Mesane kanserinin idrar kesesindeki hücrelerin kontrolsüz şekilde büyümesi ile başladığını, diğer kanserler gibi bir tümör oluşturabildiğini ve vücudun diğer bölgelerine yayılabildiğini söyleyen Denizli Devlet Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. İlker Akarken,  "Mesane karnın alt bölgesinde yer alan içi boş bir organdır, ana fonksiyonu vücuttan atılmadan önce idrarı toplamaktır. İdrar böbreklerden yapılır ardından üreter olarak adlandırılan idrar kanalları vasıtası ile mesaneye taşınır. İdrar yapıldığında, idrar kesesindeki kaslar kasılır ve idrar üretra denilen tüpe benzer alt idrar yolu vasıtası ile dışarı atılır. Mesanenin birden fazla katmanı vardır ve mesane kanserlerinin çoğu en içteki katmandan başlar. Kanser mesanenin diğer katlarına doğru ilerledikçe seviyesi de ilerler ve tedavisi zorlaşır. Zaman içinde kanser mesanenin dışına çıkıp yakındaki diğer organlara ve hatta vücudun uzak kesimlerine yayılabilir" dedi.

10 kişiden 9'u 55 yaş üzerinde

Mesane kanseri için bilinen en önemli risk faktörünün sigara olduğunu, sigara içenlerin mesane kanserine yakalanma olasılığının içmeyenlere göre en az 3 kat daha fazla arttığını söyleyen Akarken, sigarayla birlikte boya, kauçuk, deri, matbaa endüstrisinde çalışanlarda da mesane kanserine yakalanma riskinin daha fazla olabileceğini belirtti. Akarken, mesane kanserine yakalanan 10 kişiden 9'unun 55 yaş üzerinde olduğunu belirterek, "Vakaların çoğunda idrarda kanama mesane kanserinin ilk belirtisidir. İdrarda kan bir gün var olup ertesinde görülmeyebilir ama eğer mesane kanseri var ise sonunda tekrar görülecektir. Genellikle erken evre mesane kanserinde kanama haricinde ağrı benzeri başka belirti olmaz. Ancak idrarda kanama her zaman mesane kanseri anlamına gelmez, daha çok enfeksiyon, böbrek, üreter ya da mesane taşı gibi iyi huylu hastalıkların sonucundadır. Yine de idrarda kanama durumu mutlaka olası mesane kanseri riski açısından kontrol edilmelidir" diye konuştu.

Tekrar etme eğilimi var

Mesane kanserinin ömür boyu takip edilmesi gereken bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Akarken, tedavinin ilk basamağının idrar kesesindeki tümörün kapalı ameliyat ile kazınması olduğunu belirterek, "Bu işlem aynı zamanda tanıyı kesinleştirmektedir. Alınan doku parçaları patolojiye gönderilir ve tanı kesinleştirilir. Sonrasında hastalığın evresine göre yayılmasını değerlendirme amacıyla görüntüleme yöntemleri kullanılır. Erken evrede yakalandığında sadece bu operasyon tedavi edici olabilmekte iken mesane kanseri tekrar etme eğiliminde bir hastalıktır. Eğer ileri evre hastalık saptanırsa idrar kesesinin açık cerrahi ile çıkartılması ve bağırsaktan yeni bir mesane yapılması, idrar yollarına ya da karındaki başka bir bölgeye ağızlaştırılması gerekebilmektedir. Hatta  mesane dışında yayılım olduysa tedavide kemoterapi ve radyoterapi de kullanılabilir" dedi.