FİNANS EKSPRES

Yorgancılar: Kayyım konusu yeniden ele alınmalı

Abone Ol


YABANCI YATIRIMLARIN ÖNEMİ

Bürokrasinin iş dünyasının en sıkıntılı konularından biri olduğunu, yeni paket ile bütün şirket kuruluşuna ilişkin vergi mükellefiyeti belgelerinin elektronik ortamda ticaret sicil memurluğundan alınmasının şirket açma ve kapamanın önündeki engellerin azaltılacak olmasının olumlu adımlar olduğunu kaydeden Yorgancılar, doğrudan yabancı yatırımları teşvikin önemine değindi. Yorgancılar, "Paketin içinde yer alan, uluslararası şirketlere yönelik teşvikleri olumlu görmekle birlikte, haksız rekabet yaratmayacak şekilde uygulanmasını ümit ediyoruz. Bu açıdan, yönetim merkezi Türkiye'de olan uluslararası şirket haline gelmiş Türk şirketleri de dikkatle değerlendirilmelidir. Ülkemizde doğrudan yabancı yatırımların artması ekonomik büyümemiz ve kalkınmamız adına en önemsediğimiz konulardan biridir. Zira, yabancı yatırımlar istihdam sağlamakla birlikte, nitelikli işgücü ve katma değer yaratıcı üretimi yükselterek, teknolojiyi geliştirerek; mikro ölçekte fabrikalarımız ile firmalarımıza, makro ölçekte ise iş dünyamıza ve ülkemize önemli kazanımlar sunmaktadır. O nedenledir ki bizim uluslararası doğrudan yabancı yatırımları teşvik etmemiz, Türkiye'yi alternatif ülkeler planına alan özellikle büyük markalara önemli kolaylıklar ve imkanlar sunmamız gerekmektedir." şeklinde konuştu.

"KAYYIM KONUSU YENİDEN ELE ALINMALI"

Doğrudan yabancı yatırımların önemi ortada iken, iş dünyasına birazcık nefes aldıracak söz konusu paketin konuşulduğu ortamda Adalet Komisyonu'nda görüşülmekte olan şirketlere kayyım atanmasına ve şirketlerin ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin de kayyıma devredilmesine ilişkin düzenlemelerin iş dünyasında yarattığı endişeye dikkat çeken Yorgancılar, bu hususun iş dünyasını tedirgin etmeyecek şekilde yeniden ele alınması gerektiğine olan inancını dile getirdi. Yorgancılar, şunları söyledi, "Kayyım atanması, üreten ekonomi ile çelişmekle birlikte doğrudan yabancı yatırımcıyı kaçırtan bir uygulama niteliğindedir. Bu uygulama ile Türkiye cazibesini yitirirken, geleceğini de ipotek altına almış olacaktır. Çünkü tasarıyla, kayyım tedbirlerinin uygulanacağı suçların kapsamı oldukça genişletilmekte bu da şirketlerin hareket alanını daraltmaktadır. İş dünyası olarak aklımıza takılan şu sorulara cevap arıyoruz? Kayyım tarafından yetkilerin orantısız kullanılması sonrasında, geriye getirilmesi mümkün olmayan zararlar nasıl telafi edilecek? Bu durumun ticari hayat üzerindeki etkisi nasıl olacak? Bundan nasıl bir fayda beklenmektedir? Şirketlerin ticari yaşamdaki güvenceleri, özgürlükleri, ticari yaşamın istikrarı, rekabet koşulları tamamen farklı bir yöne gitmeyecek mi? Kayyımlara, görevleri nedeniyle tazminat davası açılamaması orantısız yetki kullanma konusundaki riskleri açıkça ortaya koymuyor mu? Hükümetimizin bir yandan yüzümüzü güldürürken, diğer yandan da tedirgin edici risklerle bizleri karşı karşıya getirmeyeceği inancıyla bu yanlıştan dönmesini, endişelerimizin giderilmesini, üretim ve yatırım odaklı politikaların devamının gelmesini diliyorum."