Sosyalizm, ezilen, sömürülen kitlelerin ( sınıfların ) baş kaldırısıyla doğmuştur; bu sınıfsal yapıda olanlardan çok aydınlar öncülük etmiştir devrime. Özellikle Dostoyevski ve Tolstoy Rusya' da sosyalizmi hazırlayan iki edebiyat devidir.


Çorum' da çalışırken bir terzi kalfasıyla tanışmıştım ( Sosyalizm konusunda çok donanımlı olduğu söylenmişti bana ) Birçok sol yayını okuduğu belliydi; ama hep militanca bakıyordu eyleme; yakmaktan, yıkmaktan söz ediyordu hep; pek uyuşamadık; sosyalizmin insanlık için bir kurtuluş olabileceğinden çok bir ihtirasın, intikamın tatmini olarak gerçekleşmesinden yanaydı. Ona Dostoyevski' nin Yer Altından Notlar, Ezilenler, İnsancıklar romanlarını verdim; okuyacağını biliyordum, çok meraklı biriydi. Bir ay sonra dükkâna uğradım; heyecanla boynuma sarıldı, sert suratı yumuşamış tatlı bir gülümseme oturmuştu yanaklarına.

  • Bunlar ne güzel kitaplar, ağlattı beni, ne büyük yazar bu Dostoyevski.
  • İyice okumuşsun anlaşılan.
  •  Ne demek iyice okumak abi, yuttum, yuttum. Bizleri anlatmış adam; çok yanılmışım meğer; insanlıktır, sevgidir asıl olan.

Çok sevinmiştim, romanın büyüleyici gücü işte, katıyı böyle yumuşatır, nefreti
böyle sevgiye evriltir. Stalin, halkı uyuşturuyor  bahanesiyle Dostoyevski' yi  yasaklamıştı; o, despotların saltanatını yufka bir yüreğin yıkacağını  biliyordu; bir de "Biz Hangi Kültür Mirasını İnkâr Ediyoruz" diyordu ; sevgi ve acımanın en tarihî, en  insanî kültür mirası olduğunu düşünmeden.