Bilim insanları, beyin dışındaki hücrelerin de anı sakladığını keşfetti Bilim insanları, beyin dışındaki hücrelerin de anı sakladığını keşfetti

Son yıllarda yapılan araştırmalar, aşırı şeker tüketiminin sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda ruh sağlığını da olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Peki, şeker tüketimi gerçekten depresyona neden olabilir mi?

Şeker ve Beyin Sağlığı Arasındaki Bağlantı

Şeker, vücutta enerji kaynağı olarak kullanılır. Ancak, aşırı şeker tüketimi beyin kimyasını olumsuz etkileyebilir. Yapılan çalışmalar, yüksek miktarda rafine şeker ve işlenmiş karbonhidrat tüketiminin beyindeki nörotransmitterlerin dengesini bozabileceğini ve bunun da depresyon riskini artırabileceğini göstermektedir. Özellikle serotonin ve dopamin gibi mutlulukla ilişkili nörotransmitterler, şekerin fazlalığı karşısında dengesizleşebilir ve bu durum ruh halinde dalgalanmalara yol açabilir.

Kan Şekeri Dengesizlikleri ve Depresyon

Aşırı şeker tüketimi, kan şekeri seviyelerinde ani yükselmeler ve düşüşlere neden olur. Bu dalgalanmalar, enerji seviyelerinin hızla düşmesine, yorgunluğa ve zihinsel bulanıklığa yol açar. Bu durum, uzun vadede sinirlilik, kaygı ve depresif ruh haline katkıda bulunabilir. Uzmanlar, düzenli şeker tüketiminin kan şekeri seviyelerini sürekli bir döngü içine sokarak, duygusal dalgalanmalar ve depresyona eğilim yaratabileceğini belirtmektedir.

Araştırmalar Ne Söylüyor?

Harvard Tıp Fakültesi’nin gerçekleştirdiği bir araştırma, fazla şeker tüketimi ile depresyon arasında güçlü bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, özellikle işlenmiş şeker ve rafine karbonhidrat açısından zengin bir diyetle beslenen bireylerde depresyon riskinin yüzde 30 daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Benzer şekilde, İngiltere’de yapılan başka bir çalışmada da aşırı şeker tüketiminin, depresyon ve anksiyete semptomlarını şiddetlendirdiği bulunmuştur.

Şeker Bağımlılığı ve Duygusal Yeme

Şeker, hızlı bir enerji kaynağı olarak kısa süreli bir mutluluk hissi verebilir. Ancak bu mutluluk uzun süreli değildir ve hızla düşüşe geçer. Bu durum, kişinin tekrar şeker tüketimine yönelmesine ve bir tür kısır döngüye girmesine neden olabilir. Sürekli şeker tüketimi, zamanla bağımlılık haline gelebilir ve bu bağımlılık, duygusal yeme alışkanlıklarını tetikleyerek depresyon ve stres seviyelerini artırabilir.

Depresyonu Önlemek İçin Ne Yapılmalı?

Depresyonla mücadelede sağlıklı bir beslenme düzeni oldukça önemlidir. Şeker tüketimini azaltmak, sadece kilo kontrolü değil, aynı zamanda ruh sağlığının korunması açısından da faydalıdır. Doğal şekerler içeren meyveler, yüksek lif içeriği sayesinde kan şekerini dengede tutarken, ruh halini de olumlu yönde etkileyebilir. Ayrıca, omega-3 yağ asitleri, tam tahıllar, sebzeler ve protein açısından zengin besinler de depresyon riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Muhabir: Sedef Didem Ezme