Halil Özcan - Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, Büyükşehir'in 2020'de Kemeraltı'nda alt yapı çalışmasına başlayacağını ve bunun 4 yıl süreceğini söyledi. Kazma vurulmadan önce kesinlikle ilaçlama yapılması gerektiğine dikkat çeken Girgin, "Yoksa Kemeraltı'nı fareler basar. Bu konuda inanıyorum ki herkes düşünüyordur biz de düşünüyoruz, kazma vurulduğu an bunların gideceği yer dışarısı. Gıda ve diğer işletmeler için büyük bir handikap olabilir. İlaçlanması şart" dedi

Kemeraltı Esnaf Derneği'nde seçimi kazanan Semih Girgin, çalışmalara başladı. Esnaf bir ailenin 4 çocuğundan biri olan çiçeği burnunda Başkan Girgin, balık lokantası işletiyor. İki çocuk babası olan Girgin, 30 yıldan beri sivil toplum kuruluşlarında görev almış. 2004'te 24 kişiyle beraber Tarihi Kemaraltı Esnaf Derneği'nin kurucularından da biri olan Girgin, dernekte 2 dönem genel sekreterlik yapmış. Dernek tüzüğünü yeniden yazarak işe başlayacağını belirten Girgin'le, Kemeraltı'nın sorunlarını ve projelerini konuştuk. Dünyanın en büyük açık hava alış veriş merkezi unvanına sahip Kemeraltı'nı bu zamana kadar yeterince tanıtılamamasından yakınan Girgin, yanlış algılara sebep olan davranış ve uygulamalardan da devletin de desteğiyle kurtulacaklarına dikkat çekti.

Seçim nasıl geçti?

Kurucuların etkin olmadığı dönemlerde istediğimiz kıvama gelmedi. Hep inişe geçti. Siyaset üstü olması gereken dernekler, kişilerin kendi becerileriyle düştü. Beklentiler yeri oldu. Bu büyük hataydı. Keşke çok başarılı işler yapıp siyasilerin ya da tabanın onları taşımasını bekleselerdi. İnanılmaz zor bir seçim süreci yaşadık. 7 yıldan beri yönetimde olan arkadaşlar devam etmek istedi ki en doğal hakları. Biz de değişimden yanaydık, esnaf da değişimden yanaydı. Yıpranmışlardı maalesef. Başvurudan 15 gün önce karar verdik ve sıkı çalıştık. Kazananın Kemeraltı olduğu, kaybedenin olmadığı, asla oy verdi vermedi gibi bir ayrımı olmayan bir yönetim kuruluyla, yedeklerle ve esnafla geniş yelpazeli bir çerçeve yarattık. Çok yeniyiz, şu an defter kitap hesapla uğraşıyoruz. Ziyaretlerimizi yapıyoruz. Vali beyi ziyaret ettik ve çok güzel sohbet oldu. Belediye Başkanımız Tunç Soyer'i 150 kişilik esnafla ziyaret etmeyi düşünüyoruz. Bizim gizlimiz saklımız yok. Başkanla ne konuşulursa esnaf bunları bilecek.

Kemeraltı dendiğinde insanların aklına ne gelmeli?

Turizm odaklı bir Kemeraltı ve şehir istiyoruz. 10 yıl sonrasının Kemeraltı'nı planlıyoruz. Onun için her türlü alt yapının buna göre hazırlanmasını istiyoruz. Konaklama, duraklar, kongre yerleri 10 yıl sonrasına göre hesaplanmalı. Her şeyden az az olsunla hiçbir yere gelinemiyor. Ne objemiz var, ne magnetimiz var, gelen kişiye ne vereceğimizi bilmiyoruz. Eskişehir'e gittim, şehrin içinde şehir yaratılmış. Adamlar şehir için her türlü materyali kullanmışlar. Ürün de satıyorlar. Kemeraltı dediğinizde sinagoglar var, camiler var, hoşgörü var, ürün var, dünyanın en büyük alış veriş merkezi havam var, mozaik var, ahilik var, iş kolları var yani burada yok yok. Bu zamana kadar gecikmiş, geciktirilmiş, kısacası geç kaldık.

Kemeraltı'nın düzene girmesi için önce fiziki şartlarından mı başlanmalı?

