Doğancan Bingöl - TAV Ege Genel Müdürü Erkan Balcı, havalimanının şehir ekonomisine büyük katkısı olduğunu belirterek, "Her 1 milyonuncu yolcu için en az 3 bin istihdam artışına denk geliyor. Havalimanını kurduğunuzda her gelen milyonunucu müşteri şehre böyle katkı sağlıyor. Sadece havalimanı değil. Şehirdeki tüm paydaşlar için ek istihdam oluşturuyor" dedi.

Havacılığın her geçen gün gelişmesi insanların yolculuklarında daha kısa süreli ve konforlu yapmalarına sebep oluyor. Ulaşımda havacılığın tercih edilmesi her geçen gün artarken sektör disiplininden taviz vermiyor. Her şeyin dakik ve nizami olması gereken bu sektörü kullanan milyonlarca insan, hizmet için harcanan emekten haberdar olmuyor. İç Hatlar Giden Yolcu'ya girdiğimde beni iş disiplini ve prensiplerinden ödün vermeyen Kurumsal İletişim ve Müşteri İlişkileri Müdürü Rüyam İyigün karşıladı. Röportaj talebimi bir dakika bekletmeden sıcak bir şekilde kabul eden TAV Ege Bölge Müdürü Erkan Balcı'yı beklerken havacılığın ne kadar ciddiyete muhtaç bir sektör olduğunu konuştuk. Röportaj saatimiz geldiğinde beni kabul eden Balcı, son zamanlarda yaptığım röportajlardan alışık olmadığım bir ciddiyet ve hazırlıkla beni karşıladı. Havalimanının içindeki fiyatların yüksekliğinden, otopark sorununa, havalimanının geçmişi ve geleceğine kadar bir çok konu hakkında samimi cevaplar verdi.

Adnan Menderes Havalimanı İzmir'e yeterli geliyor mu? Kapasiteyi geliştirip arttırmalı mıyız? Buna ihtiyacımız var mı?

Zaten biz bu havalimanını yaparken 2006'da dış hatlar terminalini yaptık. 2014'te iç hatlar terminalini yapıp açtık. Açıldığı zaman 2014 yılında iç hatlar terminali Türkiye'nin en büyük iç hatlar terminali olma özelliğini taşıyordu. Biz zaten bütün planlamamızı Devlet Hava Meydanları İşletmesiyle birlikte İzmir'in 20 yıllık geleceğine yönelik yaptık. Şu andaki pist, terminal, ulaşım yolları olsun her türlü detayı İzmir'in 20 yıllık geleceğini değerlendirerek hayata geçirdik. Şu an kapasite açısından hiç bir problemimiz yok, hatta şu an DHMİ uçakların park ettiği bölgeyi büyütmesini yapıyor. 1-2 ay içinde o da tamamlanacak, yani önümüzdeki 15-20 sene kapasite açısından hiç bir problem olmayacak. Zaten bugüne kadar devam eden yolcu ve uçak artış performansına baktığımız zaman önümüzdeki yıllarda Ege Bölgesi'nde her hangi bir problemin yaşanacağını düşünmüyorum.

TURİZM SEZONUNU UZATMA ÇABASI

Gelecek adına havalimanı nasıl bir grafik sergiliyor?

Biz TAV havalimanları olarak yurtdışı ve yurtiçi turizm fuarlarında havayollarıyla irtibata geçerek yeni yeni destinasyonların açılması için ve uçuşların arttırılması için bir çok çalışmamız var. Sadece havayolları değil şehirdeki oteller ve yerel yönetimler ile sürekli iletişim halindeyiz. Özellikle turizm sezonunu uzatmak ve turist sayısını arttırmak için çok fazla çalışmamız var. Bu çalışmalarımızı sadece İzmir değil Ege Bölgesi olarak düşünüyoruz. Aktarım noktası olarak Türkiye'nin İstanbul ve Antalya'dan sonra yurtdışına açılan kapısı olarak görüyoruz. Zaten istatistiklere baktığımız zaman son 11 sene içinde 5 milyondan 13.4 milyona yükseldi yolcu sayımız. Bu da gösteriyor ki İzmir'de çok ciddi bir ivme var. Gelecek için İzmir için çok parlak gözüküyor.

