Üst hava yolu anatomisinde bozukluk olan obezlerde, ailesinde uyku apne hikayesi olan ve alkol kullanan piknik tipli erkeklerde görülen uyku apnesinin, menopozdan sonra kadınlarda da sıkça görüldüğünü anımsatan İtil, "Kadınlarda oluşan hormonal değişikliklere bağlı uyku apnesini sıklıkla görüyoruz" diye konuştu.

Giderek artıyor

TUTD'un yaptığı araştırmalarda, Türkiye ve dünyada kadınlardaki uyku apnesinde ciddi bir artış olduğunun görüldüğünü ifade eden İtil, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yaptığımız araştırmada, kadınlarda obezitenin yaygınlaşmasıyla uyku apnesinin de arttığı tespit edildi. Uyku apnesi, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır ve bunun bir ilacı yok. Operasyona uygun olan olgularda girişimler  yapılabiliyor ama zayıflama, alkolü ve sigarayı bırakma gibi önlemler, önde gelen önlemler arasında yer alıyor. Dikkate alınmadığı zaman ise özellikle gündüz uyuklamasına bağlı olarak trafik ve iş kazaları, ekonomik kayıplar, unutkanlık, bellek fonksiyonu kayıpları ve çocuklarda öğrenme güçlükleri şeklinde kötü etkilerle karşılaşılabiliyor. Özellikle gece sabaha karşı kalp krizleri, inmeler, tansiyonda gece ani yükselmeler, kalp ritm bozukluklarına neden olan uyku apnesi, gece ani ölümlere yol açabilen bir sendromdur.

3 belirtisi var

Uyku apnesinin 3 belirtisi vardır. Bunlar, gürültülü ve aralıklı horlama, genellikle eşler tarafından fark edilen tanıklı apne, üçüncüsü de kişinin uykusunu apnelerle kesintiye uğratan uyku bozukluğudur. Uyku, apnelerle kesintiye uğradığı için kişi konforsuz bir uyku uyuyor ve sonrasında sabah çok yorgun kalktığı için gündüz aşırı bir uyku hali oluyor." 

Editör: Haber Merkezi