İlaçlama şart

Kemeraltı, tarihi bir şehir üzerine kurulmuş. Altında bir yaşanmışlık ve tarih var. Altına çok inemiyorsunuz. Üstünü yapmak istediğinizde de altıyla entegre olması lazım. Büyükşehir Belediyesi 2020'de başlayacak olan ve dört yıl sürmesi beklenen bir alt yapı çalışması var. Kanalizasyon ve yağmur sularının ayrıldığı bir çalışma olacak. Büyüklerimizden en büyük isteğimiz bunun çok iyi planlanmış olması. Esnafı kesinlikle etkiler, bunun minimumda olmasını istiyoruz. Akşam ve hafta sonu çalışıldığında mutlaka sabahına örtülmesi lazım. Mutlaka bunu düşünmüşlerdir ama kazma vurulmadan önce alt yapının komple ilaçlanmazı lazım. Yoksa Kemeraltı'nı fareler basar. Bu konuda inanıyorum ki herkes düşünüyordu,r biz de düşünüyoruz, kazma vurulduğu an bunların gideceği yer dışarısı. Gıda ve diğer işletmeler için büyük bir handikap olabilir. İlaçlanması şart. Alt yapı düzenlendikten sonra taşlar yenilenecek. Yeniden elektrik direkleri ve ışıklandırma olacak. Üstünün örtülmesiyle ilgili çalışmaların olduğunu biliyorum. Sıcakta insanları burada tutamıyorsunuz.

Dükkanın önünden geçenin kolundan tutup çekenlere nasıl bir çözüm bulunabilir?

Sokaktaki rahatsız edici unsurların, esnaf adı altındaki arkadaşların durumu ortada. Buna çözüm, belediyenin ve devletin gücünün yanında hemşeri derneklerinin de konuşması gerekiyor. 50-60 noktadaki sıkıntı, çarşının çok ciddi ivme kaybetmesine sebep oluyor. Türkiye'de artık böyle bir çirkinlik kalmadı. İzmir'in ilçelerinde ve semtlerinde de böyle bir şey yok. Doğuya gidip gelen insanlar, oralarda müthiş bir hoşgörü olduğunu görüyor, mutlu, mesut ve o topraklarda yaşamış olmanın keyfiyle geliyor. O kültüre sahip insanın burada hangi kültürü sergilemeye çalıştığını anlamış değiliz. Böyle bir sıkıntı var. Bitlis, Diyarbakır ve değişik dernekler konuşacaklar. Kadını erkeği dükkanın önünden geçerken kolundan tutup dükkana sokmaya çalışmak nedir? Almak zorunda bırakıyorlar. Zabıta en fazla ceza yazabilir onu da ödemiyorlar. Daha önceden huzur timlerimiz vardı ve çok başarılı işler yaptılar. Şu an sanıyorum yok. Tekrar düşünülmesi gereken bir durum. Çarşıda görev yapan belediye personeline polis desteği yok. Bu konuda yalnızlar. Dükkan sahipleriyle neyin doğru neyin yanlış olduğunu oturup konuşmamız lazım. İnsanları rahatsız ederek ne kazanıyorlar onu çözemiyorum. Çok iyi kazanıyorlarsa bütün Kemeraltı sokağa çıksın herkesin kolundan tutup dükkana soksun. Kazanç buysa, çözüm buysa. Kadınlar ve gençler bu konuda çok mutsuz. Buna rağmen çarşıya gelip alış veriş yapıyorlar. Bir esnaf olarak haklarını ödeyemeyiz. Bize düşen bu dönem arkadaşlarla oturup konuşmak ve çözüm bulmak. Bu davranış şekli Türkiye'de kalmamışken, dünyada böyle bir şey yokken bunu uygulamalarının sebebini konuşacağız. Prim usulü falan beni ilgilendirmez. Devlet bir dakikada çözer. Dışarıdan gelenler değil sadece İzmirliler de bu durumdan çok şikayetçi. Bu sorunu çözmek zorundayız. Yıllardan beri aynı şeyi söylüyoruz, söylemekle olmaz, çözüm bulacağız.

En büyük projeniz nedir?

