Avrupa Parlamentosu'nun 1915 Olaylarına ilişkin aldığı kararı eleştiren ve söz konusu kararın kaygı verici olduğunu belirten Davutoğlu, "Dinler arası, mezhepler arası, etnik gruplar arası mücadeleyi körükleyen kapanan yaraları ısrarla açmak ve kanatmak isteyen kışkırtıcı beyan ve açıklamaların Avrupa Parlamentosu gibi bölgesel ve küresel barışı gözetmesi gereken kurumlardan gelmesi Avrupa'nın ve insanlığın geleceği adına endişe ve kaygı vericidir. 20'nci yüzyılın başındaki savaşlarda büyük bedeller ödemiş bir millet olarak 78 milyon vatandaşımızla birlikte bütün siyasi partilerimizle ve bütün unsurlarımızla beraber ülkemize yöneltilen iftiraları reddediyoruz ve şiddetle telin ediyoruz" dedi.

"KIŞKIRTICI AÇIKLAMALARIN AVRUPA PARLAMENTOSU GİBİ BARIŞI GÖZETMESİ GEREKEN KURUMLARDAN GELMESİ KAYGI VERİCİDİR"

Avrupa Parlamentosu'nun 1915 Olayları hakkındaki kararının endişe verici olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Bugün Yemen'den Libya'ya Suriye'den Afrika'ya büyük acıların yaşandığı ve her gün yüzlerce masum insanın acımasızca öldürüldüğü zulümlere seyirci kalanlar, bu coğrafyada yüz yıl önce yaşanan acıları kullanarak yeni nefret suçları işlemektedirler. Dinler arası, mezhepler arası, etnik gruplar arası mücadeleyi körükleyen kapanan yaraları ısrarla açmak ve kanatmak isteyen kışkırtıcı beyan ve açıklamaların Avrupa Parlamentosu gibi bölgesel ve küresel barışı gözetmesi gereken kurumlardan gelmesi Avrupa'nın ve insanlığın geleceği adına endişe ve kaygı vericidir. 20'nci yüzyılın başındaki savaşlarda büyük bedeller ödemiş bir millet olarak 78 milyon vatandaşımızla birlikte bütün siyasi partilerimizle ve bütün unsurlarımızla beraber ülkemize yöneltilen iftiraları reddediyoruz ve şiddetle telin ediyoruz" diye konuştu.

"VATANDAŞLARIMIZI TEMSİL EDEN ÜYELERİN KİMLİKLERİNE BAKILDIĞINDA GÖRÜLECEK TEK ŞEY AYRIMCILIĞIN REDDEDİLMİŞ OLDUĞU GERÇEĞİDİR"

Başbakan Davutoğlu, Meclis kürsüsündeki konuşmasında "Türkiye'ye karşı bir nefret söylemi geliştirenler, tarih ve insanlık önünde mahçup olacaklar ve hesap vereceklerdir. Bizler insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışını yüzyıllarca yaşatmış ve sayısız inancı, kavmi yüzyıllarca bir arada barış içinde kardeşçe yaşatmış, çoğulculuğun tarihteki en başarılı örneğini sergilemiş bir milletiz. Meclis-i Mebusan'dan TBMM'ye vatandaşlarımızı temsil eden üyelerin kimliklerine bakıldığında görülecek tek şey ayrımcılığın, tek tipçiliğin reddedilmiş olduğu gerçeğidir. Bu çoğulcu yapının dünyada başka örneği yoktur. Sonsuza kadar herkesin hukukunu savunacağız ve insan onurunu muhafazayı en üstün değer kabul edeceğiz. Bizler öncelikle kendi vatandaşlarımız olmak üzere daima insanlığın onurunu savunacak ve adaletin taşıyıcısı olacağız. Başkalarının yanlışları bizi hiçbir zaman adaletsizliğe sevk etmeyecek millet olarak, ülke olarak demokrasiden insan hak ve özgürlüklerinden mazlumların yanında olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bundan sonra da emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı nerede bir ses yükselirse onun yanında olacak her türlü baskı ve zulme karşı da mazlumlarla birlikte hareket etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Editör: Haber Merkezi