FATİH ÖZKILINÇ- Uzman Psikolog Sena Toros, Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) girecek öğrencilere ve ailelerine önemli tavsiyelerde bulundu.  Sınava girecek öğrencilerin ameliyata girecek hastalardan daha fazla kaygılandığını belirten Toros, "İçsel motivasyonu arttırmak kaygıyı azaltmayı sağlayacaktır. Öğrenciler sınav günü 'evet ben yeteri kadar çalıştım, elimden geleni yaptım, şu anda sınavda ilgili süreyi kullanıp sınavda olan soruları cevaplamam gerekir' düşüncesinde olmalı. Bu düşünceyle ve motivasyonla öğrenciler sınava girdiği takdirde en azından sınavdaki başarımız daha yüksek olacaktır ve heyecan azalacaktır" dedi.

Alışılmışın dışına çıkmayın

Sınav günü rutinin dışına çıkılmaması gerektiğini ifade eden Toros, "Sınav sabahı özel bir kahvaltı seremonisi olmamalı. Aday daha önceki günlerde gerçekleşen deneme sınavlarında hangi kahvaltı modu ile gidiyorsa aynı şekilde sınav sabahında bunu yapması lazım. Aşırı sıvı tüketiminden kaçınılmalı. Rahat bir kıyafet tercih edilmeli. Sınav yerine çok kalabalık gidilmemeli, öğrencinin yanında güven veren birinin olması yeterli olacaktır. Trafiği de dikkate alarak sınav yerine erken gitmek daha iyi hissettirecektir" diye konuştu.

Kaygıyı artırıcı düşüncelerden uzaklaşın


Sınav esnasında oluşabilecek kaygı ve stresin önüne geçmek için ise Toros, şu tavsiyelerde bulundu:

"Sınav esnasında gelen kaygı için yapılabilecek en önemli şey nefes egzersizidir. Bir kaç set 4 saniye nefes alıp, 8 saniye nefes vermek öğrencinin sınava odaklanmasını kolaylaştıracak ve o anda gelen kaygıyı azaltacaktır.  Gözlerinizi kapatıp kendinizi mutlu ve güvende hissettiğiniz bir yer veya zamanda hayal edin. Derin nefes alıp verin. Bunlara ek olarak kollarınızı yukarı ve yana doğru gerip esnetmenin de rahatlamanıza yardım edecektir. Ayrıca sınav esnasında baştan sona önce bildiğiniz sorular yanıtlanmalı. Öncelikli hedefimiz bildiğimiz soruları kaçırmamaktır, bilemediğimiz soruları yapmaya çalışmak değil. Bunun için de zor olduğunu hissettikleri sorulara geri dönmek üzere bırakıp, onlara kalan vakitte bakılmalı. 2 dakikayı geçecek durumda olduğunda da uğraşmayıp, bilemediğiniz bir başka soruya odaklanın. Bir soruda çok uğraşmak moralimizi, vaktimizi ve dikkatimizi götürür.

Ya sınıfta ses olursa, dikkat hatası yaparsam, bildiklerimi unutursam, ailemi utandırırsam, arkadaşlarım benden yüksek puan alırsa, istediğim üniversiteyi kazanamazsam, sınavda çok zor sorular gelirse' gibi kaygıyı artıran düşüncelerin bir faydası yok. Sadece sınava odaklanın ve bunları sınavdan sonra düşünmek için erteleyin. Sizi siz izin vermediğiniz müddetçe çevresel faktörler etkileyemez. Sınav esnasında değiştiremeyeceğin, dış etkenlerden dolayı, dikkatinizin dağılmasına izin vermeyin."

Kaygınızı çocuğunuza bulaştırmayın


Ebeveynlerin de kendi kaygılarını çocuklarına bulaştırmamaları konusunda dikkatli olması gerektiğini ifade eden Toros, "Kaygı bulaşıcıdır ve aileler kendi kaygılarını çocuklarına bulaştırmamak konusunda dikkatli olmalıdırlar. Eğer çocuğunuzun kaygı durumunun yüksek olduğunu düşünüyorsanız öncelikle kendi duygularınızı kontrol etmelisiniz. Sizler ne kadar sakin ve emin olursanız çocuğunuz da sizi görerek sakinleşecektir. Çocuklar sizin düşüncelerinizin etkisiyle, soruları okurken hata yapabilir, düşüncelerini kontrol edemeyebilir, doğru görüp yanlış cevaplar verebilir. Aile çocuğun yanında olduğunu hissettirmeli. Sürekli nasıl geçtiğini irdelemek yerine 'sen elinden geleni yaptın, çabaladın, sonuç ne olursa olsun biz senin yanındayız' mesajını aile çocuğa vermeli. Ailecek yemek yemek, birlikte aktivite yapmak öğrenci ve aileye iyi gelecektir" şeklinde konuştu.