Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 7501 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 8 maddesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi için başvuruda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, yaptığı açıklamada, söz konusu kanun değişikliklerinin iş sağlığı ve çevre güvenliğini tehlikeye attığını vurgulayarak, özellikle UMREK kodu zorunluluğunun kaldırılmasının yeni maden kazalarına davetiye çıkarabileceğini ifade etti. Günaydın ayrıca, "yenilenebilir enerji santralleri için imar planı zorunluluğunun kaldırılmasının çevre felaketlerine yol açabileceğini" belirterek bu düzenlemelerin iptalini talep ettiklerini dile getirdi.
Gökhan Günaydın, "Herkesin vicdanına seslenerek sormak istiyorum; Türkiye bu alandaki iş sağlığı ve iş güvenliği hükümlerini gevşetmeli mi yoksa daha mı sıkı hale getirmeli? MTA'nın da yapacağı faaliyetlerde UMREK kodunun kullanılmasını ortadan kaldıran düzenleme maden alanında yeni iş cinayetlerine davetiye çıkartmaktır, dolayısıyla bunların iptalini istedik." dedi.
Dava konusu diğer maddenin "yenilenebilir enerji santralleri ve yenilenebilir enerji kaynağına dayalı birden çok kaynaklı üretim tesisi kurulabilmesi için imar planı zorunluluğunu ortadan kaldıran" düzenleme olduğunu, bunun ortadan kaldırılmasının Türkiye'nin çevre felaketlerine sürüklenmesi anlamını taşıdığını öne süren Günaydın, bu maddenin de iptalini istediklerini söyledi.
Gökhan Günaydın, iptalini istedikleri diğer maddelere ilişkin şunları söyledi:
"Yüzen LNG tesisleri ile doğal gaz depolama tesislerinde istisnalar hariç kanuni hiçbir ölçüt öngörülmeksizin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna düzenleme yetkisini vermek bu alandaki kayırmacılığı önemli ölçüde artıracaktır. Bunu da iptali için taşıdık.
Ayrıca yine yenilenebilir enerji alanında yarışmalara ilişkin usul ve esasları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı sadece belirliyor, bir ölçüt yok. Türkiye'de bu işlerin, bu ihalelerin nasıl yapıldığını hepimiz biliyoruz. Siz eğer bir ölçüt koymadan o alanı yalnızca ucu acık bir takdir yetkisine dayanarak bakanlığa devredersiniz, bu çevresel ve insani değerlerin aleyhine sonuçlar doğuracaktır, iptalini istedik."
Yenilenebilir enerji kaynaklarında lisanssız üretim faaliyeti gösteren işletmelerin 10 yılını doldurmaları halinde lisanssız ya da lisanslı nasıl üretime devam edeceklerinin yeniden düzenlendiğini kaydeden Günaydın, şöyle konuştu:
"Ancak bu düzenlemeyi öyle bir şekilde yaptılar ki bu, küçük işletmeleri ortadan kaldıran ve meseleyi yalnızca çok uluslu şirketlerin yapabileceği alana açan bir düzenleme niteliğini taşıdı. Bu yasa Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan ancak henüz TBMM'nin onayından geçmemiş olan bir uluslararası sözleşme uyarınca, Birleşik Arap Emirlikleri'ne özellikle yenilenebilir enerji alanını tümüyle ve koşulsuz açma gibi bir amaç taşıyor."
Günaydın, iptalini istedikleri 8. maddenin kendileri için çok önemli olduğunu söyledi. Bunun, nükleer maddelerin taşınmasında sigorta yaptırma ve teminat gösterme yükümlülüğünün, işleten yerine taşıyana devredilmesine ilişkin olduğunu bildiren Günaydın, zarar görenin zararının çok daha düşük iktisadi kapasiteye sahip taşıyan tarafından tazmin edilebilmesinin mümkün olmayacağını söyledi.
Günaydın, "Bu aynı zamanda işleteni de yükümlülükten kurtaracak bir düzenlemedir. Türkiye'yi bir nükleer çöplük haline getirme, yurttaşı bunun riski ile karşı karşıya bırakma hakkı kimsede yoktur." dedi.