Geçenlerde Marmaris'te, Belediye Başkanı Ali Acar'ın daveti ile bulunmuştuk. Oradaki izlenimlerimizi sizlerle paylaştık. Yazılarımızdan birinde, usta gazetecilerden Can Pulak'tan söz etmiştik. Şimdi bu gazeteci büyüğümüz neredeyse tüm sahil kentlerinin önündeki bir sorunu dile getiriyor. Konumuz Bodrum...

Ama siz bu 'Bodrum' sözcüğünün yerine kendi kentinizin adını da koyabilirsiniz.

Büyükşehir gibi

Bodrum'da çok şeye üzülmeye başladım. Hangi birini sayayım, şaşırdım doğrusu. Gerçi Bodrum artık, kendi halinde bir sayfiye kenti olmaktan çıktı, tam bir büyükşehir görüntüsüne büründü.
İnanılmaz bir göç alıyor Bodrum. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde yaşamaktan, problemleriyle boğuşmaktan yorgun düşenler, Anadolu'nun varlıklı aileleri, Doğu ve Güneydoğu'nun işsiz gençleri akın akın gelip yerleşiyorlar kente. 'Nüfusu kısa zamanda ikiye katlandı' desem inanın lütfen. Bu gidişle daha da artacak gibi görünüyor. Hiçbir önlem, hiçbir çözüm düşünülmüyor, çünkü!
Elini kolunu sallayan, bavulunu kapan, eşyasını kamyona yükleyenler, soluğu sorunsuz Bodrum'da alıyorlar.

Doğru amma!

Memlekette hürriyet var, seyahat hürriyeti var, dilediğin yere yerleşme hürriyeti var. Doğru ama acaba Bodrum bunun için doğru adres mi?
Bodrum'un yetersiz altyapısı yıllardır mevcut nüfusa yetmezken, bugün önlenemez bir kalabalığın ihtiyaçlarına da cevap vermeye çalışıyor. Sorunlar giderek büyüyor, problemler giderek şişiyor, şikâyetçi sayısı da nüfusa paralel olarak artıyor.

AKP'li belediyeler de şikayetçi...

Çıkarılan büyükşehir yasası, Bodrum'un canına okudu. İhtiyaçları karşılayacak para yok, imkan yok, bunlara bir de cılız çekişmeler ve becereksizlikler eklenince, Bodrum kelimenin tam manasıyla (sahipsiz) kaldı.
Yıllardır çöp sorunu çözülemiyor, çöplükte çıkan yangınların zehirli ve kanserojen dumanını solumak zorunda kalıyor halk ve turistler. Dağ taş inşaat dolu, herkes betona çevirmek için yarışıyor Bodrum'u. Millet bir daha yapamam korkusuyla ve seçimden de yararlanarak, kazma küreğe saldırdı. Hala temeller atılıyor, hala arsalar ve binalar peynir ekmek gibi satılıyor. Hani İstanbul'da inşaat krizi var ya, burada aksine inşaat ve müşteri bolluğu görülüyor. Şehir içinde kiralar 2500-3000 lirayı buldu. Tam bir cazibe merkezi..

Yaşayan görüyor

Ama altyapı bir felaket, yollar dar ve yetersiz, üstelik bakımsız da. Belediyenin dar ve kısıtlı imkânı onarıma ve asfaltlamaya yetmeyince, şehir içi yolları Kağızman'dan da beter. Öyle yamalı ve bakımsız yollar, Anadolu'nun en eski kasabalarında bile kalmadı. Bazı dış ve çevre yolları Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından iyi kötü yapıldı. Ama şehiriçi yollarına Bodrum belediyesinin parası yetmiyor işte.
Oysa turizm sezonu açıldı bile ve gelen haberlere bakılırsa inşallah bu yıl güzel ve verimli bir sezon geçireceğiz. Bu durumda devletin Bodrum'a tüm gücüyle yüklenmesi ve Bodrum Belediyesinin elini kolunu bağlamaması lazım...

Kepazelik mi?

Trafik ve otoparkların içler acısı durumu da, kentte yaşayanları iyice zorluyor. Trafik daha şimdiden tıkanmaya ve İstanbul'a benzemeye başladı. Otopark meselesi ise tam bir kepazelik.
Artık saatlik ücret alıyor otoparkçılar, istedikleri fiyatı da çekiyorlar. Herkes çok şikayetçi, üstelik Belediye'nin yetersiz otoparkları da fiyatlarda yarışıyor özellerle. Bir diğer şikayet konusu ise umumi tuvaletler. Belediye buralardan 1,5 - 2 lira alıyor. İşçisi var, işsizi var, parasızı var, çoğu duvarlarda, sokaklarda görüyor ihtiyaçlarını.
Örneğin Bodrum pazarındaki esnaf, günde 10 liraya yakın tuvalet parası öder mi?
Ne yaptıklarını görmek isteyenler, pazarın altındaki otoparka bir göz atsınlar yeter. Belediyenin Halk minibüsleri de pahalı, özellerden 50 kuruşa ucuz belediye otobüsü ve minibüsü olur mu?
Bunlar toplu taşıma hizmetleri,kamu hizmetleridir yani. Bunda kar düşünülür mü?
Bodrum'un çalışan kesimi ve işçileri, otobüs ve minibüslere gidiş geliş yaklaşık 10 lira ödüyorlar.
Yalıçiftlik ve Turgutreis'ten gidip gelenler,ayda 300 liraya yakın yol parası ödemek zorunda kalıyorlar. Ayda kaç para kazanıyorlar ki, bu parayı ödesinler?

DİP EKSPRES

Seçimler gelirken

Sarayköy Belediyesi ve Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) işbirliğiyle ilçenin Trafo Mahallesi'ne yapılan 410 TOKİ Konutu'nun hak sahiplerinin belirlenmesi için kura çekim töreni yapıldı. Kura töreninde mutluluk gözyaşları ve heyecan bir aradaydı.