(Sıkılmamanız için sıkıştırılmış bir yazı)
Eya gönül kuşu derler bahar imiş mene ne
Hatayi (Şah İsmail)
İlkokul sıralarında okuduğum Hatayi Divanı'ndan aklımda kalan bir dize bu.
İki dörtlük daha var ezberimde :
- 1 -
Kadirsin ey ulu şahım kadirsin
Her nereye baksam anda hazırsın
Üstümüzde dört köşeli çadırsın
Cümlemizi birden bürüyüp gider
-2-
Söz vardır keser savaşı
Söz vardır kestirir başı
Söz vardır ağulu aşı
Bal ile yağ ede bir söz
Sanırım 2. kıtayı tanıdınız, Yunus Emre'den. Hatayi Dinanı' nda da aynısı vardı ve ben daha Yunusla tanışmadan bunu ezberlemiştim.
Hatayi , Yunus'un sınırları aşan bu kıtasını ya bilerek almış ya da araştırmacılar onun divanına eklemişti.
Gördüğünüz gibi Hatayi Divanı,tümüyle yalın birTürkçeyle söylenmiş.
Çağdaşı ve hasmı Yavuz S.Selim ise ağdalı bir dil kullanmıştır.
Merdüm-i dideme bilmem ne füsun etti felek
Giryemi kıldı füzun eşkimi hun etti felek
***
Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân
Beni bir gözleri ahuya zebun etti feleek
SELİMÎ ( Y.S.Selim)
(Merdüm-i dide:Göz bebeği, Füsun:Büyü, girye: Ağlama, füzun: Fazla, eşk: Göz yaşı,hun: Kan)
Şîr:Aslan, lerzân: Titreyen, zebun: Aciz)
Tümüyle Farsça olan şiirleri de var Selimî'nin.
Biri Farsların başında Şah,diğeri Anadolu'da (Diyar-ı Rum'da) Padişah.Biri Türkçeye gönül vermiş, diğeri Farsçaya özenmiş.
(Tarihsel ve siyasal değerlendirme bu metnin dışındadır.)
Ya Molla Kasımlar...
Bu gün kime sorsanız, Yunus Emre'yi iyi bilirim, onu çok severim der.
Dinsel kuruluşlarda bile onun adı kullanılır.
Yazık ki çağdaş Molla Kasımlar hâlâ tüm bağnazlığıyla yaşıyor; içimizde,başımızda.
Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver anları
Bana seni gerek seni
Onun bu dörtlüğü , inancı zedelediği gerekçesiyle ders kitabında sansüre uğramıştı.
(Kasım 2012 , Evrensel Gazetesi haberi)Aydınlığı karalayanlar Yunusla tanış olamazlar.
Molla Kasımlara karşı her zaman Yunuslar da olacaktır ,olmalıdır ,sigaya çekilseler de...
Derviş Yunus bu sözü
Eğrl büğrü söyleme
Seni sigaya çeker
Bir Molla Kasım gelir
(Sigaya çekmek: Sorgulamak)
