1922 yılında Hollanda'da doğan George Blake, Soğuk Savaş döneminin en tanınmış casuslarından biridir. Ailesinin karmaşık geçmişi ve Blake’in hayatı, tıpkı bir casusluk hikâyesi gibi bir dizi sırla doludur. Babası Albert Behar, İstanbul'da halı tüccarlığı yaparak yaşamını kazanan bir İngiliz vatandaşıydı. Anne ve baba arasındaki gizli kimlikler ve Blake'in büyüdüğü çevre, onu çok farklı bir yolculuğa çıkmaya hazırladı.

Soğuk Savaş’ın başlangıcında MI6’a katılması

1944 yılında İngiliz Deniz Kuvvetleri'ne katılan Blake, kısa süre sonra MI6 tarafından keşfedildi. Bu dönemde, savaş sonrası Soğuk Savaş’ın yükselen gerilimine hizmet etmeye başlayan Blake, Rusça öğrenip Sovyetler Birliği'nde stratejik görevlerde bulunmak üzere görevlendirildi. 1950'de Kore Savaşı sırasında Kuzey Kore'nin eline geçerek esir düştü ve bu dönemde KGB ile temas kurarak, çifte ajanlık yapmaya karar verdi.

“Bana Masal Anlatma” sergisi Kadın Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu “Bana Masal Anlatma” sergisi Kadın Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu

KGB için casusluk ve Berlin operasyonları

Blake'in casusluk kariyerindeki en önemli dönüm noktalarından biri, Berlin’deki casusluk operasyonlarında yer almasıydı. Müttefiklerin Sovyetler için gizli bilgileri dinlemeye yönelik operasyonları sırasında Blake, KGB'nin en önemli müttefiklerinden biri haline geldi. Berlin’deki tünel operasyonu, müttefiklerin bilgi toplama stratejileri açısından büyük bir hayal kırıklığına yol açtı ve Blake’in gizliliği daha da derinleşti.

Hapis yılları ve kaçışı

1961'de Blake, MI6 tarafından yakalanarak vatana ihanetten yargılandı ve hapis cezası aldı. Ancak bir zamanlar casusluk yaptığı kurumdan aldıkları büyük darbe sonrası, Blake’in kaçışı, İngiltere'deki güvenlik güçlerini zor durumda bıraktı. 1966'da Doğu Almanya'ya kaçmayı başaran Blake, uzun yıllar boyunca Moskova'ya yerleşti ve burada KGB’nin himayesinde bir yaşam kurdu.

Moskova'da yaşam ve son dönem

Moskova’da uzun yıllar boyunca bir think tank'te çalışan Blake, komünizm ideallerinden hiç vazgeçmediğini belirtti. Ancak Sovyetler Birliği'nin uygulamalarına karşı eleştirileri de vardı. Şu anda 93 yaşında olan George Blake, hala Moskova'da yaşamaktadır ve casusluk kariyerinin izleri tarih kitaplarında yer almaktadır.

George Blake'in ailesi ve gizli geçmişi

George Blake’in ailesi, tarihteki önemli casusluk hikâyelerinin ardındaki sırları barındırıyor. Babası Albert Behar’ın İstanbul kökenli olması, Blake’in hikâyesini daha da ilginç kılıyor. Bu gizemli geçmiş, ailesinin hayatında yıllarca saklı kalmış birçok sırla birlikte, Blake’in casusluk kariyerini etkileyen bir faktör oldu.

Kendisini itiraf etmesi ve sonrası

Blake, MI6 tarafından sorguya alındığında, tüm suçlamaları reddetmişti. Ancak verdiği bir yanlış cevabın ardından gerçeği itiraf etmek zorunda kaldı. Çifte ajan olarak Sovyetler için casusluk yapmaya devam ederken, İngiltere’ye karşı büyük bir ihanetin parçası haline gelmişti. 42 yıl süren hapis cezası, Blake’in hayatının en zorlu dönemiydi.

Nasır darbesi ve Henry Curiel'in öyküsü

George Blake'in kuzeni Henry Curiel ise Mısır'da önemli bir figürdü. 1950’lerin başında Nasır darbesi sonrası sürgün edilen Curiel, komünist hareketlerle bağlantılar kurarak dünya çapında direniş hareketlerine yardım sağlamıştır. Ancak 1978 yılında Paris’te uğradığı suikastle hayatını kaybetmiştir.

Blake'in hayatı, casusluk ve ihanetin iç içe geçtiği dramatik bir dönemin sembolüdür. Soğuk Savaş döneminde gerçekleştirdiği operasyonlar, tarihi değiştiren olayların bir parçası olmuştur.

Muhabir: Mehrican Candemir