Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki (NGS) gelişmeleri paylaştı. Bakan, “İlk reaktörü, ilk üniteyi 2025'te deneme üretimine alacağız. İlk elektriği buradan üretmeyi hedefliyoruz. 2028 yılına kadar önümüzde daha büyük hedefler var. 2028 yılına kadar dört reaktörün tamamını da devreye almamız lazım. Üretilen elektrikle ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağız” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin ilk nükleer güç reaktörü Akkuyu NGS’de, 2024 Yılı ve 1255 MW’lık Türbin Ünitesinin Kurulum Sertifikasının Takdim Törenine katıldı.
Törende konuşan Bakan Alparslan Bayraktar, 2028 yılına kadar Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki dört reaktörün tamamını da devreye almayı hedeflerini açıkladı.
“Buradan üretilen elektrikle ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağız. Temiz bir şekilde, karbonsuz bir şekilde karşılayacağız. Yaklaşık 35 milyon ton karbon emisyonunu azaltacağız. ilk elektriği de tüm Türkiye'ye, Türkiye'nin şebekesine vereceğiz. Bununla alakalı birçok zorlukla karşılaşıyoruz, karşılaştık. Karşılaşmaya devam edeceğiz. Üstü açık, örtülü birçok farklı yaptırımla, farklı konuyla karşılaşıyoruz. Ama büyük bir inançla, büyük bir kararlılıkla bu iş mutlaka en kısa sürede tamamlanacak. Türkiye artık nükleer enerjiden elektrik üreten ülkeler ligi arasına katılacak. Bundan sonraki hedefimiz 2025 yılında mutlaka Sinop ve Trakya projeleriyle alakalı da nihai kararımızı oluşturmak ve orada da doğru bir şekilde o projeleri hayata geçirmek. Ben bugüne kadar bu projede emeği geçen bütün arkadaşlara, bütün mesai arkadaşlarıma, nükleer düzenleme kurumundan, diğer kurumlara, Rosatom çalışanlarından, sahada çalışan bütün işçi kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Sıfır emisyon hedefini “nükleersiz başarmak mümkün değil” savunması
İlk betonun üzerinden yaklaşık 6,5 yıl geçtiğini kaydeden Bakan Bayraktar, enerjide talebin arttığını, artan talebi karşılamanın ve 2053’te net sıfır emisyon hedefine ulaşmanın ancak nükleer santralle olabileceğini savundu.
“30 bin insanın çalıştığı çok büyük bir emekle, 7-24, gece gündüz, pandemiye rağmen, yaşanan bütün krizlere rağmen büyük bir emeğin koyulduğu ve neticesini bugün işte görmeye başladığımız süreçlere geldi. Şimdi biz Türkiye olarak enerji talebi artan, nüfusu ve ekonomisi büyüyen, ihracatı, sanayisi büyüyen bir ülkeyiz. Türkiye olarak mutlaka enerjimizi verimli kullanmamız lazım. Ama bir taraftan da hem artan talebi karşılamak hem de 2053’te net sıfır emisyon hedefine ulaşmak, Türkiye ekonomisinin net sıfır bir, karbonsuz bir ekonomiye dönmesi için mutlaka nükleerimizin olması lazım.”
“Türkiye enerjisinin yüzde 10’unu nükleerden sağlamış olacak”
2050 yılında Türkiye’nin Akkuyu'nun yanına Sinop'u, Sinop'un yanına Trakya'yı bütün bunların yanına da yaklaşık 45 bin küçük modüler reaktörleri koymak zorunda olduğunu ileri süren Bayraktar, “20 megavata ulaştığımızda Türkiye aynı zamanda o gün ihtiyaç duyacağı enerjisinin yüzde 10’unu nükleerden sağlamış olacak. Geçtiğimiz yıl dünya 28’inci Birleşmiş Milletler Taraflar Konferansı'nda gelişmiş 25 ülkenin yer aldığı Dünya İklim Konferansı'nda denildi ki; 'dünyanın küresel ısınmayla mücadele edebilmesi için 2050’ye kadar mevcut kurulu gücün nükleerde üç katına çıkarılması lazım.' Biz Türkiye olarak bu deklarasyona imza koyan ülkeler arasındayız. Dolayısıyla biz bu yola zaten bu anlayışla çıktık ve inşallah burada gördüğünüz ilk reaktörü, ilk üniteyi 2025 yılında deneme üretimine alacağız. İlk elektriği buradan üretmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.