Kime inanacağımızı iyice şaşırdık?

Bu soruyu sorunca hemen siyasiler ve verdikleri sözler aklımıza geliyor. Yok yok!
Ben gıda teröründen söz ediyorum: Hani bazıları ürünlerinin üzerine 'helal!' yazıyorlar ya, bir noktada sözüm onlara da, buna göz yumanlara da!
Sık sık zeytinyağı ile tağşişten, yani karışımdan, hileden söz ediyordum ya, bugünkü konumuz ise süt ürünleri. Ana gıdamız da sayabiliriz...
Türkiye'de gıda hilebazlarının büyük mucit olduklarını söylememize gerek yok, herhalde. Prof. Harun Raşit Uysal, 'Arka arkaya o kadar çok hile çıkıyor ki, aklınız şaşar!' diyerek konunun özetini yapıyor. İşin garibini de söyleyeyim:
Ülkemizde, hatta tüm dünyada, orta gelir grubunun geliri arttıkca, güvenli gıdaya talep daha çok oluyor. Bunu biliyoruz...
Özellikle bebekliler, küçük çocuklular, bir de kanser gibi hastalığa yakalananlar, yani doktorların ve uzmanların önerisi ile 'sağlıklı ve güvenli' gıda üretmek zorunda olanlar, bu kez, önlerine çıkan fiyatlarla aldatılıyor. 'Organik' ya da 'saf' diye bize sözde markalarını satmak isteyenler de, fahiş etiketle ürünlerini pazarlıyorlar. Aldanıyoruz...
Aynı ürünü yarı fiyatına, hatta üçte, dörtte bir fiyatına alabiliriz ama 'marka' diye, reklamlarına aldandığımız kişilerin, firmaların oyununa geliyoruz. Halkın deyimiyle ketenpereye getiriliyoruz, soyuluyoruz. Ketenpere'nin sözlük anlamı ise tek sözcük: 'Dolandırılmak!'
Şimdi size bir ilginçlikten söz edeceğim, siz de hayret edeceksiniz:
Bu 'Ketenpere' sözcüğünü iki gün öncesine kadar, kaç kişi sorguladı, araştırdı dersiniz?
Yani internetten...
Kendinizi zorlamadan ben belirteyim:
Ama şaşkınlıktan, yine bir atasözümüzü çevrireke, 'dilinizi sakın yutmayın!' diyorum:
Tam tamına; 551.328.718 kez bu söz aranmış!
Yani o kadar kişimiz yıllardır 'ketenpere' ye getiriliyormuş, ya da getiriyormuş...

Kim bunlar?

Yüksek maliyetler nedeniyle piyasada dürüst çalışmanın zorlaştığını bilmeyen yok gibi...
Son yıllarda, 'merdivenaltı' olarak tabir edilen birçok firmanın da yaptığı hileli ürünleri duymayanımız da yok!
Neredeyse tüm yetkililer bu konuda hep açıklama yapmadılar mı?
Ama şunu unutmamamız lazım:
Bu merdivenaltı ürünleri ben, sen yani normal milyonlarca tüketici yapmıyor. Yine büyük kuruluşlar yapıyor. Nasıl, aynı firmanın 'yan ürünü' varsa, buzdolabının, çamaşır makinesinin gibi.
Sistem böyle çalışıyor...
Hangimiz; Avrupa'da hayvanların yemlerine dahi karıştırılması yasak olan ve muhtemelen domuz kemiklerinden üretilen 'kemik unu'nun Türkiye'de peynir üretiminde kullanıyoruz?
Böylelikle maliyeti düşürüyoruz?
Tabii ki yine aynı firmalar!
Bunların bence ne 'helal' ile ne de 'Ramazan' ya da bayram, hatta vatan millet sevgisi ile yakından uzaktan ilgileri yok!
Müslüman mahallesinde rahatça, salyangoz satabiliyorlar!
Aslında; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız var. Onlar, yani bakanlık katkı maddelerinin kullanılmasını yasaklamış durumda. Ama çoğu zaman sadece kağıt üzerinde kalıyor...
Neden mi?
Denetimlerde; yoğurtlarda jelatin, peynirlerde kemik unu,tereyağlarda don yağı tespit ediliyor.
Daha kesin bir ifade ile 'edildi' diyorum. Bu katkı maddelerinin çoğu da 'domuzdan' elde ediliyor. Yani 'domuzlar' bu domuz gibi insanların vazgeçilmezi. Bir de 'helal!' diyorlar ya, artık bunların sözlerinin ne kadar güvenli olduğuna siz karar verin!
Bunların hepsi için 'Hilebaz mucitler' diyebiliriz. Ve bunlar da bizim içimizden çıkıyor.
Ya komşumuz, ya yakınımız, ya arkadaşımız. Veya yandaş medyada reklamları yapılan, gözümüzün içine bakarak yalan söyleyenler. Eskiden, bunlar bir ayaklarını kaldırarak konuşurlardı. Şimdi oturdukları yerden ahkâm kesiyorlar. 'İstersen ye!' diyorlar. 'Yeme' değil...
Biz de afiyetle yiyoruz!

DİP EKSPRES

Söylemek kolay!

Enflasyon nedeniyle memur ve memur emeklisine ek zammın gündeme gelebileceğiyle ilgili soruyu yanıtlayan Maliye Bakanı Ağbal, 'Yılbaşında yüzde 4 zam yaptık. İkinci yarısında yüzde 3,5 zam yapacağız. Mayıs sonu itibariyle yüzde 6,39. Yüzde 4 olan zam oranının aşmış durumdayız.
1 Temmuz'da buradan gelen ilave farkı ekleyeceğiz. İşçi ve Bağ-Kur emeklilerinin zammında da ilk 6 ayki enflasyonu yansıtacağız. Kabaca memur maaşlarındaki her yüzde 1'lik artışın maliyeti 2,3 milyar lira.
En düşük memur maaşı 3050 liraya çıkacak. En düşük memur emeklisi maaşı 2094 liraya çıkacak.
En düşük SSK aylığı 1670 liraya çıkacak' demiş!