Herkese selam. Belirttiğim gibi RDDT’nin alt amaçlarından son 6 tanesini anlatmaya devam ediyorum.
7. Katılım: Aslında buna son zamanlardaki deyişiyle ‘Akış’ da deniyor. Ama anlamsal ve amaçsal sonuç çok farklı değil; herhangi bir şeyi kendimizden geçercesine yoğun bir şekilde yaptığınızda yaşadığınız o hissi aklınıza getirin. Hem toplulukla birlikte hem de yaratıcı bir etkinlik yapmanın o dayanılmaz tadı. İşte bu ‘akış’ hissi, RDDT’nin spontanlığı destekleyen yanını oluşturur.
8. Kendini olduğu gibi kabul etme: Aslında RDDT çalışan her uygulayıcının varmak istediği son nokta burasıdır. Buna KKK yani Kendini Koşulsuz Kabul ediş de diyoruz. Tanım olarak algılanması basit olsa da erişilmesi bir hayli mücadele gerektiren bir pozisyon. Bize öğretilen, kabul ettirilen, yapmamızın bir norm haline dönüştüğü tüm öğretilerimizi reddetmemiz gereken bir ruh hali. Bu ruh durumuna erişmek için yapılmaması gerekenler; kıyaslama, karşılaştırma, değerlendirme, derecelendirme ve kendini sürekli kanıtlama çabası.
9. Risk Alma: Sağlıklı bir birey olmanın en önemli ama zor yollarından biri de risk alabilmek. Ancak bu risk nasıl tanımlanıyor? Saçma sapan bir riskten bahsedilmiyor burada. Omnipotan ergenelerin girebileceği bir risk değil bu. Yapmak istenileni yapma çabası olarak tarif edebiliriz bunu. Son dönem dizilerdeki gibi maço ve gereksiz bir risk değil yani. Riskin de ‘anlamlısı’ makbul RDDT açısından.
10. Beklentilerimizi Gerçekçi Sınırlar İçinde Tutma: Bir başka tanımla ulaşılamaz olan hedeflerin peşinden koşmamak olarak yorumlayabiliriz bu durumu. Hepimizin beklentileri, talepleri, arzuları, dilekleri ve yeğlemeleri olabilir. Kısaca ‘Olmayacak duaya amin demek’ gibi bir duruma sokmamalıyız kendimizi.
11.Engellenme Eşiğini Yüksek Tutma: Değiştiremeyeceğin koşulları değiştirmeye çalışma. Bu maddenin en kısa açıklaması bu!
12.Kendi Sorumluluğunu Taşıma: Yetişkinliğin kitabının ilk sayfasında bu yazar. Sorumluluğunu al! Özellikle duygusal sorumluluğunu alamayan bireyler ve çiftlerde, terapinin başlama noktası olarak belirlediğimiz durum budur. Ortada bir sorun varsa, bu sorundan her iki taraf da sorumludur. Kendi duygu ve davranışlarımızın sorumluluğunu başkasına, yazgıya ya da dünyana atmaksızın, yetişkinliğin gereğini yerine getirmek.
Evet bu 12 maddeyi iki ay içinde vermeye çalıştım.
Son söz olarak, kadın ve erkeği temasını bünyesinde birleştiren ve geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz güzide sanatçı Seyfi Dursunoğlu’nu saygıyla anıyorum. Görüşmek dileğiyle!