Derneğin tüzüğünü yeniden yazmak. Tüzükte ciddi sıkıntılar var. 2004'te dernek tüzüğünü yazan kişi bendim. Tüzüğü hazırladığımızda arkadaşlara kabul ettirdiğimde üyelerin yüzde 100 esnaf olma zorunluluğu vardı. En az 2 yıl esnaflık yapması gerekiyordu. Başkanlığı 2 yıl yapmıştık. En fazla 2 dönem yapılmasını yazmıştık. Genç arkadaşların önünü açmak için bunu istemiştik. Tüzükte üyelerin esnaf olma zorunluluğu kaldırılmış. Yoldan geçen derneğe üye olmuş. 2012'de gelen grup önce tüzüğü değiştirmiş. Biz ilk tüzük ruhunu yeniden getirip daha da sertleştirmek istiyoruz. Başkanlık sistemini yeniden 2 yıla indireceğiz. Üyelikle ilgili yeni uygulamalar getireceğiz. Dernek üyelerinin dernek ödeneği aylık 2,5 lira olarak belirlenmiş. Bunu yapanlar çarşıya iyilik mi kötülük mü yapmış bunu zaman gösterecek. Tüzüğü hallettikten sonra günlük 1 lira, aylık 30 lira gibi bir üyelik aidatı yapacağız. Paramız olursa herkese karşı dik dururuz. Şu anda derneğe kayıtlı 1200 kişi var. Bunların yarısı üye değil. Bunlar çıkartılacak. Geriye kalmış aidatları almanın mümkünü yok gibi. Yıllık 30 liraya geliyor ki bunu bir paket sigara 16-17 lira. Dernek muhatap kabul ediliyorsa bu esnafın gücüdür. Bu gücü kullananların inanılmaz derecede iyi niyetli olmaları lazım. İkinci büyük projemiz, her gittiğimiz ziyaret ettiğimiz kuruma siyaset yapmadığımızı, yapmayacağımızı, beklentilerin şahsımıza ait olmadığını, yönetim kurulundaki hiç kimsenin şahsi beklentiyle bir yere gitmeyeceğini, taban için, sokak için, esnaf için bir şeyler istediğimizi ve bunu hak ettiğimizi hissettirmek amacımız. 30 yıldır STK'cıyım. Başka sivil toplum örgütlerinde yöneticilik, kuruculuk ve üyelik yaptım. Her yer benim için bir okuldu. Buradaki bu göreve varım dediğimde, yönetim kurulum falan hiç yoktu. Esnafı gezdim, yönetim kurulum olur musun dedim, böyle oluşturdum ekibi. Çoğulcu bir kadro oluşturdum. 2004'teki ruhu geri getiriceğiz. Kim ne derse dinliyorum. Eleştirilere açığız. Okuldayız ve öğrenmeye devam ediyoruz. İyi niyetli kişilere aynı şekilde karşılık veririz.

Esnafı bir araya getirecek sosyal ve kültürel çalışma planlarınız var mı?

Kemeraltı esnaf korosu oluşturacağız. Kemeraltı'ndan çok güzel sesler çıkacağını düşünüyorum. Burada hiçbir zaman esnaf beraberce bir etkinlik ve müzik organizasyonu yapmadı. Burada çalışan ve patronlarla yapacağız bunu. Hem gelir getirecek hem birlik beraberliğimizi taçlandırıcı bir etkinlik olacak. Dışarıdan gelen fikirler bunlar ve değerlendiriyoruz. Bilim ve matematikle ilgili bir binanın restore edilmesini sağlayacağız. Çocuklar gelsin burada kurs görsün. Kemeraltı Esnaf Korosu desek, konserler versek güzel olmaz mı? Esnaf olarak bir araya gelememişiz. Keşke yetersiz kalan esnafın çocuğuna burs verebilsek. Kadınlarla ilgili farkındalık projeleri yapabilsek keşke.

Dernek eski yerinde mi kalacak?

Burası bize uygun değil. Belediye'den bina isteyeceğiz. 2004'te ilk kurulduğumuzda, çocuk kütüphanesi vardı. Orayı vermişlerdi bize. Orada eğitimler verdik. Konser için korolar orada çalışmıştı. Resim sergileri açılmıştı. O zamanki heyecan şu anda aynı şekilde devam ediyor. Bunu yeniden kurmak zorundayız. Sorunların çözümü için geç kaldık.

Sokakların temiz kalmasıyla ilgili düşündüğünüz bir şeyler var mı?

