler. Buradan sizin şahsınızda tüm siyasi partilere, önceki cumhurbaşkanlarımız Ahmet Necdet Sezer’e, Abdullah Gül’e ve Ferdi için dua eden, üzülen, gözyaşı döken her birinize, herkese yürekten teşekkür ediyorum. Bayburt'un şahsında hepsinden Allah razı olsun.

‘Bayburt’tan işçi sınıfına sesleniyoruz: Kaya gibi arkanızdayız’

“Ara zam hakkımız, söke söke alırız. Bayburt'ta emekçiler ve ve emekliler omuz omuz ara zam almanın mücadelesini birlikte veriyorlar. Kamu emekçileri bekliyor. Sendikalar tekliflerini sundular. Enflasyon gerçekte geçen sene yüzde 100, bu sene yüzde 80 hesaplıyor ENAG. Ama TÜİK, emekliyi, asgari ücretliyi üzüyor. Şimdi de kamu emekçisini üzecek. TÜİK 45 dedi. Yüzde 15 herkesin cebinden çaldılar. Sendika demiş ki ‘Bu yaz hareketli geçecek.’ İşçi sendikaları çıkıp ‘mücadele edeceğiz’ diyorsa arkanızdayız. Bayburt'tan sesleniyoruz işçi sınıfına: Kaya gibi arkanızdayız.

“Özellikle KHK mağdurları var. 17-25 Aralık'tan önce etle tırnaktılar. İftira geliyor, mahkemeden dönüyor, memurluğu iade edilmiyorlar. KHK mağdurlarını da atanmayan öğretmenleri de, çıraklık mağdurlarını da biz sahipleniyoruz. Halk sahipleniyoruz. Bir daha kimsenin peşine böyle takılmamak lazım.

‘Masum kadınları evlatları ile tehdit ediyorlar’

“19 Mart'ın üzerinden tam 87 gün geçti. Sevgili İmamoğlu 87 gündür içeride tutuluyor. Borsa çöktü, yabancı yatırımcı kaçtı. Biz bu kabustan Türkiye'yi çıkarmak için, bu darbeye sessiz kalmamak için o gündür bugündür yedi gün yedi gece, Maltepe'te 2,5 milyonla, Samsun'dan yola çıkarak Türkiye'yi meydan meydan gezerek bu haksızlığı anlatıyoruz. Masum kadınları evlatları ile tehdit ediyorlar. İş adamlarını itirafçılık adı altında iftiraya zorluyorlar.

“Sayın Erdoğan bundan tam üç ay önce 'Göreceksiniz, birbirlerinin yüzüne, ailelerinin gözüne bakamayacaklar.' Ben buradan Bayburtluların gözüne bakarak söylüyorum: Söylenenlerin tamamı iftiradır. Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı olduğunda yoksulluğu bitirecek, gelir adaleti getirecek. İmamoğlu gelecek, köylü yeniden milletin efendisi olacak. Bu toplum artık huzur bulacak. Hep beraber bu ülkeyi kurtaracağız.

Erdoğan’a seslendi: Trump’a karşı bir dik duruş bekliyorum

“Biz, iki gündür İsrail'in İran'a yaptığı saldırıları kınıyoruz. İran'ın misillemeleriyle işin büyümesinden, nükleer sızıntıdan, yanı başımızda yeni bir savaştan endişe ediyoruz. Bunun için, başta Sayın Erdoğan'ı, sadece İsrail'e laf söyleyerek değil, Trump'a 'Sen buna niye yüz veriyorsun, niye şımartıyorsun, niye tepemize bindiriyorsun, niye Müslüman kanı döküyorsun' diye Trump'a karşı bir dik duruş bekliyorum.”

Kaynak: HABER MERKEZİ