İşimizi yapamaz hale geldik
Yağar, görevlilerin bir ay önce evin yan ve arka cephesine telle çevirdiklerin ifade etti. 'İşimizi yapamaz hale geldik. Kendi yerimizin bir bölümünü kullanamıyoruz. Biz otoparkçıyız. Her gün onlarca araç geliyor. Yaklaşık 7-8 araçlık yerimiz işgal oldu. Kimsenin ekmeğimizle oynamaya hakkı yok. Koyduğumuz arabalardan biri zarar gördü. Sahibi bizi mahkemeye verdi; haklı. Ama biz de haklıyız. Hakkımızı nasıl koruyacağız' diyen Yağar, şunları ifade etti: 'Müdahale edeceklerdi fakat yola araba koyduğumuz için bir zabıta memuru bizi sanırım zıt belledi. Hatamız olabilir ama bu tehlike saçan yapı buradaki tüm insanları ilgilendiriyor. Karşımızda Saint-Joseph Lisesi var. Öğrenciler dağıldığı zaman burası çok kalabalık oluyor. İnsanlar geçiyor buradan.'
'Zeytinburnu gibi mi olsun?'
Otopark çalışanı Yağar, geçen hafta İstanbul Zeytinburnu'nda biri çocuk iki kişinin öldüğü çöken yedi katlı binayı hatırlattı. Zamanında tadilat yapılsaydı belki binanın yıkılmayacağını dile getiren Yağar, 'Ama bu saatten sonra tadilat olsa da kurtarmaz. Zeyinburnu gibi mi olsun burası. İnsanlar mı ölsün. Diyelim ki kafama bir taş parçası düştü öldüm. Dört tane çocuğum var. Kim bakar onları. Evim kira. Perişan olurlar. Anıtlar Kurulu'nun bir an önce müdahale etmesi lazım. Bizim insanlarımız hep böyle. Birileri öldükten sonra geliyor' dedi.
Editör: Haber Merkezi