Ayvalık’ın merkezinde camiye dönüştürülmüş kiliseler sıralanıyor ardı ardına. Hayrettin Paşa Camii (Kato Panaya), Saatli Camii (Ayos Yannis) ve Çınarlı Camii. (Ayos Yorgis)  Geçmiş yüzyılda ağırlıklı olarak Rumların yaşadığı bir kent Ayvalık. Mübadelenin ardından, Müslüman nüfusun yerleşmesiyle birlikte, cami ihtiyacı kiliselerin dönüşümlerini hızlandırmış. Aslında iyi de olmuş. Çünkü cemaati olmayan kiliseler define avcıları tarafından talan edilmiş. Çok değerli eserler ya çalınmış ya da parçalanmış yok edilmiş.

Taksiyarhis Kilisesi’ne Arnavut kaldırımlardan, kesme taşlar ile döşenmiş daracık sokaklardan ulaşmak mümkün. Talat Paşa Caddesi’nin sonundan sola dönüldüğünde Cumhuriyet Caddesi karşınıza çıkacak. Tarihi fırın ve esnaf lokantalarının bulunduğu bu caddenin sağında yer alan 1. Fethiye Caddesi’ne giriş yaptığınızda müzenin yön levhasını göreceksiniz. Sokağın solundaki ikinci levhayı gördüğünüzde karşınıza tüm heybetiyle, 15. Yüzyılda inşa edilen Ayvalık’ın ilk kilisesi Taksiyarhis çıkacak.

Taksiyarhis, küçük bir kilise olarak inşa edilmiş. Bema’nın (3) üzerindeki Pavlus ve Petrus’un binanın tanrıya sunumu freskosu ile Güney bahçe girişinin üzerindeki 1853 tarihli kitabe var. Üç kubbeli iki katlı bazilikal planlı ikinci dönem yapıya ilişkin verileri buradan öğrendik. Girişin üzerinde yer alan 1844 tarihli kitabeden de 3. Dönem bazilika yapısının beşik tonozlu ve üst taşıyıcılarının tamamıyla ahşap olarak inşa edildiği anlaşılıyor. Üç Nefli (2) kiliseye Batı cephesinde yer alan narteksten üç adet ana giriş kapısıyla giriliyor. Kilisede orta Nef’de arslan betimlemeli alçı rölyefle süslenmiş Ambon (4) yer alıyor. Aziz ikonaları bulunan bu noktaya döner bir merdivenle çıkılıyor. Çaprazında yer alan katedral bitkisel bezemeli mermer kabartma ve altın varakla bezenmiş. Hz. İsa’nın yaşam hikayesinin anlatıldığı mermer ikonalarla donatılmış, gene mermer kabartma ve altın bezemeli olarak işlenmiş ikonostasisi geçince, arka bölümde yer alan Apsis’e (1) ulaşılıyor. Yapının ikinci katındaki 16 pencereli, yuvarlak kemerli, ahşap, “U” biçimli üst galeri, kadınlar bölümü olarak yapılmış olan Gynaikeion’dur. Bu bölüme Kuzey’de çan kuleli taş merdivenlerle ve Güney’de ahşap merdivenlerle ulaşılıyor.

Yapının içindeki mermer taklidi duvar bezemeleri, ahşap bağdadi üzerine kireç sıva yapılarak secco ( kuru sıva üzeri kalem işi) boyama şeklinde çalışılmış. Bu eklektik tarzdaki mermer taklitlerinin, yapının Güney köşesindeki 07.12.1893 tarihli imzaya göre M.Pizdem adlı sanatçı tarafından yapıldığı anlaşılıyor. Ayvalık’ın deprem bölgesinde olması nedeniyle zaman içerinde değişik dönemlerde hasar gören binada tamir amaçlı restorasyon çalışmalarının yapıldığı duvar bezemeleri ve resimlerden gözlemlenebiliyor. Bu yenileme çalışması esnasında kubbedeki fresco olarak yapılmış Pantokrator İsa İkonası ile beşik tonozun çevresindeki havari resimlerinin neo-klasik tarzdaki yağlıboya tablo resimleri ile değiştirilmiş.

Tekel başka alan bulamamış gibi kentteki önemli kiliseleri depo olarak kullanmış, yıpranmalarına neden olmuş.Taksiyarhis Kilisesi’ne 1894 tarihinde yapılan düzenlemeyle neo-klasik üslupta ve iç dekorasyonu eklektik olarak tamamlanmış. Ama mübadelenin ardından, 1927 yılından itibaren uzun süre “Tekel Deposu” olarak kullanıldıktan sonra terk edilen yapı 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca restore edilmiş ve 2013 yılında “Taksiyarhis Anıt Müzesi” olarak hizmete sunulmuş. Taksiyarhis Anıt Müzesi kente gelen yerli ve yabancı konukların en çok gezdiği tarihi yapılar arasında yerini sonsuza kadar alacak.

 

(1)Apsis: Kilisenin en kutsal bölümüne verilen isim

(2)Nef: Apsise dik doğrultuda, birbirlerinden sütun ya da ayak dizileriyle ayrılmış, uzunlamasına mekanların her biri

(3) Bema: Erken Hıristiyan kiliselerinde ruhban sınıfı için ayrılmış yüksekçe platform

(4) Ambon: Üzerine rahip ya da diyakozların çıkarak vaaz verdiği ya da kutsal kitabı okuduğu bir kürsü.