Havalimanı İzmir ekonomisine ne kadarlık bir katkı sağlıyor?

Bugüne kadar bütün çalışmalarımızda gördüğümüz her 1 milyon yolcu için en az 3 bin tane istihdam artışına denk geliyor. Havalimanını kurduğunuzda her gelen milyonunucu müşteri şehre böyle katkı sağlıyor. Sadece havalimanı değil. Şehirdeki tüm paydaşlar için ek istihdam oluşturuyor. Havalimanı sadece turistten ibaret değil. Biz yolcu tiplerini 3'e ayırıyoruz. İş için gelen yolcular, etnik yolcular dediğimiz yurtdışında yaşayıp ülkesine ziyarete gelen vatandaşlarımız ve turizm açısından gelen yolcular. Bunları değerlendirdiğimizde sadece gelen yolcu sadece havalimanına para kazandırıyor gibi kaide yok. Şehirdeki oteller, ulaşım, hizmet sektörü, AVM'ler gibi bir çok alanı destekleyen yapı. İzmir ve bölge ekonomisini etkileyen çok önemli bir yapı. İleriye yönelik baktığımızda 13.4 milyonu ne kadar yukarı taşırsak İzmir'deki ticari ve istihdam anlamında güzel yerlere geleceğiz.

Seçim döneminde İzmir'in kuzeyine havalimanı yapılması konuşuyordu. Böyle bir ihtiyacı var mı şehrin?

Bu konuda bizim yorum yapmamız çok doğru olmaz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve DHMİ'nin stratejisine göre hareket ediyoruz. Politik, ekonomik bir çok yönü var bu konunun. Yeni havalimanının yapılması inanılmaz bir yatırım gerektiriyor. Maddi değer gerektiriyor. Şehir nüfusu bakımından bakıldığında biz İstanbul gibi değiliz. Rakamlara baktığımızda Antalya bizden kaç kat fazla yolcu işlemi yapan havalimanı ve sadece orada bir havalimanı var. Ege Bölgesi'nde hizmet eden Bodrum Havalimanı var 2,30 saatlik bir mesafede. Şu an kapasite yetiyor mu yetmiyor mu bizim için önemli olan o ve rakamların ortaya koyduğu bir gerçek bu havalimanının bize yeterli geldiği yönünde. İkincisinin açılması nasıl değerlendirilir bu yetkililerin kararıdır. Biz onların kararına saygı duyarız.

ÇEŞME SADECE ÖZEL UÇAKLARA

Çeşme'de açılacak olan Alaçatı Havalimanı turizmi nasıl etkiler? Bu yatırıma Çeşme'nin ihtiyacı var mı?

Çeşme'ye planlanan havalimanı genel havacılık terminali adını verdiğimiz sadece özel uçaklara yönelik bir planlama yapılıyor. Özel jetlerin inebileceği bir nokta olması planlanıyor. Bizim çizgimizden biraz daha uzak kalıyor. Ama oraya bir havalimanı planlarken otel kapasitesini hesaba katmak gerekiyor. Çeşme butik otel üzerinden ilerleyen bir merkez. Misafir sayısındaki artışla Antalya'daki rotaya nazaran farklı bir yol izliyor. Kalacak yer konusunda sıkıntı yaşayacaksa kim oraya transfer yapacak o da tartışılır. Yatak kapasitesi ve otel kapasitesi gibi şeyler çok önemli. Çeşme'nin yaz sezonunun 4 ay olduğunu göz önüne alırsak tartışılabilir bir konu. Ne kadar çok turist gelirse biz o kadar iyi stratejisi izliyoruz o yüzden ters gelen bir strateji havalimanını ne kadar faydalı hale getirir bu yetkililerin kararı.

İzmir havalimanının Türkiye'nin ikinci aktarım merkezi haline gelme hayalleri İstanbul havalimanının açılmasıyla beraber zora düşmüş gibi gözüküyor. Katılıyor musunuz?

