Doğancan Bingöl - Karşıyaka'da yaşayan ev kadını üç çocuk, altı torun sahibi 69 yaşındaki ev kadını Gazel Demiray'ın çocukluğunda ekmek tandırında düşünce yanan ayak parmakları kesildi. Gençliğinde Demiray'ın sevdiği kişinin ayaklarındaki engel nedeniyle kendisini beğenmemesi koşu tutkusunu ortaya çıkardı.  İzmir Masterlar Atletizm Kulübü Derneği'nin düzenlediği "Mavi Körfez, Yeşil İzmir" adlı halka açık yarışma ilanını gören Demiray, hayatının tamamiyle değiştirecek yürüyüş için kayıt oldu. Katıldığı yarışmada 6 kilometrelik parkuru başarıyla tamamladı. Ayak parmakları olmadan koşarak yüzlerce derece elde eden Demiray'ın 200'den fazla madalyası evinin her köşesini süslüyor.

Demiray'ın engeli hayallerine engel olamadı ve katıldığı yarışmada tanıştığı emekli asker, Birsen İnan'ın dikkatini çekti. İnan'ın atletizm kulübüne üye olan Demiray, kendini bir anda atletizm pistlerinde buldu. Koşu tutkunu kadın, ilk iki yıl içinde 60-100 metre koşu ve 5 bin metre yürüyüş dallarında 15 ayrı madalya kazandı. Masterlar yarışmalarında dört Türkiye Şampiyonluğu, 19'uncu Balkan Veteranlar Atletizm Şampiyonası'nda birincilik elde etti. Demiray geçen yıllar içerisinde, masterlar ve veteranlar şampiyonlarında, ikisi 2'ncilik, ikisi 3'üncülük, geri kalanları da 1'incilik olmak üzere 49 madalyayı evine götürdü.

Engeli nedeniyle kendini eve kapatan insanlara umut ışığı olmak için yıllarca Türkiye ve Dünya'nın çeşitli yerlerinde koşan Demiray, engelli bireylerin hayata tutunabilecekleri bir aktivite ile sokağa çıkartmak için ilham kaynağı olmak için çaba gösterdi.

Statta ölmenin hayalini kuruyor

Sevdiği kişiden engeli nedeniyle karşılık göremeyen Demiray, engelli bireylere ilham kaynağı olmak için çabaladığını anlatarak, "Çıplak ayakla gezemezdim, dışarı çıkamazdım. Ayaklarımı kimsenin görmesini istemiyordum, utanıyordum. Genç kız oldum. Ayaklarım sakat diye sevdiğim adam beni istemedi, kız kardeşimi istedi. Çok üzüldüm. Üzüntümü, bende yarattığı özgüven eksikliğini gidermek için kendimi spora verdim. Önce yürüme, daha sonra koşu ve gülle atma dallarında yarışmalara katıldım. Madalyalar da ardı ardına gelmeye başladı. Madalyalarım beni hayata bağlıyor ve yaşadığım üzüntüleri unutturuyor. Gururluyum ve çok mutluyum. Yaklaşık 3 sene önce olduğum ameliyat nedeniyle eskisi gibi koşamıyorum ancak hala içimdeki tutku nedeniyle statta, yarışlarda ölmenin hayalini kuruyorum" ifadelerini kullandı.

Bir başladım pir başladım

Demiray hayallerine kavuştuktan sonra sevdiği kişinin yanına gidip madalyalarını masasına bıraktığını belirterek, şunları söyledi:

"Yıllar boyunca bir çok yarışmaya katıldım ve bir çok alanda başarılar elde ettim. Koşu benim için bir tutku haline geldi. Sabaha karşı her gün 5'te kalkıp sahilde koşmaya ve antreman yapmaya devam ettim. İçimde hiç bilmediğim bir yeteneğim olduğunu farkettim. Bu başarıları elde ettikten sonra kendimce bir hırsla kazandığım madalyaları sevdiğim kişinin çalıştığı yere götürüp masasına bıraktım. Engelli olmam nedeniyle beni istemeyen sevdiğime "İnsanlar beni engelli diye istemiyor beğenmiyordu. Çok ayıp ettiler" dedim. O da karşılığında "Evet haklısın. Ayıp etmişler" dedi. O an insanın hayatta güçlü olması önemli değil, kendini güçlü hissetmesi önemli olduğunu anladım."

Ailemin desteği çok büyük

Elde ettiği başarılarda ailesinin çok büyük desteğini gördüğünü belirten Demiray, "Engel nedeniyle dışlanmak belki de benim güçlenmeme ve hayata bir şeylere tutunarak devam etmeme neden oldu. Arkamdaki en büyük desteğim ailem oldu.  Ayakkabımı çıkartırken ya da çıplak ayakla yürürken utanırdım. Şu anda gururla utanmadan, çekinmeden çıplak ayak ile gezebiliyorum. Engelli arkadaşlarıma en büyük tavsiyem mücadeleyi bırakmasınlar. İnsanların ne dediğini veya ne diyeceğini umursamasınlar. İnsanlar ne düşünür diye kendinizi sınırlamayın. Özgür olun." diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi