Altay her gün farklı farklı yerlerden darbe alıyor. 602 milyon lira borcu olan kulübün bunun altından nasıl kalkacağı düşünülürken, oyuncular birer birer serbest kalıp başka denizlere yelken açmaya başladı. Yetmedi bir de 2021'de yapılan stadyumundaki kira, elektrik ve saha bakımı gibi ödemeleri de yapmadığı ve mahkemelik olduğu ortaya çıktı. Bilinen borç 1 milyon 365 bin lira. Bu daha da artabilir.
Bu sürece nasıl gelindiğini önceki yazılarımda paylaşmıştım. Gerçi bilmeyen yok gibi olsa da ben tekrardan bahsedeyim.
***
Siyah beyazlı takım 2014-2015 sezonunda 2. Lig Kırmızı Grup'ta sonuncu oldu ve küme düştü. 3. Lig'in ilk senesinde 11. basamakta yer aldı. Sonrasında başkan değişti. Özgür Ekmekçioğlu zaman kaybetmeden takımı 2. Lig'e çıkardı. Hemen ardından 1. Lig geldi. Kadroya Andreas Tatos, Marco Paixao, Leandro Kappel gibi kaliteli oyuncular dahil edildi, başarı gelmedi. Sonraki sezon Prince Segbefia, Turgut Şahin, Abdulkerim Bardakçı başta olmak üzere birçok transfer daha yapıldı, yine hayal kırıklığıyla sonuçlandı.
Ve geldik 1. Lig'deki son sezona. Dananın kuyruğu burada koptu. Çünkü neredeyse tamamen sil baştan bir takım yaratıldı. Öyle böyle bir takım da değil. Tam 33 oyuncu kadroya dahil edildi. Hemen hemen hepsi kaliteli oyuncular. Adeta Süper Lig takımı kuruldu. İşte soru işaretleri burada belirdi.
Takımlar genellikle 24 oyuncudan oluşur. Bu kadar fazla sayıda futbolcu neden alındı? Hangi kulübe gitse ilk 11'de sahaya çıkabilecek futbolculardan bazıları bırakın yedek kulübesinde oturmayı, listede belli sınırlar olduğundan kadroya dahi alınmadı ve tribünden maçları izlemek zorunda kaldılar. Anlaşılan hangi oyuncu karşılarına çıkmışsa o alınmış, gerekli olup olmadığına bakılmamış. Tamamen plansız hareket edilmiş. 
Bir oyuncu ne kadar iyiyse fiyatı da o kadar yüksek olur. Diğer kulüpler 24 kişiye zar zor ödeme yaparken, siyah beyazlılar bu kabarık ve yüksek fiyatlı kadroya nasıl ödeme yapabilecek?
Bunlara bir türlü akıl sır erdirememiştim. O sezon Play-Off'tan dahi olsa Süper Lig'e yükseldi. Herkes bu ligde başarı beklerken yavaş yavaş bazı gerçekler ortaya çıktı. Kasada 1 kuruş dahi metelik yoktu. Üstelik o kadar büyük borca girilmişti ki transfer yapmakta zorlanılıyordu. Özgür Ekmekçioğlu 1. Lig'deki 3. sezonunda ne var ne yok her şeyi sonuna kadar kullanmış, alabildiği kadar borç almış, gelecek sezon ne olacağını hiç düşünmemiş. Başarı gelse de batacaktı, gelmese de batacaktı.
***
Evet… Altay yavaş yavaş batıyor ve bu batış her geçen gün hızlanıyor. Kulübü satmak istiyorlar ama bu kadar borcu varken kim almaya cesaret edebilir? Bana göre zor. Gidişat eskilerdeki İzmirspor, günümüzdeki Eskişehirspor gibi amatör lige. Acı ama gerçek bu...