Sınavın önemini abartmanın başarıyı arttırmayacağına dikkat çeken Görhan, "Anne ve babalar sanki sınava kendileri girecekmiş gibi davranarak çocuklarının daha fazla kaygılanmasına neden oluyorlar" dedi.

Görhan, sınav öncesinde yapılmaması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Sınav öncesinde telefon bombardımanı şeklinde başarı dilekleri iletilmesin. Aileler bir gece öncesinden çocuklarının uyku saati veya ne yemesi gerektiği konusunu büyütmesin. Kaygı azaltmak adına günlük hayatlarının akışını bozmasınlar. Sakin ol rahatla gibi telkinleri çok fazla kullanmasınlar. Çocuğun rahatlaması adına doktor kontrolü dışında ilaca başvurmasınlar. Sınava kalabalık bir grupla gitmesinler. Aşırı tedbirli davranmak adına çocuğa onlarca kalem silgi vermesinler. Zihni açık olsun diye çocuklarının ceplerini şekerle doldurmasınlar. Bazı ailelerin büyük bir kalabalıkla çocuklarını sınava götürdükleri hatta sınav süresince refüjlerde piknik yaptıkları görülmektedir. Sınava girecek öğrencinin yanında ona eşlik edecek sakin bir kişinin bulunması yeterlidir. Onlarca kişinin okulun kapısında çocuğa başarı beklentilerini iletmesi rahat bir öğrenciyi bile kaygılandırabilir."

Görhan, "Bazı anne babalarında çocuklarından daha kaygılı olduğu için sınavdan önceki gece sabaha kadar uyuyamadığı, uyku ilaçları aldığı bu kaygısının çocukla da paylaştığı bilinmektedir. Sabah kahvaltısında çocuğu 'onu da ye şunu da ye' diye zorla beslemeye çalışmak yerine ne yiyeceğiyle ilgili tercihi çocuğa bırakmak doğru bir davranıştır. Sınavdan önceki günlerde televizyonu tamamen kapatmak, kafası karışmasın diye çocuktan ayrı bir odada oturmak, deyim yerindeyse evde olağanüstü hal ilan etmek yarar değil zarar getirir. Sakin olup sakin kalın. Başarıyı değil çocuğunuzu sahiplenin" dedi.
Editör: Haber Merkezi