Transfer yasaklısı Altay, Lider Bodrumspor'u yendikten sonra, başka bir lider Eyüpspor'dan da golsüz berabere kalarak puan almayı başardı.

Konuk takım kaliteli oyuncularının tekniğiyle kazanmak istedi, ev sahibi takım da genç oyuncularının savaşçılığını ve eskilerin de deneyimlerini kullanarak...
Altay, her geçen gün biraz daha iyiye gidiyor. Defans arkasına atılan toplar yüzünden mağlubiyetler yaşarken, bunu azalttı ve bu maçta da neredeyse hiç hata yapmadı. Defansı kalabalık tuttu. Eze'nin üzerine Bjönkander'i verdi, görevini de genellikle layıkıyla yerine getirdi. Gerçi 2 şut vurduruldu ve 1 kere kaleciyle karşı karşıya pozisyon verildi ama tek başına suçlu ilan etmek olmaz. Hücumda pozisyon bulmakta zorlandı.
Eyüpspor topla daha çok oynayan taraftı. Oyunun hakimiyetini elinde tuttu. Pas yaparak kaleye gitmek istedi ama basit hatalar yüzünden bunda pek fazla başarılı olamadı. Normal performansının çok altında kaldığından beraberliğe razı oldu.
***
Kaleden genellikle uzak bir müsabaka izledik. Hatta ceza alına bile top sokmakta zorlandılar. Kalecilere neredeyse hiç iş düşmedi. İki takımın da net pozisyonları oldu. Az ama özdü, atamadılar.

Göztepe’de kadro da sistem de yanlış

Göztepe, 45 dakika 1 kişi eksik oynadığı Pendikspor deplasmanından 3-0'lık farklı mağlubiyetle ayrıldı.
Konuk takım 2-3 gün öncesine kadar teknik direktörsüz 2 hafta geçirmişti. Ekrem Dağ birkaç antrenman yaptıktan sonra maça çıktı. Ne kendi takımını tanımaya vakti vardı ne de rakibini analiz etmeye. Tabii antrenörlerden destek alarak ilk 11’i kurabildi.
***
Ev sahibi takım tüm hatlarıyla çok koşup, savaşan bir anlayışla oynadı. Bu da maç temposunun yüksek olmasını sağladı. Sarı kırmızılı takım daha çok tekniğe dayalı oyunu tercih etti. Skorun farklı olmasını da bu anlayış sağladı.
Önceki yorumlarımda Göztepe'nin orta sahasındaki 2 ismi eleştirmiştim.  Mesut ve Yalçın tekniği iyi ama savaşçılık ve atletizmi zayıf oyuncular. Bu da rakip ataklarda takımda kırılganlık yaratıyor. Türkiye'de teknikten çok savaşçılık önemli. Rakibi savaştı, klas oyuncuları sayesinde golleri buldu. Bahsettiğim 2 oyuncunun aynı anda sahada olmaması gerekir. Bunlardan birinin yerine eski oyuncusu Obinna gibi çok koşan, çok savaşan ve çok top kapan, bu sayede de orta sahayı ayakta tutan biri gerekir. Eğer illa ikisini de oynatacaksa, takımın diğer elemanlarının çok koşup, savaşması gerekir ki açıklarını kapatılabilsin.
Sadece üst paragraftaki sorunlar yok. Oyun yeni başlamış ve gol yok daha. Deplasman takımı açık futbol oynuyor. İleriye gidiyor, pres yapıyor ama mutlaka boşta adam bırakıyorlar. Bu da presin boşa çıkmasına neden oluyor. 2-3 kişi oyundan düşüyor. Orta sahada da defansif özelliği yüksek adam olmayınca kalesine çok rahat getiriyor. Kırılgan oyunculara mecbursan, kendi yarı alanına çekilir, alan daraltırsın. Kaptığın toplarla hızlı oyuncularını defans arkasına koşturursun. Göztepe'de süratli oyuncular var. Bunlardan sadece Yasin ilk 11’deydi lakin hızını ve çabukluğunu gösterebileceği bir oyun oynanmayınca sahanın kötüleri arasında yer aldı.
Pendikspor rakibini çok iyi analiz etmiş. Koştu, savaştı, aman vermedi. Maçın başından sonuna kadar böyle devam etti. Farklı önde olması ve konuk takımın 10 kişi kalması bile durdurmadı, gevşetmedi. Birçok gol pozisyonu yakaladı, bunları gole çevirse fark büyürdü.
***
Karşılaşmada en çok göze batan isim Regattin oldu. Teknik oyuncu olmasına rağmen ileri geri çalıştı, bir tane de gol attı.
Eyüpspor alt yapılı Yunus Emre Gedik eski takımına karşı maça iyi başladı. Bek oynamasına rağmen ofansa destek verdi ama ilerleyen dakikalarda temposu düştü. Devre arası oyundan alındı.
21. dakikada sarı kırmızılı takımın bir topu çizgiden çıkarıldı. Ofsayt bayrağı kalktı ancak 50 cm'den daha fazla geriden çıkmıştı Kvasina. Gol olsa VAR'dan gol kararı çıkardı.
Tuğbey ayağa bastı, ilk yarının uzatmalarında doğrudan kırmızı yedi. Her ayağa basma faul değil, her ayağa basma kart değildir. Bana göre topa müdahale etmek isterken bastı. Faul var ama en fazla sarı kart verilir. Hatta verilmeyebilirdi de.
Erdem Özgenç 2 tane güzel gol attı. İlkinde kalçadan şutu çıkardı, yüksekten giden top kaleye yaklaştığında birden alçaldı, kaleci çaresiz kaldı. İkincisinde hatalar zinciri vardı; sayayım:  Eyüpsporlu oyuncu ceza alanına yaklaşırken 3 Göztepeli ancak faulle durdurdu. Kademe yapıp, rahatça pozisyon engellenebilirdi. Baraja bence 1 kişi daha girmeliydi. Vuruş yapıldığında barajdaki oyuncular zıplamadı. Kaleci Ekrem Kılıçarslan direk dibine giden topa 2 eliyle uzandı, dokundu ama gole engel olamadı. Oysa tek eliyle uçsa, çok rahat çelerdi.