CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun, Anayasa'nın 4'üncü maddesine ilişkin sözleriyle ilgili, “Anayasa'ya açıkça aykırı, onu ihlal eden açıklamaları nedeniyle savcıların aslında kişi hakkında resen soruşturma ve kovuşturma yürütmeleri lazım” dedi.
CHP'li Gökhan Günaydın, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Anayasa'nın ilk dört maddesiyle ilgili süren tartışmaları değerlendiren Günaydın, “HÜDAPAR Genel Başkanı, 'Anayasa'nın 4'üncü maddesine muhalifiz, kaldırılmasını istiyoruz. Ahmaklara anlatır gibi de anlatıyoruz' diyor. MHP, CHP'ye laf atmaya çalışmak yerine ortağına laf etsin, ortağıyla birlikte yaptığı iktidar yolculuğuna laf etsin. Bu, 3 maddeden hangisi seni rahatsız ediyor HÜDAPAR'a sözümüz yok, onlara bir şey söylemeyi bile gerekli görmüyoruz. MHP'den bir tek laf duyabiliyor musunuz Milletvekili yemin metni, milletvekillerini bağlıyor. Kendisi hakkında çok sayıda suç duyurusu da bulunuldu ancak Anayasa'ya açıkça aykırı, onu ihlal eden açıklamaları nedeniyle savcıların aslında kişi hakkında resen soruşturma ve kovuşturma yürütmeleri lazım. Saçma nedenlerle muhalif milletvekillerinin üzerinde, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik süreçleri demokrasinin kılıcı gibi sallayacağınıza, Anayasa'yı açıkça ihlal eden ortağınıza laf etmeye cesaret edin ve bu memleketin bir yürekli savcısı çıksın, 'Bu, açıkça anayasayı ihlal ediyor ve milletvekili dokunulmazlığını kaldırılması için süreci başlatıyorum' diyerek bir yazı yazsın” dedi.
“TÜİK sekiz yıldır kayıp çocuk istatistiğini açıklamıyor”
Günaydın, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos’ta Kur’an kursundan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetinin çözülemediğini söyledi.
20 haneli bir köyde 28 günden beri cinayetin çözülememiş olmasını skandal olarak nitelendiren Günaydın,” Çok yeni bir istatistik, kurumlara güven istatistiği. Vatandaşın yargıya duyduğu güven, Diyanet'in yüzde 2'lik rakamının altına inmiş ve yüzde 1,4 olmuş. Soruşturma ve kovuşturma makamlarıyla, vatandaşın gözünde yargıya güvenin neden bu kadar gerilere gittiğinin analizini hep beraber yapmamız lazım. Tabii Narin cinayeti, Türkiye’de bir başka hususu bize ifade ediyor; Narin tek başına bir çocuğumuz ve başına gelenler hepimizin vicdanını kanatıyor; ancak asıl manzarayı unutmamamız lazım. Türkiye’de 2008 ila 2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuk kayboldu. Şimdi ben soruyorum; 2016’dan bu yana TÜİK neden bu istatistikleri açıklamaktan vazgeçti sekiz yıldır bu ülkede kayıp çocuk istatistiği açıklanmıyor” ifadelerini kullandı.