FATİH ÖZKILINÇ- Ipsos Araştırma Şirketi'nin Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırmasının 49. dönem verilerine göre vatandaşların salgın başından bu yana ortalama kilosu 3,26 Kg artarken kilo alan bireylerin aldığı ortalama kilo ise 6,6 Kg oldu. Pandemi döneminde bireylerdeki kilo artışlarını değerlendiren Diyetisyen Simla Özyurt, "Pandemi dönemiyle birlikte kişilerin öncelikle hareketi çok kısıtlandı, bu kilo alma sürecini en önemli etkileyen etmenlerden biri. Tabi ki eve kapanma süresinin artması, sosyalleşmenin, hobilerin, spor aktivitelerinin azalmasına neden olurken evde geçirilen boş vaktin artmasına neden oldu. Vaktini nasıl değerlendirileceğini bulamayan insanlar mutfağa yöneldi. Mutfağa, hamur işine bu yönelim ile kilo artışı kaçınılmaz oldu. Bu süreci sağlıklı geçirmek isteyen kişiler başta online danışmanlık olmak üzere diyetisyen görüşmelerine devam etti, benim de danışan yoğunluğum oldukça yoğun devam ediyor" dedi.

Sağlıklı beslenme hareketsiz olmaz

Kişilerin yaşına, boyuna göre ideal kilo aralığı değiştiğini ve bunu öğrenmenin en kolay yolunun beden kitle indeksi hesaplamaktan geçtiğini dile getiren Özyurt, sağlıklı yaşamla ilgili şunları söyledi:

"Sağlıklı yaşam çok geniş bir kavram. Sadece sağlıklı beslenme ile olmuyor. Beslenme, hareket, stres yönetimi hepsi işin içinde. Beslenme anlamında dikkat edeceklerimiz; bütün besin öğelerini içeren, büyük kısıtlamalar yerine kişinin fiziksel ihtiyaçlarına yönelik hareket ettiği bir beslenme temeli planlanmalı. Olay yememek ve aç kalmak sanılsa da yeterli yemek kilit noktayı oluşturuyor. Çünkü kişilerin kendilerini uzun açlıklara maruz bırakıp daha sonra aşırı yedikleri durumlar oluşturduklarını görüyoruz o zaman aç kaldığı halde bu durumların artması ile kilo artışı görülüyor. Hareket gerçekten çok önemli, herkesin haftalık en az 150 dakika hareket etmesi çok önemli. Pandemi koşulları hepimizin psikolojisini çok etkiledi, o yüzden stres yönetimi kısmı eksik kalıyor. Stres yönetimi kilo yönetiminde çok büyük bir yer kaplıyor. Yani kişilerin stresini yönetmek için gerekiyorsa psikolog desteğine başvurmalarını öneririm."

Ramazan ayının ruhuna uygun beslenin

Yaklaşan Ramazan ayı öncesinde uyarılarda da bulunan Özyurt, "Ramazan ayının kutsallığını unutmadan amacından saptırmadan yaklaşmak gerekiyor, bazı kişiler olaya kilo veririm şeklinde yaklaşıyor ama olay bu değil. Sağlıklı bir ramazan süreci yaşamak istiyorsak: sahuru atlamayacağız, sahur çok önemli. Benim önerim kahvaltılık olarak geçirmek. Hem yeterli protein almak hem de susuzluğu zorlaştırmayacak haşlanmış yumurtalı, az tuzlu peynirli, tam buğday ekmekli, bol yeşillik ve sebzeli kahvaltılar öneriyorum. İftar kısmına su ve çorba ile başlamak iyi olacaktır. Ardından ana yemek masadaki diğer öğelerden mideye rahatsızlık vermeyecek miktarda yenilebilir. İftar sonrası düzenli olarak büyük tatlı tabaklarını sofraya getirmemeye çalışalım. İftardan birkaç saat sonra sindirimi kolaylaştırmak için bitki çayı meyve gibi sağlıklı ara öğünler yapılabilir" diye konuştu.

Etik kurallara uyan uzman bulmak zorlaşıyor

Online diyet hizmetlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Diyetisyen Simla Özyurt, "Öncelikle sosyal medyada başvuracağını kişinin gerçekten diyetisyen olduğundan emin olmak için diploma sorma hakkınız bulunuyor. Birçok farklı meslek grubundan ya da kilo verebilmiş kişiler kendini uzman ilan edebiliyor, bunlara kanmayın. Olay maalesef diyetisyen bulunca da bitmiyor. Etik kurallara uygun çalışan bir uzman bulmak her geçen gün zorlaşıyor. Seçeceğiniz kişinin sosyal medya paylaşımlarını detaylı şekilde inceleyin. Bilgi birikimini yansıtabiliyor mu, danışanlarına nasıl yaklaştığını yansıtabilmiş mi, sağlıklı kilo kaybını mı destekliyor? Bu soruların cevapları çok önemli çünkü hızla kilo kaybettirmek ve bunları paylaşmak doğru olanmış gibi çok yanlış bir algı oluştu. İnsanlar bunlara inanıp çok yanlış tercihler yapıyor. Bu yüzden bilgi birikimini ortaya koyan ve etik kurallara uyarak çalışan diyetisyenler ile çalışmanızı öneririm" şeklinde konuştu.