Fransız mallarına, İsrail mallarına, ya da kızdığımız bir çok ülkenin mallarına canımız sıkıldıkça 'boykot çağrısı' yapmaya alışkın bir milletiz. Birisi bir şey söyleyince hemen üzerine atlarız. Önünü, gerisini nedense düşünmeyiz. Eylerse Mevlam eyler, diye yürürüz...
Uygular mıyız?
Hayır!
Hep lafta kalır...
Sonra birileri araya girer, 'menfaatimize aykırı!' der...
Dediğinde hakikat payı vardır, çünkü büyük ihracatçının, ithalatçının, büyük patronların işine gelmez...

Mısır'da başımıza gelen!


Şimdi de bizim başımıza geldi...
Ne geldi?
Birlikte öğrenelim:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu ve Dünya Ekonomik Forumu'nda, Mısır'da Müslüman Kardeşler kökenli Muhammed Mursi'nin devrilmesinden sonra iktidara çıkan Devlet Başkanı Abdülfettah El-Sisi'ye yönelik yorumları kızgınlık yarattı.
Mısırlı yazarlar ve siyasi hareketler, 'Erdoğan'ın haksız saldırıları nedeniyle' Türk mallarına boykot çağrısı yaptı. Boykotu savunanlar, bu adımın Mısır'a önemli miktarda ihracat yapan Türk ekonomisine zarar vereceğini belirtiyor. Ünlü televizyon sunucusu ve yazar Cemal Anayet, Mısırlıların turizm amacıyla Türkiye'ye gitmesini engellemek için de çağrı yaptı. 'Yeni Gece' adlı programında konuşan Anayet, 'Türk mallarının Mısır'da alternatifleri var. Boykot, Türk politikalarını etkileyebilmemiz için basit bir yol' dedi.

Düşünüldüğü gibi olacak mı?

ABD hükümeti, kasım ayında ham petrol ihracatı üzerindeki yasağı kaldırmak için harekete geçecek. Uzmanlar, yasağın kalkması halinde bütün dünyada petrol fiyatlarının düşeceği öngörüsünde bulunuyor. ABD'de 40 yılı aşkın süredir yürürlükte olan yasalara göre Amerikalı petrol üreticileri, özel lisans gerektiren belli durumlar dışında ham petrol ihracatı yapamıyor. Arap ülkelerinin 1971 yılında başlattığı petrol ambargosuna karşı misilleme olarak getirilen ihracat yasağının halen yürürlükte olması, özellikle ülke genelinde dev grupların tepkisine sebep oluyor. Dev petrol üreticileri, 'Şartlar değişti, ihracat yasağı kalksın' diyerek lobi faaliyeti yürütüyor. Yasağın kaldırılmasının faydalarının, ABD ekonomisiyle sınırlı kalmayacağı gerçeğinden hareket eden uzmanlar, petrolün hangi ülkelere satılabileceğini de tartışmaya başladı. Petrolün hangi ülkelere satılacağının politik değil, ekonomik bir karar olması gerektiğinin altı çiziliyor.

Ters köşe!

Rusya'ya ihracatın Türkiye'de tüketiciyi etkilemeyeceği Bakan Mehdi Eker tarafından açıklandı. İçimize biraz soğuk su serpti...
Ama Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise bir başka konuya değindi. Yani ters köşe yaptı...
Bayraktar, gıdada enflasyonun sebebinin aracılar olduğunu bildirerek, 'Gıdada yapılacak ithalat üreticiyi vurur. Önemli olan üretici-market arasındaki makası daraltacak tedbirleri almaktır' dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, çiftçinin mümkün olan en düşük fiyata binbir emekle ürettiği ürününü sattığını fakat fiyatın markete gelene kadar, 3-4'e katlandığını belirtti.

Katlamalara dikkat!


