BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Son yıllarda sağlık sektöründe yaşanan sorunlar, hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor. Türk Sağlık Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Şenol Atıcı, sağlık altyapısının Avrupa ile kıyaslandığında oldukça iyi olmasına rağmen, sağlık çalışanları açısından büyük bir eksiklik bulunduğunu belirtti. Özellikle hemşire sayısındaki yetersizlik, sağlık hizmetlerinin kalitesini olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Başkan Atıcı, koruyucu sağlık hizmetlerinin daha fazla ön planda olması gerektiğine dikkat çekti.
Koruyucu sağlık hizmetleri artırılmalı
Türk Sağlık Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Şenol Atıcı, “Pandemi döneminde de görüldüğü gibi sağlık alt yapımız oldukça iyi. Avrupa ile kıyasladığımızda sağlık alt yapımızın birçok anlamda daha ileride olduğunu görüyoruz. Ancak sağlık çalışanları açısından ele aldığımızda OECD ülkelerinde üç hastaya bir hemşire düşüyor. Bizde ise 6 hastaya bir hemşire düşüyor. Dolayısıyla ciddi anlamda sağlık çalışanı eksiğimiz olduğu ortaya çıkıyor. Bu eksikliklerin ve yaşanan sorunların önüne geçmek için koruyu sağlık hizmetlerini biraz daha ön plana çıkartmamız gerekiyor. Yani hastaneye gelmeden önce koruyucu sağlık hizmetlerinden eksiksiz faydalanması gerekiyor ki hastanelerdeki yoğunluk biraz daha azalsın. Hastaneler çok yoğun. Bu yoğunluğu ancak aile hekimliklerini geliştirerek ve koruyucu sağlık hizmetlerini vatandaşa anlatarak uygulamak gerekmektedir ki hastaneye gerçekten ihtiyacı olan vatandaşlar gelebilsin” ifadelerini kullandı.
Memur-Sen sınıfta kaldı
Geçtiğimiz 14 Mart Tıp Bayramı’nın sağlık çalışanları tarafından kutlanmamasını ve iş bırakma eylemi yapılmasını da değerlendiren Başkan Atıcı, “Son zamanlarda eylem yapma işi sulandırıldı. Her önüne gelen yeni kurulmuş olan bir sendika bile eylem kararı aldı. Halbuki iş bırakma eylemi en son çaredir. Öncelikle yetkililerle sorunları çözmek için görüşmeler yapmak gerekir. Bu sorun çözülemez noktaya geldiğinde bir kamuoyu oluşturmak için eylem planını açıklarsınız. Ancak son zamanlarda önüne gelen eylem yapıyor. bu eylemler sulandırıldığı için artık dikkat çekmiyor. Biz Türk Sağlık-Sen, Türkiye Kamu Sen olarak bu anlamda köklü bir sendikayız. Neyin nerede, nasıl çözüleceğini bilen bir sendika. Bizler sağlık alanındaki sorunları sağlık bakanına, meclis başkanına ve cumhurbaşkanına kadar iletip çözüm aramışızdır ve pek çoğuna da çözüm bulmuşuzdur. Örneğin sağlık çalışanlarının 3600 ek gösterge alma meselesini Türk Sağlık-Sen Genel Merkezi ve Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’nin çok büyük çabaları sonucunda çıkarılmıştır. Bu hak Türkiye Kamu-Sen’in ve Türk Sağlık-Sen’in tutmuş olduğu raporlar neticesinde gerçekleşmiştir. Bu anlamda iyi bir yol aldık ancak sağlık çalışanlarının özlük haklarının daha da iyileştirilmesi meselesine gelince memurlar adına her iki senede bir toplu sözleşme yapılır. Bu sözleşmeye üç sendika katılıyor. Memur-Sen, Kamu-Sen bir de KESK. En son imzayı ise yetkili olan Memur-Sen atar. Ama maalesef Memur-Sen sınıfta kaldı ve çalışanların beklentisini karşılayacak imzalar atamadı. Dolayısıyla biz bu yetkiye talibiz. 2001 ile 2008 yılları arasında yetkili sendika Türkiye Kamu-Sen’di ve memurun alım gücü bugünkünden daha yüksekti. Veriler zaten ortada” diye konuştu.
Belediye adım atmıyor
Aile hekimlerinin yer bulma sorunlarıyla ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerine çağrıda bulunan Şenol Atıcı, “Aile hekimlerinin sorunlarıyla ilgili bir çalıştay yaptık. Yer bulma konusu, hasta potansiyeli, giderlerinin fazla olmasına yönelik çözüm önerileri ortaya koyduk. Burada bir dengesizlik oluşuyor. Bu konuda genel başkanımız direkt olarak Sağlık Bakanımız ile görüştü. Aile hekimlerinin ücretlerinde bir artış sağlandı. Ancak özlük haklarıyla, yer bulma konusuyla ve giderleriyle ilgili bir denge sağlanmış değil. Bu konuda da çözüm yolu arıyoruz. Büyük şehirlerde yer bulma sıkıntısı çok fazla. Bu noktada belediyelerin de devreye girmesi lazım ki sağlık tesislerinin imkanları daha da genişletilebilsin. Bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi biraz geri duruyor. Hatta İl Sağlık Müdürlüğü’nde yetkililerle görüştüğümde belediye tarafından hiçbir adım atılmadığı söyleniyor. Bu konuda ciddi sıkıntılar var. Bu konular tek başına çözülmez. Bunu belediye ayağı var, sağlık bakanlığı ayağı var, diğer kurumlarla da alakalı durumlar. Topyekün çözülmesi gereken bir sorun haline geldi. Burada bir çıkış yolu yakalayacağımıza inanıyorum” dedi.
37 bin sağlık personeli alınacak
Büyükşehirlerde sağlık personeli eksikliği giderilmeli. Aşırı iş yükü sağlık çalışanlarını yoruyor. Sendika olarak da sloganımız ‘Mutlu çalışan mutlu Türkiye’dolayısıyla mutlu bir sağlık çalışanı hastayı da mutlu eder. Bizim işimiz insan ve hata yapma lüksümüz yok. Nisan ayında Türkiye genelinde 37 bin sağlık çalışanı alımı olacağı duyuruldu. Bunun başvuru talepleri alındı. Dileriz sağlık çalışanlarının yükü biraz olsun hafifler” sözlerini kullandı.