İşte Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları:

İŞSİZLİK AZALMIŞ, DALGA MI GEÇİYORSUNUZ

Gazetelere bakıyoruz, işsizlik azalmış. Pes yani. Neyse içlerinde vicdan sahibi olan bazıları var da doğruları yazıyorlar. Son bir ayda işsiz sayısı 97 bin arttı. Ama TV’lerin altyazılarında ‘işsizlik azaldı’ yazıyor. Dalga mı geçiyorsunuz? Onun için size güvenilmiyor.

GAZETELERDE BİR FOTOĞRAF VAR

Bugün gazetelerde bir fotoğraf var. Zonguldak’ta bir uçurumda çöpten geçimini sağlamak için çalışan 2 kadın. 66 ve 55 yaşında 2 kadın. Bu fotoğraf AKP’nin Türkiye’yi nereye getirdiğinin fotoğrafıdır.

66 yaşındaki kadın uçurumun kenarında çöp topluyorsa oturup düşünmemiz lazım O kadına sorsanız büyük ihtimalle ‘oyumu Erdoğan’a verdim’ der. Eğer oyunu verdiysen o ve çocukları köşeyi döndüler, sana da uçurumdan çöp toplamak düştü. Bizim bu konuda halkı daha fazla aydınlatma görevimiz var.

REFERANDUM YAPTIK, BELDE HALKI BELEDİYEMİZ KAPANMASIN DİYOR

Bazı belediyeleri kapatıyorlar. 1582 belediyeyi kapatıyorlar. Belediyeyi kapatıyorsa o bölgede yaşayan halka soracaksın. Kapanmasın diyorsa kapatamazsın. Madem halkın oyu demokrasilerde en önemli mihenk taşı diyordun, o zaman halkın oyundan neden kaçıyorsun?

Demokrasinin gereğini CHP yaptı. Referandum yaptık 98 beldede. Bazı sandıklarda AKP’den ve MHP’den kayıtlı olanlar da sandıklarda müşahit oldular. Bunlardan 121 bin kişi belediyemiz kapanmasın diyor, yani yüzde 98. 1840 kişi belediyemiz kapansın diyor. Beldede oy kullanma oranı ortalama yüzde 54.

Demokrasi mi istiyorsun, beldeleri kurmuşsun, nerdeyse 100 yıllık beldeler var. Masa başında oturmuş kapatacağız diyorsun, halkın oyuna başvur. Biz üzerimize düşeni yaptık, siz de üzerine düşeni yapın vatandaşlar.

YALANCIDAN DEVLET ADAMI OLMAZ

Devlet adamlığı halkını düşünen kişi demektir, ufku olan adam demektir, gelecekteki sorunları görüp önceden önlem alan adamdır. Fitneciden devlet adamı olmaz, hele hele yalancıdan devlet adamı hiç olmaz. Devlet adamı halkını bölmez, ayrıştırmaz.

Bölerseniz toplumu çatışma kültürünü beslemiş olursunuz. Önce halkın cebi para görmeli, devlet adamlığı budur işte. Devlet adamlığı Fırat’ın kenarında bir koyun kaybolursa onun sorumluluğunu vicdanında hisseden kişi demektir.

MERAK EDİYORUM, NEDİR BU MÜHİMMAT

İnsanı seveceksin, kimliğiyle seveceksin. Onları istismar etmeyeceksin. Bakın Suriye’ye. Birbirlerini öldürüyorlar. Biz ne yapıyoruz? Çağırıyor oradan bir grup insanı. ‘’Bakın size kamp yaptım, orda oturun. Ben sizi ayrıca adam nasıl öldürülür, eğiteceğim’’ diyor. ‘’Sonra git Suriye’ye orda kardeşini öldür’’ diyor.

Böyle bir şey olabilir mi? TC tarihine ihanettir bu. Ama bunlar yaptılar. Bizi savaşın eşiğine getirdiler. Sayın Erdoğan Rus uçağında mühimmat demişti, var demişti. Ben bu mühimmatları merak ediyorum. Nedir bu mühimmat?

Asker postalı mühimmat değildir. Afyon’daki patlamadaki depoda ne varsa biz onları görmek istiyoruz. Bakalım ne var?

TEK DERDİ NASIL CUMHURBAŞKANI OLACAĞI

Sayın Erdoğan’ın bütün bu olayları görerek ve bilerek yaptığından hiç endişem yoktur. Ülkenin geleceğiyle ilgili kaygısı yok. Tek bir gerekçesi var. Başbakanlık koltuğunda nasıl oturabilirim, cumhurbaşkanlık koltuğuna nasıl atlayabilirim.

Makam, mevki nedir ya… Şu ülkeyi getirdiğin hale bak. Dokusunda ayrımcılık var herhalde.

YANSITMA DİYE BİR PSİKOLOJİK BOZUKLUĞU VAR

Psikolojide yansıtma diye bir davranış bozukluğu var. Yansıtma, kişinin kendisinde beğenmediği duyguları başkalarına yüklemesidir. 2 türlü davranış bozukluğu çıkıyor diyor kitaplar yansıtmada.

1- Kişi başarısızlığının nedenini başkasında arar
2- Kişi kendisindeki çirkin istekleri başkasına yakıştırır

Şimdi bu davranış bozuklukları kime ait? Suriye ile yaşanan drama bakın. Esad rejimini savunmadık biz hiçbir zaman. Tam tersine.. Esad’ın yaptıklarını eleştirdik. Bize dönüp ‘Siz BAAS’çısınız’ dedin. Savunsak ‘eyvallah’ deriz ama savunmadık.

BANA BİR HAKLI GEREKÇE GÖSTER. YOK

Binlerce dedelerimizin türbeleri, mezarları var orada. Bir bedel ödediler. Sen şimdi o bedeli bu ülkenin genç evlatlarına ödetmek istiyorsun. Bana bir tane haklı gerekçe göster. Yok bir gerekçe.

Kendisine yanlış yapıyorsun dedik, ‘yok’ dedi. Şimdi bütün dünyada yalnızları oynuyor. En son baktı olmadı bir de BM’ye savaş açtı. Pes yani. Biz bunları söylemeseydik, derdik ki ‘ne yapalım, söylemedik. Bizi suçluyor’ Ama söyledik defalarca.

Biden ‘biz Türkiye ile el ve eldiven gibiyiz’ diyor. El’in kim olduğunu biliyoruz da… Şimdi Ortadoğu bataklığından çıkmak istiyor. Yine söylüyoruz, bu politika ile çıkamazsın. Biz silahlı adamın gelip burada eğitim almasına karşıyız. Eğitiyorsun, git kardeşini öldür diyorsun. Bunu içimize sindiremiyoruz

ERDOĞAN, SEN ECEVİT’İN TIRNAĞI OLAMAZSIN

Bizi Ecevit üzerinden eleştirmeye başladılar. Ecevit bir fotoğrafta ayaktaymış. Recep Tayyip Erdoğan, sen Ecevit’in tırnağı bile olamazsın tırnağı…

BUNLAR POSTER HÜKÜMETİ

Bunlar poster hükümeti. Fotoğraf verirler, arkası farklıdır. İsrail’le kavga ettiler, one minute dediler. Sonra Malatya’da Kürecik’te İsrail için füze kalkanını kurdular

Editör: Haber Merkezi