Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarını kınayan Meclis Başkanlığı tezkeresi oybirliğiyle kabul edildi. Tezkerede İsrail’in İran’a saldırısının bölgedeki gerilimi tırmandırdığı ve geniş çaplı bir savaş riskini beraberinde getirdiği ifade edildi. Saldırının, uluslararası iş birliği ve nükleer müzakereleri sekteye uğratacak provokatif bir adım olduğuna dikkat çekildi.
Tezkerede, İsrail’in uzun yıllardır hukuka aykırı ve soykırımcı politikalar izlediği vurgulanarak bu politikaların artık tüm dünyayı tehdit eder hale geldiği ifade edildi. Gazze’de on binlerce sivilin katledilmesinden sonra İran’a yönelik gerçekleştirilen saldırıların, İsrail yönetiminin bölgesel barışı doğrudan hedef alan bir çatışma stratejisi yürüttüğünü açıkça ortaya koyduğu belirtildi.
Filistin halkı varoluş mücadelesi veriyor
Tezkerede, Filistin halkının on yıllardır süren işgal, baskı ve ayrımcılığa karşı mücadele verdiği ve artık soykırım ile açlık tehdidiyle karşı karşıya kaldığı kaydedildi. Tezkerede İsrail’in, yardım bekleyen sivilleri ve çocukları hedef aldığı ve bu eylemlerin insanlığa karşı işlenen suçlar arasında yer aldığı vurgulanarak şöyle dendi:
“On yıllardır devam eden işgal, sistematik baskı ve ayrımcılığa ek olarak artık soykırımla mücadele eden ve yardıma erişemediği için açlıkla sınanan Filistin halkı varoluş mücadelesi vermeye devam etmektedir. İsrail hükümeti ve ordusu, yardım sırasında bekleyen sivilleri ve çocukları hedef alarak insanlığa karşı işlenen suçlar kategorisinde yer alan uygulamalarına ağır bir suç daha eklemiştir.”
TBMM’nin kabul ettiği tezkerede, İsrail’in İran’a saldırısının bölgedeki gerilimi tırmandırdığı ve geniş çaplı bir savaş riskini beraberinde getirdiği ifade edildi. Saldırının, uluslararası iş birliği ve nükleer müzakereleri sekteye uğratacak provokatif bir adım olduğuna dikkat çekildi.
İsrail’e karşı uluslararası hukukun işletilmesi istendi
Filistin’e yönelik saldırıların yanı sıra Suriye, Lübnan ve Yemen’de süregelen İsrail askeri faaliyetlerinin, Netanyahu hükümetinin çatışmaları yayma niyetini yansıttığı belirtildi. Tezkerede, Netanyahu ve hükümet üyeleri hakkında hem İsrail’de hem de uluslararası platformlarda yürütülen hukuki süreçlerin, bu yönetimi soykırımcı olarak tescilleyeceği belirtildi:
“İsrail saldırıları, Netanyahu hükümetinin çatışmayı yayma niyetinin yansımalarıdır. Bu süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi, bölgemizdeki tüm masum halkların yanında, savaşın ve İsrail katliamlarının karşısındadır. Kuşkusuz, Netanyahu ve bazı hükümet üyeleri hakkında hem ülkesinde hem de uluslararası yargı organlarında devam eden hukuki süreçler, bu yönetimi soykırımcı olarak tescil edecektir. İsrail'in bu saldırganlığı ve uyguladığı devlet terörü İsrail'i ve ona destek veren emperyalist güçleri halklar nezdinde çoktan mahkûm etmiştir.”
Uluslararası topluma çağrı yapıldı
Meclis Başkanlığı tezkeresinde, İsrail’in saldırganlığı karşısında sessiz kalan tüm uluslararası kurum ve hükümetler uluslararası hukuk çerçevesinde sorumluluk almaya çağrıldı. Türkiye'nin barışı önceleyen bir anlayışla bölgede kalıcı çözüm için diplomatik girişimlerini sürdüreceği belirtildi.
İsrail'in başta Gazze halkına karşı sürdürdüğü soykırım olmak üzere bölgesel barışı tehdit eden tüm eylemleri ve son olarak İran'a yönelik saldırıları kınandı. İsrail'in saldırganlığı karşısında sessiz kalan tüm uluslararası kurumlar ve hükümetler uluslararası hukuk ve diplomasi temelinde sorumluluk almaya çağırıldı.
Tezkerede “Bilinmesini isteriz ki; barışı önceleyen ve insan hayatını esas alan bir anlayışla, bölgede kalıcı bir çözümün tesisi için girişimlerimizi sürdüreceğiz. Bu çerçevede, uluslararası toplumdan da İsrail'in durdurulması için kararlı ve ilkeli bir duruş sergilemesini bekliyoruz” denildi.
TBMM, tezkerede son olarak şu ifadeye yer verdi: “Bölgede adil, kalıcı ve hakkaniyete dayalı bir barışın tesisi için gösterdiğimiz diplomatik çabaların arkasında durduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.”
