1910'lar İngiltere.
Kadınların oy hakkı yok.
Yıllardır bu hakkı kazanabilmek için mücadele içindeler.
Onlar da oy vermek, kanun yapanlar arasında yer almak istiyorlar.
Sahip oldukları potansiyeli hayata katmak istiyorlar.
Bu tüm toplumu daha güzele ve iyiye götürecek bir güç!
Onların öyküsü beyaz perdede...

DİREN (SUFFRAGETTE)
1900'ların İngilteresinde bir çamaşırhane.
Kadınlar çok ağır şartlar altında çalışıyorlar.
Sağlıklarını yitiriyorlar.
Kötü muamele görüyorlar.

Maud bu çamaşırhanede doğmuş.
Bu çamaşırhanede annesini kaybetmiş.
Bu çamaşırhanede çok küçük yaşlarda çalışmaya başlamış.
Çamaşırhanenin tüm zorluklarını, zulmünü bire bir yaşamış.
7 yaşındaki oğlu ve eşi ile zar zor geçimini sağlayıp, güzel oğlunu kucakladığı zamanlarda ancak hayatı kucaklayabilen bir kadın.

Sokağa çıktığında ise, yıllardır eşit haklar için mücadele içinde olan, mücadelelerini artık eyleme dönüştürmüş süfrajet olan kadınların hareketleri ile çalkalanan sokaklarda buluyor kendini.
Toplumu, hayatı, çok daha güzel, ileri yerlere taşıyabilecek, kendi hayatlarını çok daha  üretken ve anlamlı olarak yaşayabilecek kadınların sokaklara taşan "hak" talebi bu.
Beraber yaşayıp, beraber bir hayat kuran kadın ile erkeğin, hak ve özgürlüklerde de yan yana yer alacağı bir hayatın talebi bu.
Çok daha barışçıl, huzurlu ve sevgi dolu bir dünyanın özlemi bu.

Maud bu çağrıya sessiz kalamayacak kadar zorluklar yaşamış hayatında o güne kadar. Sokakların çağrısı O'nun da içindeki yaşam dolu kadını uyandırabilecek güçte; onca baskı ve zulümden sonra.
Maud'un sonrasında yaşayacaklarını bire bir beyaz perdede paylaşmaya hazır mısınız?
Filmin en sonunda ise kadınlara oy hakkı veren ülkelerin listesi geçiyor. Önde gelen ülkeler arasında da Türkiye, Sevgili Okurlar...
Davetlisiniz!