Direklere çöp torbası ve küllük düşünüyoruz. İzmariti yere değil o küllüklere atsınlar. İçine başka bir şey de girmez. Pet şişeleri atacağımız kutu düşünüyoruz.

Kemeraltı'na vefa zamanı

Burada kültürel ya da sosyal etkinlik yapacak mısınız?

Belediyemizin burada organizasyon yapmasını isteyeceğiz. Etkinlikleri Gündoğdu'da değil de Kemeraltı'nda yapsınlar. Buranın tanıtıma ihtiyacı var. İnsanlar gece buraya gelsin. 2 bin 3 bin kişi burada dans etsin, zıplasın. İzmir'den çıkan ve belli bir noktaya ulaşmış sanatçılarımıza davette bulunacağız. Sezen Aksu, Kibariye, Yıldız Tilbe buralardan geçmiştir. Hepsinin İzmir'e borcu var. Onları buraya davet edeceğiz. Maçlarda esnafımızı dernek adına temsil edeceğiz. Pankart asacağız. Esnaf temsil edilmeyi hak ediyor. Zamanla grup olarak esnafımızı maçlara götüreceğiz. Sorunlar hep aynı söylemler hep aynı ama artık yeni şeyler yapmak gerekiyor.

Eğitim sertifikasız esnaf kalmasın

Bunu engellemenin ya da esnafı eğitmenin başka bir yolu olamaz mı?

Belediye Başkanımızdan rica edeceğiz, yeni ruhsat alacakların bundan sonra eğitim sertifikası almalarını isteyeceğiz. Ticaret Odası'ndan, esnaf odasından bir şekilde eğitimden geçmesini ve daha sonra ruhsata başvurmalarını isteyeceğiz. Kadına şiddet, turiste nasıl davranacak, esnaf kültürü, şehir kültürünü alacak. Ticaret Odası'na, Esnaf Odası'na bir sürü para veriyoruz. Eğitim versin esnafa. Esnafa uygun saatlerde yapılacak kurslardan bütün esnaf faydalanacak. Yaşanan tatsızlıkların önüne eğitimle geçebiliriz ancak. Ziyaretlerimizde bulardan bahsedeceğiz. Kemeraltı'nı her yerde vücut dilimizle ve pozitif enerjiyle anlatmaya çalışacağız. Bunu bozmaya çalışanlara da izin vermeyeceğiz. İyi niyetli şekilde güzel şeyler yapmak için yola çıktık. Esnafın kültüründe zaten hoş geldin demek, nasıl yardımcı olayım demek, müşteriyi güzel karşılamak var. Üslubu bozmadan, nezaketle yardımcı olmak var. Ama bunun üstündeki çirkinlik bizim kültürümüz değil. Bu, doğunun da kültürü değil. Orada da öyle bir şey yok. Bunu hep beraber çözeceğiz.

TARKEM'e soğukluk gideriliyor

TARKEM'le çalışmalarınız nasıl olacak?

TARKEM Yönetim Kurulu üyesiyim. 2012'de kurulma aşamasındayken şahıs olarak davet edildim.  Esnaf derneği dışında. O toplantıda üst düzey bir ortam vardı. Rektörler, belediye başkanları vardı. İzmir'e yatırım yapmış kişilerin oluşturduğu bir toplantıydı. TARKEM'in 5 yılı ne yapabiliriz diye geçti. İkinci 5 yılı araştırmayla geçiyor. Yüzde 100 iyi niyetli olduklarına eminim. İyi organize ettiler. İzmir'i komple kucakladılar. Partnerliğimiz devam edecek. Buraya altın da dökseniz de etrafını değerlendirmezseniz, buraya insanları getiremezseniz yaptığınız hiçbir işe yaramaz. Turizm şehri olacaksak çalışmaların o şekilde yapılması lazım. Kemeraltı odaklı bu bölgenin ciddi tanıtımları olacak. TARKEM'in duruşu bizim için önemli. Burada geçmiş 7 yılda TARKEM'e karşı soğukluk vardı. Kimse kimsenin malını alamaz. Çalışmalar mal sahibini üzmeden yapılıyor. Esnafsız hiçbir şey yapamazlar. Bunun da bilincindeler. TARKEM özel bir kuruluş. 12 tane projesi var.