Tarlada 14 kuruş olan maydanoz, markette 79 kuruşa, 55 kuruş olan marul 2 lira 28 kuruşa, 1 lira 1 kuruş olan sivri biber 3 lira 58 kuruşa, 5 lira olan kuru incir 16 lira 95 kuruşa, 1 lira 30 kuruş olan limon 4 lira 39 kuruşa satılıyor. Yine, tarlada 61 kuruş olan patlıcanı tüketici 2 lira 2 kuruşa, 1 lira 25 kuruş olan elmayı 3 lira 94 kuruşa, 54 kuruş olan havucu 1 lira 65 kuruşa, 3 lira 20 kuruş olan kuru fasulyeyi, 9 lira 73 kuruşa tüketebiliyor. Spekülatif hareketleri önlemek için üreticiden tüketiciye, halkın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki değişimleri yetkili diye geçinenlerin takip etmeleri ve vatandaşı uyarmaları gerekiyor. Yoksa beylik laflarla bu iş yürümüyor.
Üstelik hal ve toptancı piyasası kimlerin elinde?
Bu da çok önemli...
İzmir'de bu konuda vatandaş da, üretici de söylenip duruyor. Yani bizler, 'Bunlar kimler?' biliyoruz ve de siyaset sayesinde beslenip, güçlendiklerini de...

Suçlu çiftçi mi?

Son günlerde bazı yorumlarda, tarımın, çiftçinin enflasyonun sorumlusu gibi gösterildiğini görüyoruz. Rakamlar ortada. Tarımda üretici fiyatlarındaki artış, hemen her zaman gıda ve alkolsüz içeceklerin, yani tüketici fiyatlarının altında kalıyor. Yine tarımdaki üretici fiyatları çoğunlukla genel enflasyonun da altında seyrediyor. Hal böyleyken, enflasyonun sorumlusu olarak tarımın gösterilmesini anlamak mümkün değildir. Bunları Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar açıkça belirtiyor. Biz de bu kişilerin kimler olduğunu ve İzmir piyasasını nasıl elde ettiklerinin de açıklanmasını bekliyoruz. Yoksa akşamları kokteyllerde, yemeklerde, alemlerde bir arada olup, mekanlardan kol kola çıkmanın zararını hepimiz çekiyoruz.

Sıkıya almak zor mu?

Bayraktar, önemli ürünler içinde yer alan pirinçte tarla ile market fiyatları arasında yüzde 194,97, nohutta yüzde 188,13, domateste yüzde 182,63, kuru kayısıda yüzde 176,15, kırmızı mercimekte yüzde 160,95 gibi önemli farklarının bulunduğunu da belirtiyor.
Bu kadar fark olur mu?
Tarladan markete fiyat artışının en aza indirilmesi için, kısa vadede, nakliye maliyetlerini azaltacak formüller üzerinde çalışmak gerektiği öneriliyor. Bizim önerimiz ise stokçudan tutun da, toptancıya, hatta nakliyeciye kadar herkesin gerek maliye, gerekse devletin diğer kurumları tarafından denetlenmesi...
Hatta haklarında polis soruşturmasının bile yapılması...
Bari biraz olsun caydırıcılık rol oynar. Üreticiden tüketiciye kadar geçen süreçte kar marjlarının makul seviyelere düşürülmesi için rekabet koşullarının oluşturulması da gerekir.


DİP EKSPRES

Kurban Bayramı'na bir şey kalmadı. Her firma bundan yararlanmak istiyor. Çeşitli öneriler getiriliyor. Bunlardan biri de Pfizer...
Pfizer'den yapılan açıklamada şu görüşe yer verildi: Pfizer Tüketici Sağlığı güvencesiyle yetişkin ve çocuklarla buluşan Bifiform Sachet'nin içindeki probiyotikler sadece sindirim sisteminizi düzenlemeye yardımcı olmakla kalmaz, bağışıklık sistemini desteklemeye de yardımcı olur. Ahududu ve portakal aromalarıyla hem siz hem de çocuklarınız için geliştirilen Bifiform Sachet'yi yemeklerinizin üstüne, meyve suyunuza veya suyunuza karıştırarak kolayca tüketebilirsiniz. Eczanenizden alabileceğiniz Bifiform Sachet'yi bayramda çantanızdan eksik etmeyerek, sevdiklerinizle daha keyifli bir bayram geçirebilirsiniz.

Yardımcı oluyormuş!

Seyahatler, tatilde tüketilen rafine gıdalar, hava ve ortam değişiklikleri, karbonhidrat ağırlıklı beslenme, düzensiz diyet, hareketsiz yaşam ve obezite sindirim sistemini bozan en önemli etkenlerdir. Probiyotikler sağlığınıza dost bakterilerdir. Bifiform Sachet içerisindeki LGG ve BB-12 probiyotiklerin yapısını düzenleyerek sindiriminize yardımcı olur. Her gün bir paket Bifiform Sachet'yi yemeğinizin üzerine, su veya meyve suyunuza katarak tüketebilirsiniz.
Bizden duyurması...