Bu tartışmanın esas kaynağının yolcu garantisi değil. Türk Hava Yolları'nın ana üssü İstanbul olduğu için bu konu tartışılır hale geldi. Önce Atatürk Havalimanı'ndaydı daha sonra yeni havalimanına taşınınca bu konular gündeme geldi. Türk Hava Yolları'nın stratejisi gereği tek üssü var. Bütün dağılımı oradan yapıyor. Uçakların İstanbul'a kayması çok geçerli bir bahane değil. Yolcu garantisine bağlı bir durum yok. Türk Hava Yolları'nın İzmir'den yurtışına neredeyse hiç uçuşu yok. Yeni havalimanında da bu doğrultuda ilerliyor. Bizim yurtdışı uçuşlarımız SunExpress ve Pegasus üzerinden ilerliyor. Tabiki Türk Hava Yolları ben artık İzmir'den uçmak istiyorum derse buna kapasitemiz ve altyapımız yeter. O yüzden biz İzmir'in direkt uçuş ihtiyacını diğer havayolları sayesinde tamamlayabiliyoruz. Bunun haricinde illa ben Türk Hava Yolları ile uçacağım diyen İzmirli yolcumuz İstanbul üzerinden gitmek zorunda. İzmir'in ikinci aktarım merkezi olması iddiamız hala var. Bu sayımız çeşitli havayolları aracılığıyla arttırılabilir. Emin adımlarla ilerliyoruz. Gittikçe artıyor. Yeni destinasyon ve aktarım merkezi hedefleri talebe göre ilerler. Bizim avantajımız İstanbul Havalimanı'na göre ulaşım ve bağlantı sürelerimiz çok hızlı. Bu avantajı stratejilerimiz doğrultusunda önümüzdeki zamanlarda kullanacağız.

Kaç tane direkt yolculuk yapan havayolu var?

Şu an 36 tane direkt uçuş yapan havayolumuz var. Bu 36 havayolu 30 ülkede 55 destinasyona direkt uçuş yapıyor.

Direkt uçuşları geliştirmek için ne yapılabilir? Bu aktarmasız yolcuların gelmesinin bize katkısı nedir?

Direkt uçuşların katkısı yolcu sayısının artması demektir. İlk başta söylediğim gibi 1 milyon yolcu 3 bin istihdamı artırıyor. Ticareti arttırıyor. Bunu arttırmak için TAV havalimanları olarak çok yoğun bir çaba sarfediyoruz. Havayollarıyla sürekli iletişim içindeyiz. Havayollarının direkt uçması için görüşmelerimiz devam ediyor. Çeşitli fuarlarda boy gösteriyoruz. Toplantılarımızda yeni destinasyonlar öneriyoruz. Bunu hepsi her zaman söylediğim gibi arz talebe bağlı eğer arz yoksa bir destinasyon açmanın çok anlamı yok. Dünyada havacılık sektörünün çok ön plana çıkması biraz uçak sıkıntısı yaratıyor. Piyasada alacak uçak yok. Havayolları daha çok filolarını arttırıp yeni uçuş noktaları belirlemek için çabalıyorlar ama Boeing ve Airbus'a başvurulduğu zaman en az 1-2 sene üretim ve teslim aşaması gerçekleşiyor.

DIŞ HATLARDA BEKLENTİ YÜKSEK

Geçen yıl toplam kaç yolcuya hizmet verdiniz? Bu seneki grafik nasıl gidiyor?

Biz geçen yıl toplam 13 milyon 410 bin 378 yolcuya hizmet verdik. Bu sene Nisan itibariyle 3 milyon 722 bin 286 olarak gözüküyor. Ama yaz sezonu kapıda bu rakamın yıl sonunda geçen yıl ile neredeyse aynı olacağını düşünüyorum. Dış hatlarda ciddi oranda bir artışımız olma ihtimali çok yüksek. Dış hatların artmasının İzmir için iyi olacağını düşünüyorum. Döviz dengesine bakarsanız yurtdışından ülkemize gelecek kişiler için büyük avantaj haline geldi. Döviz kurundaki artış Türkiye'yi onlar adına rahat tatil yapacakları bir yer haline getirdi. Bir yönden bu kur artışına bakınca kötü ama diğer yandan bu zararı kurtarmamız gerkiyor. Paramızın değerinin düşmesi tabiki çok kötü ama turizm sektörü ile bunu dengelemeliyiz. En azından zararı bu şekilde kurtarmak için çabalamalıyız. Tükiye için ciddi bir gelir turizm sektörü bunu değerlendirmemiz lazım.

