Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı istatistiklerine göre son üç ayda İzmir'de 3 bin 898 ölümlü ve yaralanmalı, 6 bin 207 ise maddi hasar kayıplı kaza meydana geldi. Haziran, temmuz ve ağustos aylarını kapsayan 3 aylık zaman diliminde trafik kazalarında 40 kişi yaşamını kaybederken 5 bin 228 kişi ise yaralandı. Son üç ayda kentte meydana gelen kaza istatistiklerini değerlendiren İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı İlkay Sular, kazalarda 40 kişinin yaşamını yitirmesi üzerine trafikte bir can kaybı ve bir yaralanmanın bile çok önemli olduğunu söyledi.


"PERVASIZCA ARAÇ KULLANANLAR ARTIYOR"


Meydana gelen kazalarının incelenmesi gerektiğini kaydeden Sular, kazaların yüzde 99’nun önlenebileceğine dikkat çekti. Sular, "Şu an trafikteki insanlarda çok ciddi hız yapma bağımlılığı oluşmuş durumda. Pervasızca araç kullananlar günden güne artıyor. Bir insanın Türkiye'de ehliyet alması sınıf öğretmeninin ağzından çıkacak cümleye bağlı. 2023 yılında bir insanın ehliyet alıp almamasına, trafikte benim yol paylaşacağım bir insana sınıf öğretmeni mi karar vermeli? Bu kadar basit indirgenmişse bu ölümler az bile kalır. Trafikte şansımıza yaşıyoruz. Bu kazalar önlenebilir. Ama bir sınıf öğretmeni ehliyet alımına karar verdiği takdirde ondan sonrasını konuşmaya gerek yok. Sonra hep insanları suçluyoruz. Asıl sistem suçlu, sistemde hata var. En başta da ehliyet alma sisteminde hata var. Ehliyet almak bir sınıf öğretmeninin vereceği bir karar olamaz" dedi.

"TRAFİKTE VURA ÇARPA YETİŞİYORUZ"

Ehliyet sınavlarını profesyonellerin yapması gerektiğini belirten Sular,"Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki öğretmenler ehliyet sınavı yapıyor ama sınav yapıcıların profesyoneller olması gerekiyor. Şu an amatörler yapıyor, amatörler olursa trafiğe de amatörler çıkar. Ondan sonra herkes trafikte kendini süper sanar. Biz trafikte vura çarpa yetişiyoruz. Her şeyi trafikte hata yaparak öğreniyoruz. Ama bu hataların uzmanlar eşliğinde trafiğe kapalı alanlarda yapılması lazım. Denetimleri sıklaştıralım, cezaları caydırıcı hale getirelim. Bakalım o zaman bunlar oluyor mu? Ehliyet sınavlarını müzik öğretmeni, Türkçe öğretmeni yapmasın. Bakalım o zaman böyle oluyor mu? Bizim şu an ehliyet sınavımız; tek hamlede parkı yap, al ehliyeti. Bu konuda profesyonelce adımlar atılmalı. Profesyonel sınav eğitmenleri sınavlarda olmalı. Bir direksiyon hocası olmak için Halk Eğitimden alınan belge yetmemeli. Şu an dikiş nakış yapılan yerlerden belge alınarak hoca olunuyor. Bunlar artık ülkemize yakışmıyor. Ondan sonra bu kazalar oluyor. Avrupa’da direksiyon hocası olmak  bir meslek, ülkemizde bir meslek değil; ek iş.  Senin çocuğuna 'Kahvede boş duracağıma direksiyon hocalığı yapayım' diyen biri hocalık yapıyor. Eskiden ehliyet sınavlarını trafik polisleri yapıyordu. Şimdi ise bu işle yakından uzaktan hiç alakası olmayan insanlar yapıyor" ifadelerini kullandı.


 

Kaynak: EMİR ÇETİNTAŞ