Anneydi...
Sırların paylaşıldığı anneanneydi.
Merak ve sabırla dinleyen, insanı kendisine değerli hissettiren öğretmendi.
Yanınıza minik bir mendil alın.
Arada burnunuzu çekecek olursanız kullanırsınız.
Yüreğinizde yer açın.
Film boyunca içinize doğan sıcak duyguları yerleştirebileceğiniz kadar.


"Annem (Mia Madre)" vizyonda!

Yakınlarda bir sinemada bulamadığım Annem filmini görmeye küçük bir salondaki gösterime gidiyorum.
Yerler numarasız.
Son üç ya da dört sıra dolmuş.
Filmlerle aramdaki, en arka sıra ortası yerimi, bu defa kaçırmış durumdayım.
Ortalarda bir sırada, sıra ortasına oturuyorum.
Minik salon yaşlı, şık giyimli bayanlarla dolu.
Orta yaşlı bir bey ile ben de cabası.
Annem filminin yolculuğuna bu grupla çıkacağız.

Filmin sonunda, yine salondaki grubumuzu hatırlayıveriyorum.
Neler düşünmüş olabilirler?
Kendi anneleri, ya da anneannelerini mi?
Çok sevdikleri bir öğretmenleri, ya da hayatlarına derinden ve çok güzel dokunmuş birilerini mi?
Yaşlanmayı ve ölüme yakınlaşıyor olmayı mı?
Annem öyle bir film ki insanın içinde türlü türlü duygular uyandırıyor.
Anneniz, neneniz, hayatınızda iz bırakmış bir öğretmen, bir insan.
Bir o kadar babanız, dedeniz.
 İş hayatının sıkışıklığı.
Siz işinizi zamanında yetiştirmeye çalışırken, çok sevdiğiniz bir insanı yitiriyor olmanın getirdiği, zaman zaman işinizin tam ortasına düşen duygular.
Hissetmeniz gereken onca şey varken sizin işinizi yapmaya devam etme durumunda kalışınız.
Annem filminde, annesini kaybetmekte olan, bir yandan da çektiği son filmini tüm sorunlara rağmen tamamlamaya çalışan, bir kız çocuğu, annesi yönetmen Margerita'nın yaşadıkları anlatılıyor. 
Margerita, şefkat dolu ağbeyi ile birlikte, hastanede tedavi gören annesine bakmaya çalışırken, son filmini de tamamlamaya çalışmaktadır. 
Üstelik film için Amerikan'dan gelen, renkli ve sevimli olduğu kadar, kendisine güç anlar yaşatan Amerikalı oyuncusu ile daha da zorlaşan şartlar altında. Bir yandan da, ergenlik dönemindeki kızı ile ilgilenmektedir.

Hastanedeki annesi ise çok özel bir insandır. 
Torununa O'nun en mahrem sırlarını bilecek kadar yakın olan, hastanede yattığı yerden işten yorgun gelmiş kızının saçlarını sevgi ile okşayarak O'nu sarmalayan, yıllarca öğrencilerine büyük bir sabır ve ilgi ile yanaşıp onları değerli hissettiren, ışığı gülümsemesine vuran, çok özel bir insan...

Acaba siz neler bulacaksınız?

Bazı filmlerde öyle bir doluluk hissediyorum ki kendi kendime, benim bulduklarım bir yana, kimbilir daha neler neler bulacak insanlar bu filmi izlediklerinde diyorum.  Benim farkına bile varamadığım...
İşte öyle bir film Annem!

Çok merak ediyorum.
Acaba sizler neler bulacaksınız "Annem" filmini izlediğinizde?
Siz de yakınlarınızdaki bir sinemada bulamayıp belki de ilk kez gideceğiniz bir salonda mı göreceksiniz bu filmi?
O zaman bu filme daha da bir anlam mı katacak?
Sinema biletinizi atmayıp özel bir kutunuzda mı saklayacaksınız sonra siz de benim gibi...
Kim bilir...
Davetlisiniz!