EN GÜVENLİ OTOPARKIN MALİYETİ

Otopark sorunu havalimanlarının ortak sorunu olarak görülüyor. Yolcusunu bekleyen kişiler havalimanında çok zorlanıyor. Otopark'a aracını koymak isteyen kişiler yüksek fiyatlar ile karşılaşıyor. Bunun önüne nasıl geçebiliriz?

Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum. Otopark fiyatlarını belirleyen kurum biz değil Devlet Hava Meydanları İşletmesi. Fiyatları belirlerken biz söz veya bir yetki sahibi değiliz. Şehirdeki park alanlarının ücretlerine baktığımız zaman burdaki fiyatlar çokta fahiş değil. Alsancak'ta herhangi bir otele veya ücretli bir otoparka girdiğimizde fiyatların hiç buradan aşağı kalır yanı yok. Daha pahalı otoparklar var. İzmir'in en büyük kapalı otoparkı bizde. Neredeyse tüm kapalı otoparkların toplamı kadar bir kapasitemiz var. Burada 24 saat güvenlik mevcut. Ayrıca aracınız arızalandığı takdirde her türlü desteğimiz var. Kapalı devre televizyon sistemimiz var. Yüzlerce kamera var. Sigortamız var. Bu kadar güvenli başka bir kapalı otopark yoktur. Bunları da işin içine katıyoruz. Yurtdışına baktığımızda bir çok havalimanına özel aracın girmesi bile yasak. Ücret vererek giriyorlar.

En son ziyaret ettiğim Köln Bonn Havalimanı'nda yolcuları beklemek için bazı bölümlerin ücretsiz olduğunu gördüm. Bu durum Adnan Menderes Havalimanı'nda da yapılamaz mı?

Belirli bir kapasitenin üzerindeki havalimanında böyle bir işlem yapmak çok mümkün değil. Avrupa'dan en büyük farkımız yolcu arabayı bekliyor. Havalimanından çıktıktan sonra kendisini alacak kişiyi arıyor ve bekliyor. Biz de ise 1 saat önceden beklemeye başlıyor. Tamamen ters mantık var. Bir çok havalimanını inceledik.  Çok kısıtlı bir bekleme alanı var. Orada araçlar beklemiyor. Yolcusunu alıyor ve devam ediyor. Londra'da havalimanının sınırına girerken para vermeniz gerekiyor. Tüm bunları değerlendirdiğimizde inanın fahiş olan bir durum yok. Yolcu indirip bindirmek için zaten 10 dakikalık süreç zaten ücretsiz. Toplu taşımaya en uygun havalimanı biziz. Raylı sistem var. Daha önce Atatürk Havalimanı'nda vardı şimdi taşınınca bir tek bizde var. ESHOT ve HAVAŞ gibi alternatif ulaşım araçları da var. Şu an yaklaşık 4 bin çalışanımız var.

FİYATLAR HİZMETE GÖRE DEĞİŞİYOR

Havalimanlarındaki hizmet fiyatları neden yüksek? Bunun sebebi nedir?

Yükseklik bana göre göreceli bir kavram. Havalimanındaki amacımız her keseye ve her cebe uygun hizmetler sunmak. Aynı şehirde bulunan bir alışveriş merkezi olarak düşünün. Suyu gidip büfeden alırsanız 1 lira ama gidip bir alakart restauranttan alırsanız daha pahalıya alırsınız. Bizim havaalanlarında bir sürü bozuk parayla çalışan makinemiz var. Bunların fiyatları bir alakart restorandan daha ucuz. Biz aslında bu fiyatları belirlerken her türlü gelir düzeyini her tür vatandaşın durumunu düşünerek çeşit yaratmaya çalışıyoruz. Siz çıtanızı en lüks alakart restoranın sattığı su fiyatına bağlarsanız diğer yerlerdeki satışların fiyatlarını görmezden gelmiş olursunuz.