Son bir haftadır neler yazıldı, çizildi. Neredeyse hepsi Bakan'ın açıklamalarını olumlu buluyor. Ama arada birkaç uzman var ki, onlarda 'yukarısı bıyık, aşağısı sakal' cinsinden hareket ediyor. Ben hafta içinde en akla yatkın yorum yapanlardan birinin de Adnan Pelvanlar olduğunu düşünüyorum. Söylediği özetle şöyle: 'Vatandaşın aldığı ücretler ve bankalardaki mevduatları aşırılıyor!'

Müteahhitler nasıl kurtarılır?

AKP Hükümetinin öncelikli hedefi, kredi faizlerini düşürmek. Böylece konut satışlarına yol açıp yandaş müteahhitleri kurtarmak. Tabi bunun için önce enflasyonu düşürmek gerekiyor. Ama nasıl? TÜİK, Temmuz'da % 16,65 olan enflasyonu, Ağustos'ta % 15,01'e düşmüş olarak açıkladı.
Oysa, 2019-Ağustos ayında benzine, motorine, çaya, sigaraya, harca, vergiye ve her şeye zam geldi. Doğalgaza, 2019-Ağustos ayında yapılan % 30 zamla birlikte son bir yılda yapılan zam %53,8 oldu. İstanbul Ticaret Odası, 2019-Ağustos ayı için aylık perakende fiyat artışını % 2,53, Birleşik Kamu İş, zorunlu gıdadan oluşan enflasyonu % 54 olarak açıkladı.
Bu iki kurumun açıklamalarını dikkate alırsak, gerçek enflasyon rakamını % 40 olarak kabul etmemizde bir yanlışlık olmayacak. AKP Hükümeti ise, TÜİK'in inandırıcı olmayan enflasyon rakamlarına göre kararlar almaya devam ediyor. 2019-Temmuz'da, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 5, memur ve memur emeklilerine yüzde 6 zam yapıldı.
Bu durumda; % 40 enflasyonu yaşayacak olan işçi, memur ve emeklilerin maaşları, yıl sonuna geldiğimizde aldığı zam sonrası % 35 erimiş olacaktır.

Basit anlatım

Konuyu bir örnekle açıklayalım: Kişinin maaşı 100 lira olsun. % 5 zam ile maaşı 105 lira oldu diyelim. Bu durumda kişi, ihtiyaçları için 105 lira harcayabilir durumdadır. Ancak, enflasyon yani fiyatlar % 40 artarsa bu kişinin 140 lira harcaması gerekecektir.
Fakat cebinde 105 lirası olan kişi, önceki dönemde yaptığı harcamanın 33'ü kadar daha az yani ancak 70 liraya denk gelen alışveriş yapabilecektir. Vatandaşın bu kayıpları, devletin aldığı gizli vergidir.

Zamlar devam edecek

Hükümet, 80 milyar bütçe açığını kapatmak için zam yapmaya devam edecek, devam etmek zorunda. Bu zamlar halkımızın sırtına binecek, yoksulluk daha da artacak. Merkez Bankası, TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına dayanarak 25 Temmuz 2019'da banka faizlerini % 4'ten % 19,75'e çekti.
Bunun üzerine bankalar, TL mevduat faizlerini % 16'lara, ticari kredi faizlerini %1 9 seviyesine, tüketici kredi faizini de ortalama % 23'lere çekti.
Merkez Bankasının, 12 Eylül'de faiz oranlarını tekrar 2-3 puan daha düşüreceği kesin görülüyor. Böylece TL mevduat faizleri % 12-13'lere, kredi faizleri de % 20-21'lere çekilecektir.

Vatandaşın kaybı

Hem enflasyona karşı değerini korusun hem de faiz getirsin diyerek biriktirdiği parasını bankaya yatıran vatandaşın parası, % 40 enflasyon karşısında, aldığı % 12-13 faizi ve hak ettiği ama alamadığı % 5 reel faizi de dikkate alırsak % 33 kayba uğrayacak. Vatandaşın bu kayıpları, yerli/yabancı bankaların ve yandaş müteahhitlerin cebine girecek. Aynı hesap, % 1-2 faiz uygulanan ve faizinden % 20 stopaj kesilen döviz mevduat hesapları için de geçerli. Bu durumda, Bankalar tasarruf sahiplerine faiz veriyorum derken gerçek anlamda faiz almaya devam edecek.
Daha açık bir anlatımla vatandaş her yönden soyulmaktadır.

İleriyi görememek

Diğer taraftan imalatçı şirketler, kurların oynaklığından dolayı maliyet hesabı yapamamakta, zarar endişesi ile siparişleri kabul etmekte zorlanmaktadırlar. Ülkenin durumu bu iken; Kılıçdaroğlu'nun gündemi ne?
Bunu da herhalde tüm vatandaşlarımız biliyor, sadece CHP'li milletvekilleri bilmiyor.

Atatürk yeter

Peki, çözüm, çıkış yolu nedir?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet ve halkın çıkarlarını önde tutarak uyguladığı üretime dayalı planlı karma ekonomi modeli. Bize, bu hedefleri konuşan siyasetçiler gerekli. Gerisi yalandır!

DİP EKSPRES

Uluslararası ticaret başladı

88. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında düzenlenen Uluslararası İzmir İş Günleri Toplantıları, 'Türkiye Ekonomisi, İş ve Ticaret Ortamının Tanıtımı' oturumu ile başladı.
Türkiye ve İzmir ekonomisi ile ticaret ortamı hakkında bilgilerin verildiği oturumun açılışına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 'İzmir'in ticarette tarihsel temeline dayanarak geliştirdiğimiz temel yaklaşımlardan biri de ülkemiz ve dünyanın farklı yerlerindeki yatırımcıları bir araya getirerek birlikte kazanmanın önünü açmaktır. Bu amaca hizmet eden 'İzmir İş Günleri'nin İzmir'in değerli iş insanlarına, şehrimize ve ülkemize çok değerli katkılar sunacağına inanıyorum' dedi.