Ankara'daki tüm kayıplarımızın ailelerinin acısını yürekten paylaşıyor, kendilerine sabır, metanet diliyorum. Bundan sonra ülkemizde, dünyamızda, birlik, beraberlik ve barış olsun.

Kızınız (ya da oğlunuz, veya, çok sevdiğiniz bir yakınınız diye düşünün) hiç olmayacak belalı bir sevgili edinmiş durumda.
Böyle ramak kalmış başını derde sokmaya!
Ne yaparsınız?
Şöyle bir düşünün... Neler geliyor aklınıza?
"Roma'da Aşk Başkadır (All Roads lead to Rome)" filmindeki anne Maggie kızını aldığı gibi uçağa binidiriveriyor.
Bu arada o genç kızın kendisi hiç istemezken O'nu o uçağa bindirebilmek de ayrı bir hüner hani ya, neyse...
Maggie kızını uçağa bindiriyor ve ver elini "İtalya"!
Bundan 20 yıl önce kendisi de kızı gibi gençken gitmiş de çok da iyi gelmemiş mi İtalya O'na?
Herhalde  Maggie kızının ilacını da "İtalya!" diye düşünmüş diyorsunuz ...
O belalı erkek arkadaşın kilometrelerce ötesi!
Sonra ne mi oluyor Amerika'dan taa İtalya'ya uçan bu anne kıza?
İşte o öykü "Roma'da Aşk Başkadır" filminde sizi bekliyor Sevgili Okurlar...

ROMA'DA AŞK BAŞKADIR (All Roads Lead to Rome)

Kocasından boşanmış bekar bir anne olan Maggie belalı bir tipe koşulsuz ve şuursuzca aşık olmuş ve kendi başını da belaya sokmaya zerre kalmış kızı Summer'ı, kızı bunu hiç istemese de, İtalya'ya tatile götürüyor.
Uçaktan indikleri andan itibaren Anne Maggie İtalya'nın muhteşem özelliklerinden bahsedip her şeyin ne kadar güzel olacağından dem vurarken, kızı Summer yakaladığı olumsuzlukları bir bir ön plana çıkarıp arka planda da nasıl Amerika'ya belalı sevgilisine geri "kaçabileceğini" planlamaktadır. Çok kendine özgün bir anne-kız tatili de böylece İtalya'da başlar.

HERKES TAKIM ARKADAŞINI SEÇSİN... KOVALAMACA BAŞLIYOR!

Bu anne-kız tatilimizin özgünlüğü yeni ve çok renkli karakterlerin eklenmesi ile büyür.
Tam Maggie'nin ayarladığı yere anne-kız yerleşirlerken... Aa! O da ne?... Maggie'nin yıllar önce İtalya'ya geldiğinde çılgınlar gibi aşık olduğu sevgilisi Luca, yıllar sonra, yine, karşısındadır!
Aman Allah'ım... Kaderin bir oyunu değildir de nedir bu?
Her şeyden bir huysuzluk üreten Summer, tabi ki de, bu durumu da en iyi şekilde değerlendirecektir!
Yoksa annesi sırf eski sevgilisi için mi onları buralara kadar sürüklemiştir?
"Yok canım... Daha neler!"  Anne Maggie hemen itiraz eder. Eski sevgilisinin oralarda olduğundan haberi bile yoktur!
Tabi Luca da yıllar sonra eski sevgilisi Maggie'yi üstelik eşinden boşanmış bekar bir anne olarak dünya tatlısı (!) kızı Summer ile birlikte karşısında bulunca, onları hemen bir şeyler içmeye evine davet eder.
Biraz nazlandıktan sonra Maggie de kabul eder.
Luca'lara gittiklerinde ise karşılarına Luca'nın tip mi tip Annesi Carmen çıkar!
Anne Carmen de her ne akla hikmetse evden kaçma eğilimi içindedir.
Ne var ki araba kullanmayı bilmemektedir. 
Ne? Araba kullanmayı bilmemekte midir? E tamam işte, Summer var ya... Summer gayet güzel araba kullanmaktadır... Üstelik O da kaçma planları yapmaktadır!
Summer'ın durumu kapması ile Luca'nın Annesi Carmen'i ve muhteşem üstü açık kırmızı Alfa'sını alıp kaçması bir olur.
Carmen deseniz O zaten dünden razıdır! Artık O da nereye ne için gitmek istiyorsa...
E, şimdi bu durum karşısında Summer ile Luca ne yaptılar diyeceksiniz değil mi?
Onlar üstü açık kırmızı Alfa'nın arkasından koro şeklinde bağırırlar.
Aynı sözü söyleyerek değil tabi ki de...
Maggie "Summer" diye bağırırken Luca "Anne!" diye bağıracaktır.
Sonra da Maggie'nin kiraladığı külüstür arabaya atlayıp hadi peşlerinden yollara düşeceklerdir.
Takımlar kurulmuştur, herkes ekip arkadaşını seçmiştir!
Anneannesi olacak yaştaki Carmen ile koşulsuz ve şuursuzca aşık genç Summer, muhteşem bir kırmızı Alfa ile...
Yıllar sonra yeniden karşılaşan iki eski sevgili Maggie ve Luca ise kiralık eski sarı bir araba ile...
Kovalamaca da böylece başlar.
Sadece birbirlerini yakalamak için değil, hayatı, ilişkileri ve gerçekleri çözmeye doğru...

YOL KADAR YOL ARKADAŞI...

Bir yolculukda yolun güzelliği kadar yol arkadaşınız da o yolculuğa ne kadar büyük bir anlam ve renk katar değil mi?
Sanki yolda ilerledikçe değişen manzaralar kadar yol arkadaşınızın yol boyunca size kattıkları ile bakış açılarınız, duygularınız, görüşleriniz de değişir.
Yol arkadaşınızı ve öyküsünü bildikçe kendinizi de daha yakından görmeye başlarsınız. Sonra, hayatı... Sevgiyi... Gerçek aşkı da... 
Yol nasıl ilerledikçe değişiyorsa sizin hayata, sevgiye, aşka yüklediğiniz anlamlar da değişmeye başlar.
Hayatın o bilge eli size tam da yanınızda olması gereken yol arkadaşını getirmiştir.
Sizi, yüreğinizi, hislerinizi açacak.
Carmen ile Summer, yaşları ne kadar farklı olsa da benzer olan ve olmayan fırtınalar içindeki iki ruh... Maggie ile Luca, birbirini yıllar önce yitirmiş iki sevgili...

İTALYA'YA GERÇEĞİ BULMAYA

Filme beraber gittiğim çok sevdiğim komşum aşağıdaki cümlelerle filmden sonraki hislerini paylaştı:
"Gerçek sevgi çok değerli bir duygudur. Sevgi tüm zorlukların üstesinden gelir. Sabır ve hoşgörüyle hayata bakmak gerekir. Mutluluğu yakalamaktan asla vazgeçme, en beklemediğin anda karşına çıkacaktır."
Peki siz de İtalya'da bu yolculuğa çıkmaya hazır mısınız Sevgili Okurlar?
Davetlisiniz...