İzmir'de oturan iki çocuk annesi Funda Yüksel, 4 yıl önce meslek eğitimi aldıktan sonra aşçı olmaya karar verdi. Ramazan sofralarını Ege yemekleriyle lezzetlendirmek isteyenlere alternatifler sunan Yüksel, iftar için sağlıklı bir menü hazırladı. Mısır çorbası, enginar dolması, reyhan şerbeti ve ramazanın vazgeçilmezi güllaçtan oluşan menüsünün hem doyurucu hem de sağlıklı olduğunu dile getiren Yüksel, iftarda yapımı kolay yemekler hazırlanabileceğini kaydetti. Tereyağı ve sıvı yağla birlikte kavrulan una süt ve su ekledikten sonra mısır ilave eden Yüksel, mısır çorbasının ardından Ege'nin meşhur sebze yemekleri arasında yer alan enginar dolmasını da kıyma ile yaptığını söyleyerek, "Enginarı İzmirliler pirinçli ve dereotlu yaparlar ben ise Aydın usulü yapıyorum. Yaklaşık 600 gram kıymayı, bezelye, biraz dereotu ve mısırla harmanlayıp temizlediğim enginarların içine dolduruyorum. Aydın'da genelde kıymalı yaparlar. Reyhan şerbetimiz ise Osmanlıdan geliyor. 1 litre suya bir bağ reyhan, 2 kabuk tarçın, 2-3 tane de karanfil gerekir. 5 yemek kaşığıyla kaynatmaya bırakıyoruz. Bir taşım kaynadıktan sonra altını söndürüyoruz" dedi.

GÜLLAÇI EN AZ 1 SAAT ARAYLA TÜKETİN

İzmir'de 1989 yılında lokmacılık yaparak işe başlayan Metin Köroğlu (41) da Funda Yüksel ile çalışıyor. Ramazan ayında tüketilen güllacın hafif bir tatlı olduğunu belirten Köroğlu, güllacın yemeklerden en az 1-1.5 saat sonra tüketilmesi gerektiğini söyleyerek yemekten sonra hemen tüketilmesi halinde mide şişkinliğine neden olabileceğini ifade etti. Köroğlu, yaklaşık 4 litre süte 600 gram şeker ve gül suyu ilave ederek hazırladığı güllacı süslemek için ceviz ve çilek kullandığını dile getirdi.

'ENGİNAR, LİF VE ANTİOKSİDAN AÇISINDAN ÇOK ZENGİNDİR'

Ramazan ayında vücudu temizlemek ve ihtiyaç duyulan dinçliği sağlayabilmenin önemli olduğunu hatırlatan diyetisyen Derya Zünbülcan da bunun için karbonhidrat, protein ve yağ açısından dengeli bir menüye ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Enginarın belli fonksiyonel besinlerden biri olduğunu anlatan Zünbülcan, "A, C ve K vitaminlerini çok yüksek oranda içeren enginar, lif ve antioksidan açısından çok zengindir. Hem kabızlığın önlenmesinde, sindirim sisteminin düzenlenmesinde hem de tokluğun sağlanmasında ramazan ayında enginar tüketimi çok önemlidir. Soframızda bulunan mısır çorbası da yüksek kalori ve enerji içeriğiyle kan şekerini dengeli şekilde yükseltir. Böylece bir sonraki gün daha rahat oruç tutmamızı sağlar. Şu anda hepimiz evlerde olduğumuz için hareket kısıtlılığı var. Bu nedenle kalp hastalığı riski arttı. Mısır çorbası kalp hastalığı riskinin azaltılmasında etkili bir çorbadır" diye konuştu.

'GÜLLAÇ SOĞUK TÜKETİLMEMELİ'

Reyhan şerbetinin ise doğal tıpta şifa kaynağı olarak görüldüğüne dikkat çeken Zünbülcan, reyhanın doğal bir antidepresan olduğunu anlattı. Reyhan şerbetinin ramazan ayında özellikle kan şekerinin düşüklüğüyle birlikte gelen bir baygınlık hali ve halsizliği önleme etkisine sahip olduğunu kaydeden Zünbülcan, şöyle devam etti:

"Reyhan şerbeti mutlaka sofralarda bulunmalıdır. Bağışıklığının düştüğünü hissedenler ağızda bir yara fark ederlerse şekersiz yapılmış reyhan şerbetiyle gargara yaparak ağız yaralarını önleyebilir. Güllaç da ramazan sofralarının vazgeçilmezidir. Güllaç tüketirken şunu öneriyorum. Güllaç hafif ve sağlıklıdır. Bir dilim güllacın ortalama 250 kalori olduğu unutulmamalı. Güllaç soğuk tüketilmemeli. Bağırsaklarda sıkıntı oluşturup bir sonraki gün gaz şikayetine neden olur. Bir porsiyon güllaç öncesinde bir bardak tarçınlı süt içerek kan şekerini dengeleyip hem sağlıklı hem fit bir ramazan ayı geçirmiş olursunuz."