Dr. Hayri Gözlükgiller; çocuklarda yazın daha sık görülen yaz iştahsızlığı ile ilgili bilgiler verdi: Yaz aylarında sıcaklıkların artması ve bu aylarda daha fazla efor harcamaları nedeniyle çocuklar fazla sıvı alırlar. Aynı zamanda suyu yemek öncesi veya olur olmaz zamanlarda içerler. Bu durum zaten küçük olan mide kapasitesini de etkileyerek çocukların iştahlarını kapatır.

Dışarıda çok vakit geçiren çocuklar; normalden daha sık ve az yerler. Böylece yemek zamanında masada bir şey yemezler. Ama aralarda mideyi dolduracak veya doluluk hissi verecek şeyler yerler. Bütün bu saydığımız durumlar çocuğunuzu da etkileyebilir. Bazen de iştahsızlık davranışları göstererek ilgiyi üzerlerinde devamlı tutmak isteyebilirler. Okul döneminde kahvaltı etmese bile düzenli olarak bir şey atıştıran çocuklarını, yaz ve tatil atmosferine girdiklerinde yemek düzenleri de değişir. Bu durumda ailenin ve de özellikle annelerin baskısı çocuğun iştahsızlığını artırabilir.
Çocuklar yaz aylarında deniz, kum, oyun, arkadaşla oynama gibi aktivitelerin içine girerler. Yemek yemek; onların durması, oturması anlamına gelir. Oysa çocuklar durmak ve engellenmek istemezler.
 

Tepkilerini yemek yememekle gösterebilirler


Tüm bunların yanı sıra çocuklar yaz dönemlerinde boya gider, yüzer veya koşturarak yediklerini hızla yakarlar. Bu durumda aileler, çocuklarının hiç kilo almadığı, hatta zayıfladığı saplantısına kapılırlar. Oysa bir çocuğun yeterli beslenmesi, kendi yaşı ve cinsi için uygun vücut ağırlığı ve uygun boy uzunluğu değerlerine sahip olacak şekilde beslenmesi demek.
Çocuklar, her dönemde aynı büyüme hızını göstermez. Çocuğun yeme isteği büyüme hızına ve kişisel durumuna göre belli dönemlerde değişebilir. Özellikle çocukta 15-18'nci aylar iştahın en düşük seviyede olduğu dönemler. Ayrıca yemek seçme, psikolojik nedenlerle yemeği reddetme gibi davranışlarla sıklıkla karşılaşılır.
Anne-babanın yedirmek için ısrarı, ödüllendirme ve ceza verme gibi zorlamalar, çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler. Okul öncesi çağında çocuklar çevreye duydukları tepkiyi belirgin şekilde yemek yememekle gösterebilirler. Bazı durumlarda da anne-babalar alınan gıdaları yetersiz olarak değerlendirme gibi hatalara düşebilirler.
 

Ne kadar değil, ne yediği önemli


Çocuklarda oluşan iştahsızlığı azaltmak için ebeveynlerin çocuklara yemek yerken çok uyarı yapmaması ve ısrarda bulunmaması gerekir. Çocuğunuz ile yemek yerken farklı yemekler yemeyin, aynı ortak mönüde yemekler yemeniz çocuğunuzun yemesini daha kolaylaştıracaktır. Çocuğun tabağına konulan besinin miktarı çok önemli. Çocuğun yiyebileceği kadar besin koyun ki, yemeği bitirme hazzı yaşasın. Şekerleme, cips, çikolata ve bisküvi iştahı engelleyebilir. Ara öğünler küçük porsiyonlar olmalı. Yiyecekler çocukların kolay yiyebileceği türden hazırlanmalı. Örneğin; küçük dilimlenmiş salatalık, havuç gibi... Çocuğu yemek konusunda zorlamak, sorunu kötüleştirir.

Çocuğa gerekli besin değerlerini verebilmek için protein, enerji, vitamin ve mineral gibi çocuğun bütün ihtiyaçlarını karşılayan beslenmeyi destekleyici ürünlere de başvurulabilir. Yalnız bunların mutlaka eczanelerde satılan ürünler olması ve doktor kontrolünde verilmesi gerekir. Kullanma süresi ile miktarı da yine doktorunuz tarafından belirlenmelidir. Ayrıca önemli olan bir diğer nokta; çocuğun ne kadar yediği değil, nasıl gıdalar yediği. Özellikle iştahı az olan çocuklarda besin kalitesi yüksek gıdalar verilmeye çalışılmalı ve kesinlikle miktar için zorlama yapılmamalı.
Editör: Haber Merkezi