İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı (İzBB) Dr. Cemil Tugay, katıldığı bir toplantıda küresel ısınma, kuraklık ve ekosistem değişikliklerine dikkat çekerek, “Mazeretler önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız gıda krizini, açlığı açıklamaya yetmeyecek. Bu mazeretleri kimse dinlemeyecek. Ben son nefesimi verdiğim ana kadar bu mücadelenin bir yerinde, bir parçası olacağım” dedi.
İzBB Dr. Cemil Tugay, İnci Vakfı tarafından üçüncü kez düzenlenen Hasat Hibe Programı’nın finaline katıldı. Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezinde gerçekleştirilen etkinlikte, 2025 finalistleri proje sunumlarını yaptı. Cevdet İnci Eğitim Vakfı’nın yürüttüğü sosyal fayda ve sürdürülebilirlik odaklı projelere, İzmir Büyükşehir Belediyesi de katkı sağladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı bünyesinde Sürdürülebilirlik ve Kent Stratejileri Şube Müdürü Enver Emre Uysal, programda İnci Vakfı Güç Kaynağı Yönetim Kurulu Başkanı Ece Elbirlik Ürkmez, İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Neşe Gök ve finalistlerle bir araya geldi. Programda destek kazanan projeler açıklandı ve sürdürülebilirlik alanındaki genç girişimlere destek verilmesi vurgulandı.
“İzmir’e kötü demek için kötü bir insan olmak lazım”
Cemil Tugay, İzmir’in doğal güzellikleri ve tarihi değerlerine dikkat çekti. Şehirde yaşanan güncel sorunlara rağmen İzmir’in eşsiz bir şehir olduğunu söyledi. “İzmir’e kötü demek için kötü bir insan olmak lazım” diyen Tugay, şehrin tarım toprakları, Kuş Cenneti, doğal kaynakları ve çok kültürlü yapısını anlattı:
“Adeta bu şehir insanlara ‘Gelin buraya yerleşin, bu güzelliklerin keyfini çıkarın, tarım yapın, hayvancılık yapın, deniz kenarında oturun, şarkılar besteleyin’ demiş. İnsan, güzelliğe aşık, iyilik arayışında olan bir varlık. Bu güzellikleri görmezden gelemediği için gelmiş buraya yerleşmiş. Burası, Homeros’un da yaşadığı topraklar, tıbbın da doğduğu topraklar olmuş. Ama bu şehir en güzel yaşam şeklini ticaret yapmakta, liman kurmakta bulmuş. İzmir bu şekilde muhteşem çoklu bir kültüre de ev sahipliği yapmış. Bunların izlerinin üzerinde yaşıyoruz, bu izlerle komşuyuz. Bunlar sadece arkeolojik miraslar değil. İzmir’e kötü demek için kötü bir insan olmak lazım. Böyle bir şehre kötü denmez”
Tugay, küresel ısınma, kuraklık ve ekosistem değişikliklerine dikkat çekti. “Gelişme, kalkınma, büyüme derken sınırları aştık” ifadelerini kullandı. İnsanlığın çevre kaynaklarını koruması gerektiğini, bilim ve akılla hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Gelecek nesiller için kaynakların sınırlı olduğunu ve duyarlı olunmasının önemini aktardı.
“Gıda krizi ve açlık gibi sorunların mazeretlerle açıklanamayacak”
Tugay, İzmir’de kapıdan kapıya atık toplama projesinin sekiz mahallede başladığını belirtti. İki yıllık süreçte tüm kentte evlerden atıkların ayrıştırılarak toplanmasının hedeflendiğini söyledi. “Geri dönüşüm atığını kimse normal çöpe atamayacak” dedi. Tugay, gıda krizi ve açlık gibi sorunların mazeretlerle açıklanamayacağını belirterek şunları söyledi:
“Mazeretler önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız gıda krizini, açlığı açıklamaya yetmeyecek. Bu mazeretleri kimse dinlemeyecek. Umut sizde. Umut her birinizde. Ama bunu israf etmemelisiniz. Bu umudu büyütmek, yaymak için bugüne kadar ne yaptıysanız onun on, yüz katı kadar çaba göstermelisiniz. Durmamalısınız. Dünyayı sizler gibi insanlar kurtaracak. Bu duyarlılığa sahip insanlar daha cesur, girişken, daha aktif olmazlarsa sorunlar çözülmeyecek. Ben son nefesimi verdiğim ana kadar bu mücadelenin bir yerinde, bir parçası olacağım.”
Sürdürülebilir Bir İzmir Çağrısı
Sürdürülebilirlik ve Kent Stratejileri Şube Müdürü Enver Emre Uysal da Sürdürülebilir Bir İzmir Çağrısı’nın önemine dikkat çekti.
Şube Müdürü Enver Emre Uysal, Başkan Tugay’ın öncülüğünde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü çalışmalardan örnekler verirken, “Bugün burada bir çalışma yaparken ayak izlerimize çok dikkat ettik. Bu farkındalığı biraz göstermek istiyoruz. Bu durumun tüm hayatımıza etki edeceğini düşünüyoruz” dedi.